Birleşmiş Milletler’in düzenlediği COP26’nın hayal kırıklığı yaratması ve COP26’dan hiçbir umudu olmayan halkların temsilcileri COP26 Koalisyonu’nun koordinasyonu ile Halkların İklim Zirvesi‘ni düzenledi

Geçen yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle gerçekleştirilemeyen Birleşmiş Milletler İklim Çerçeve Anlaşması doğrultusunda düzenlenen ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin katıldığı Taraflar Konferansı‘nın 26.’sı (COP26) bu yıl İskoçya’nın Glasgow şehrinde gerçekleştirildi.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 200’e yakın ülkenin katılımıyla düzenlenen zirvenin ev sahipliğini Birleşik Krallık ve İtalya birlikte yaptı. Zirveye resmi heyetlerle birlikte özel sektör temsilcileri ve bazı demokratik kitle örgütleri de katıldı.

COP26’DA BEKLENEN KARARLAR ÇIKMADI

Paris İklim Anlaşması uyarınca, küresel ısınma hedefini en fazla 1.5-2.00 derecede sınırlamayı sağlamak üzere somut kararların alınması beklenen zirve ne yazık ki hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Glasgow İklim Paktı‘nın bazı maddelerinin son anda değiştirildi. COP26 Başkanı’nın “üzüntüsünden” gözyaşlarını tutamadığı zirveden ne yazık ki beklenen kararlar çıkmadı. 

Zirveye katılan COP26 Türkiye Koalisyonu heyeti üyesi, Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süheyla Doğan, ETHA‘ya zirveyi değerlendirdi. İklim krizinin çok derinleştiği bu dönemde daha kararlı ve hızlı adımlar atılması gerekirken kömür, fosil yakıt ve nükleer lobilerinin daha fazla etkili olduğunu kaydeden Doğan, ülkelerin taahhütlerinin 1.5 derece hedefiyle uyumlu olmadığını hatırlattı.

KÖMÜRDEN ÇIKIŞ SONU BELLİ OLMAYAN BİR TARiHE ERTELENDİ

İklim Paktı taslak metninde, “Kömürden kademeli çıkış” maddesinin yer alması öngörülmüşken, söz konusu maddenin Hindistan’ın ısrarı ile “Kömürden kademeli azaltım” olarak değiştirildiği ve kömürden çıkışın sonu belli olmayan bir tarihe ertelendiğini kaydeden Doğan, “Gelişmekte olan ülkelere yapılması gereken ancak yerine getirilmeyen 100 milyar dolarlık destek taahhüdü zirvede yeniden konuşuldu, ancak somut çözümler ortaya çıkmadı. Gelişmekte olan ülkelerin kayıp ve zararlarının karşılanması için talep edilen ayrı bir finansman mekanizması da ne yazık ki AB ve ABD’nin engellemeleri ile zirvede kabul edilmedi. Bu durum zirvenin en büyük başarısızlıklarından birisi olarak değerlendiriliyor” dedi.

TÜRKİYE, İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE HİÇ HEVESLİ DEĞİL

Türkiye’nin COP26’ya Paris İklim Anlaşması’nı son anda onaylayarak katıldığını belirten Doğan, “Bu durumda anlaşma uyarında daha somut adımlar atması gerekecek. Cumhurbaşkanı tarafından zirve öncesi ‘2053 net sıfır hedefi’ açıklandı. Ancak bu hedefe ulaşmak için atılması zorunlu olan adımlar konusunda herhangi gerçekçi adımlar ilan edilmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un da zirvede yaptığı konuşma, Türkiye’nin iklim krizi ile mücadele konusunda hiç de hevesli olmadığını gösterdi. Hanımefendinin sıfır atık projesini, millet bahçeleri projelerini dile getiren Bakan kömürlü termik santraller, fosil yakıtlar ve madencilik projeleri konusunda hiçbir taahhütte bulunmadı” ifadelerini kullandı.

HAKLARIN İKLİM ZİRVESİ DÜZENLENDİ

Birleşmiş Milletler’in düzenlediği COP26’dan hiçbir umudu olmayan halkların temsilcilerinin ise COP26 Koalisyonu’nun koordinasyonu ile Halkların İklim Zirvesi‘ni düzenlediğini altını çizen Süheyla Doğan, şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler İklim Çerçeve Anlaşması karşılığında ‘Halkların İklim Taahhüdü-Glasgow Anlaşması’nı imzalayan gruplar da alternatif zirvede yer aldı.

İKLİM MÜCADELESİ ANCAK HALKLAR TARAFINDAN VERİLECEK

6 Kasım’da İklim Adaleti İçin Küresel Eylem Günü‘nde Glasgow’da büyük bir yürüyüş ve miting düzenlendi. Dünyanın her yerinden gelen iklim aktivistleri, yerel halklar, gençler, feministler, sendikalar, siyasi partiler, inanç grupları, politik grupların katılımı ile kundaktaki bebekten, bastonlu yaş almışlara kadar farklı yaşlardan yaklaşık 150 bin kişi Glasgow sokaklarında İklim Adaleti talep etti. Yağmurlu, rüzgarlı ve çok soğuk bir havaya rağmen yaklaşık 5 saat süren yürüyüşün ardından gerçekleştirilen mitingde yapılan konuşmalarla resmi zirveden iklim krizine yol açan küresel kapitalizmin yöneticilerinden ve şirketlerinden hiçbir medet umulamayacağı, iklim mücadelesinin ancak halklar tarafından verileceği vurgulandı.

İKLİM KRİZİNİ ENGELLEMEK İÇİN ÇOK ACİL SOMUT ADIM ATMA UYARISI

Halkların temsilcileri, alternatif zirvede 7-11 Kasım tarihleri arasında yüz yüze ve çevrim içi eş zamanlı yaklaşık 200 farklı etkinlikte bir araya geldi ve sonunda da bir deklarasyon yayınladı. COP26 zirvesi alanının etrafından da çok sayıda protesto gösterileri düzenlenerek gelişmiş ülkelerden iklim krizinin engellenmesi için çok acil somut adımlar atmaları ve yol açtıkları zararları tazmin etmeleri gerektiği hatırlatıldı.”