Dr. Trent: İnsanoğlunu Mars kurtarmayacak, çözüm yeşil ekonomi ve çevreci girişimlerdeBilimDünyaEkolojiİklimRaporlar by Ekoloji Birliği - 21 Aralık 201712 Mayıs 20200 Boğaziçi Lectures serisinin 2017’deki son konuğu, NASA bünyesindeki çalışmalarıyla tanınan Dr. Jonathan Trent oldu. Dr. Trent, iklim değişikliği ve hızla azalan doğal kaynaklar nedeniyle 2060 yılında Dünya’nın çok önemli sorunlarla karşılaşacağına dikkat çekti.NASA bünyesindeki çalışmalarıyla tanınan Dr. Jonathan Trent, Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘’Dünya, Mars ve OMEGA’’ başlıklı bir konuşma yaptı. Dr. Trent, iklim değişikliği ve hızla azalan doğal kaynaklar nedeniyle 2060 yılında Dünya’nın çok önemli sorunlarla karşılaşacağına dikkat çekti.İnsanoğlunun Mars gibi farklı gezegenlerde yeni bir hayat kurma çabası içinde olduğunu ancak Mars’ın insan türünün yaşayabileceği bir gezegen olmadığını belirten Dr. Trent, konuşmasında tamamen geri dönüştürülebilir kaynakları kullanarak tasarladığı OMEGA projesi hakkında bilgiler verdi.7.5 milyarın insanın yaşadığı gezegenimizin iklim değişikliği, artan nüfus ve hızlı şehirleşme ile birlikte Su-Enerji-Gıda döngüsünün bozulduğuna ve kaynakların hızla tükendiğine dikkat çekti.4.5 milyar yıl önce hayatın başladığı gezegenimizde, Homo Sapiens olarak adlandırılan insanoğlu türünün 200.000 bin yıldır var olduğunu anlatan Dr. Trent, insanoğlunun ömrünün 180.000 yıllık kısmında çoğunlukla avcılık ve toplayıcılıkla uğraştığını; insanoğlunun bilgisayar çağına henüz 70-80 yıl önce geçtiğini aktardı.Jonathan Trent, endüstriyel çağa geçişle birlikte iklim değişikliği, nüfus artışı, köylerden şehirlere olan yoğun göçle yaşanan hızlı şehirleşme, yaşam biçimlerimiz gibi faktörlerin su, enerji ve gıda kaynaklarımızı yok etmekte olduğunun altını çizdi ve iklim değişikliğinin özellikle Tibet gibi dünyanın en verimli, sulak, gıda ve enerji açısından en zengin bölgelerini tehdit ettiğine işaret ederek göstergelere göre yaklaşık 200 sene içinde Tibet Platosu’nun yok olacağını söyledi.Mars yolculuğuna harcanan para ile dünyadaki sorunlara çözüm bulunabilir2060 yılında çok daha kötümser bir tabloyla karşılaşacağımızı belirten Dr. Trent, bu süreçte NASA’nın çalışmaları başta olmak üzere insanoğlunun farklı gezegenlerde yeni bir hayat kurma arayışına girdiğini anlattı.Mars, -60 derecelere varan soğuk iklimi, kaya ve tozdan oluşan dış yüzeyiyle yaşamak için uygun değilMars’ta yaşamı merak eden insanoğlu için bugün son derece astronomik geziler düzenlediğine işaret eden Jonathan Trent, NASA’nın Mars gezegeninde incelemelerde bulunan kaşif robotu Curiosity‘den gelen bulgulara bakıldığında Mars’ın -60 derecelere varan soğuk iklimi, kaya ve tozdan oluşan dış yüzeyiyle insan türünün yaşaması açısından uygun bir seçenek olmadığını belirtti.Mars yolculuklarına harcanan astronomik rakamlarla dünyanın artan sorunlarına farklı çözümler bulunabileceğine dikkat çeken Dr. Trent, bu kapsamda geliştirmiş olduğu OMEGA Küresel İnisiyatifi ve Eco-nomic Çiftlik adlı projelerinden bahsetti.Dr. Trent, Türkiye’nin bereketli toprakları ve üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak OMEGA projesi için ideal bir konumda olduğundan da bahsederek, önümüzdeki süreçte Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ile bu çerçevede ortak çalışmalar yapmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.OMEGA Projesi nedir?Dr. Jonathan Trent’in yürütücüsü olduğu OMEGA projesi, mikro algler’den (yosunlardan) biyoyakıt ve gıda ürünü üretimi, karbondioksit yakalama ve atık su arıtımı çalışmalarını kapsıyor. OMEGA teknolojisi, kıyı şehirlerinde denizlere aktarılan atık suların bu teknoloji ile tekrar kullanımını sağlamayı amaçlıyor. Etanol elde etmek için yapılan mısır üretiminin tersine, OMEGA projesi doğal besin arzını tehdit etmiyor.Alg üretimi, atık suyun temizlenmesi, karbon dioksitin depolanması ve bu yolla biyo yakıt üretimini hedefleyen OMEGA projesinde denizde foto-biyoreaktör adı verilen büyük boyutlarda plastik tüpler kullanılıyor. Taze su depolanmış olan bu fotobiyo reaktörler atık su ortamında alg üretilmesini sağlıyor.Dünyada en hızlı üreyen bitki türleri arasında yer alan algler, güneş enerjisi, karbondioksit ve atık sudan birtakım besleyici maddeleri kullanarak biyoyakıta veya hayvan gıdasına dönüştürüyor. Algler atık suyu temizleyerek deniz suyu temizliğine de önemli katkı sağlıyor.Kaynak: cumhuriyet.com.tr Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print