Çarşamba Ovası’nın Çığlığına Kulak Verin! | Mehmet ÖzdağBileşen EtkinlikleriHukukMehmet ÖzdağRaporlarTarımYazarlar by Mehmet Özdağ - 18 Nisan 20201 Aralık 20230 Çarşamba Ovasının ortasında inşaatı kaçak olarak devam eden Biyokütle Enerji Santralı için Samsun Valiliğinin “ÇED Gerekli Değildir” şeklindeki işlemini iptal ettirmek üzere vatandaşların açtıkları iki ayrı davada, Samsun 3. İdare Mahkemesi işlemi iptal etti.Çarşamba Ovası‘nın ortasında yeralan Eğercili Mahallesinde, Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretimi Ticaret A.Ş. tarafından inşaatı kaçak olarak devam eden Biyokütle Enerji Santralı için Samsun Valiliğinin “ÇED Gerekli Değildir” şeklindeki işlemini iptal ettirmek üzere vatandaşların açtıkları iki ayrı davada, Samsun 3. İdare Mahkemesi 18 Mart 2020 tarihinde nihayi kararını vererek Samsun Valiliğinin işlemini iptal etti.Mahkemenin kararı ne anlama geliyor?Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği hükümlerine göre; aşamasına bakılmaksızın sürecin sonlandırılması, yapılmış imalatların sökülerek söz konusu alanların eski haline getirilmesi anlamına geliyor?Mahkemenin bu kararı Eğercili Mahallesinde inşaatı devam eden zehir santralı hakkında verilen üçüncü karardır. Mahkemenin ilk kararı; Samsun Valiliği Toprak koruma Kurulunun (TKK) biyokütle enerji santralı hammadde açık depolama sahasının tarım dışı amaçlarla kullanımına onay veren kararının yürütmesinin durdurulması olmuştur. Yani söz konusu alanın tarım dışı kullanımı mahkeme tarafından durdurularak, tarım toprağının telafisi imkansız bir şekilde yok olması önlenmişti.Mahkemenin ikinci kararı ise; Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Çarşamba Belediyesinin zehir santralın ovamıza kurulması için yaptıkları imar planı değişikliklerinin ve santral inşaatını gizlemek üzere verilen “depo inşaatı ruhsatı”nın iptal edilmesi için Mimarlar Odası Samsun Şubesi tarafından açılan dava da mahkeme plan değişikliklerinin yürütmesini durdurmuş, Çarşamba Belediyesi tarafından verilen uydurma inşaat ruhsatı da hükümsüz olmuştur.Bu karar gereği Çarşamba Belediyesi tarafından inşaatın derhal mühürlenmesi gerekmektedir. Ancak söz konusu zehir santralı kaçak olarak devam etmektedir.Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) olarak Çarşamba Ovasının nitelikli tarım alanı özelliğini korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak için her türlü saha çalışmasını, maddi, hukuki ve bilimsel çalışmayı halen yürütüyoruz. Çünkü 30 gün içerisinde Samsun Valiliğinin mahkeme kararına itiraz etme hakkı var!BES tesisi proje tanım dosyasındaki verilere göre teknik özellikleri bakımından; yılda 230 bin ton (günde 630 ton) biyokütle yakan, 2 ton mazot tüketen, 1600 ton yeraltı suyu kullanan, günde 38 ton kül çıkartan, kömür ile çalışan termik santrallerden %150 daha fazla azot oksit, %600 daha fazla uçucu organik bileşenler, %190 daha fazla partikül madde ve %125 daha fazla karbon monoksit yayacak bir tesis söz konusudur. (Bu ifadeler Samsun 3. İdare Mahkemesinin nihai kararında aynen yer almaktadır.)Şirketin hazırlattığı proje tanıtım dosyasında bile ovaya ve insan sağlığına vereceği zararın büyüklüğü görülmesine rağmen, Ayvacık ve Terme Ziraat Odalarımızdan başka diğer ziraat odalarımızın, özellikle Çarşamba Ziraat Odasının zehir santralı konusunda sessiz kalmasını da buraya not olarak ekleyelim.Bütün bu mahkeme kararlarına, halkın ve meslek odalarının haklı itirazlarına rağmen Samsun’a dışarıdan gelen Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretimi Ticaret A.Ş. halen nasıl oluyor da sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile yasadışı ve kaçak olarak zehir santralı inşaatına devam edebiliyor?Bu şirkete kim müsaade ediyor, kim göz yumuyor? Bu soruya net olarak yanıt vermek mümkün olmayabilir ancak süreci baştan itibaren resmi evraklar üzerinden gözden geçirmekte fayda var.Büyük Ova Koruma kapsamında nitelikli tarım alanıÇarşamba Ovası, Samsun kent merkezinin doğusunda, Karadeniz’de 75 km uzunluğunda sahil şeridi, iç kesime doğru da 30 km derinliği olan toplam 700 km2’lik bir alanı kapsıyor. Bakanlar Kurulunun 12.12.2016 tarih ve 2016/9620 sayılı kararı ile Büyük Ova Koruma Alanı kapsamına alınarak bir nevi tarımsal SİT statüsü kazanmış, ayrıca 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği korunması gereken nitelikli tarım alanı olarak kabul edilmiştir.Çarşamba Biyokütle Enerji Santral (Çarşamba BES) tesisi Eğercili Mahallesi sınırı içerisinde birbirinden ayrı, aralarında yaklaşık 500 m mesafe olan iki alandan oluşuyor. Bu alanlar birisi 662 ve 703 nolu parsellerden oluşan ve büyüklüğü 147,835 dönüm olan hammadde depolama sahışı. Diğeri ise 108, 109, 110 ve 111 no lu parsellerden oluşan ve büyüklüğü 33,675 dönüm olan biyokütle enerji tesisi alanı. Tesisin depolama alanı birlikte toplam büyüklüğü 181,51 dönümdür.BES alanı ile hammadde depolama alanının projede ayrı parseller olarak gösterilmesi ve kamu kurumlarının bunu kabul etmesi şirkete çok büyük avantajlar sağlanmasına sebep olmuştur. Çünkü proje bir bütün olarak değerledir seydi mevcut BES alanı 100 dönümden büyük olduğu için ÇED yönetmeliğine göre “ÇED Gereklidir” sürecine tabi olması gerekiyordu.Hammadde depolama alanı, BES alanından ayrı değerlendirilerek Samsun Valiliği Toprak Koruma Kurulu tarafından “tarım dışı amaçlarla kullanılabilir” onayı verildi. BES tesisinin kurulacağı 33,675 dönümlük alan ise Samsun Büyükşehir Belediye Meclisinin 1998 yılında almış olduğu “köy yerleşik alanı” kararına dayandırılarak BES kurulumu uygun görüldü. Böylece toplamda 181 dönümlük tarım arazisi bir çırpıda tarım dışı zehir satralı için tahsis edilmesi sağlandı.Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretimi Ticaret A.Ş. tarafından hazırlatılan proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre; Şirketin, Samsun Büyükşehir Belediyesine 29 Kasım 2018 tarihinde başvurarak Eğercili Mahallesi sınırları içerisinde doğrudan yakma yöntemi ile çalışacak 27 megawat gücünde Biyokütle Enerji Santralı kurma talebinde bulunduğu, Samsun Büyükşehir Belediyesinin, şirketin talebini DSİ Bölge Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, Orman İşletme Müdürlüğü gibi ilgili tüm kurum ve kuruluşlara iletilerek kurum görüşlerinin sorulduğu, Kamu kurumlarının 2019 yılı Ocak, Şubat, Mart ayları içerisinde yazışmalarını tamamlayarak biyokütle enerji santralı için hiç bir sakınca görmeden tek tek olumlu görüş verdikleri, Bunun üzerine de şirketin 27 Mart 2019 tarihinde Biyokütle Enerji Santral alanını ve devamında da hammadde depolama alanını toplam 12 Milyon 262 Bin 695 Tl bedelle satın alma işlemi yaptığı görülmektedir.Mevcut Çevre Düzeni Planı göz önüne alındığında Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Çarşamba İlçe belediyesinin mevcut imar planları ile bu tesise müsaade etmeleri mümkün değilken firma neye güvenerek bu arsaları almıştır?Şirketin arsaları satın alınmasından sonra; şirketin isteği doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Çevre Düzeni planı değişiklik oluru alınmaksızın Samsun Büyükşehir Belediye Meclisinin 12 Temmuz 2019 tarihli oturumunda 1/5000’lik nazım imar planı onaylanmış, ardından da Çarşamba Belediye Meclisinin 5 Eylül 2019 tarihli oturumunda 1/1000’lik uygulama imar planı onaylanmıştır. Demek ki şirket imar planlarının onaylanacağını biliyormuş.Burada düşünülmesi gereken; 5403 sayılı kanun ve ilgili yönetmelikler gereği, Eğercili’de ikamet eden herhangi bir vatandaş, kendisine ait olan tarım arazisi üzerinde taban alanı 75m2’den geniş inşaat yapamaz, 10m’den derin sondaj yapamaz, 5 dönümden küçük parseller halinde arazi satamaz vs. Belediye ve ilgili kamu kurumlardan izin ve ruhsat alamaz.Peki nasıl oluyor da bir şirketin 181 dönüm tarım toprağını tarımsal amaçlar dışında kullanmasına, günde 1600 ton yeraltı suyu kullanmasına izin verebiliyor bu kurumlar? Nasıl oluyor da; Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Çarşamba Belediyesi bir şirket için mevcut imar planlarını değiştirebiliyor, üstelik Çarşamba Belediyesi binlerce metrekarelik bir santral tesisi için “depo ruhsatı” vererek inşaatı başlatabiliyor?Mahkemelerde devam eden dava süreçlerinde ve yüz yüze geldiğimiz bazı toplantılarda şirkete bu yasa dışı ayrıcalıkları sağlayan kamu kurumlarının şirketin halkla ilişikler birimi gibi davrandıklarını, yerel gazetelere şirketi savunan ilanlar verdiklerini de hatırlatmakta fayda var.Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman; vatandaşın oyuyla göreve gelen belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin, vatandaşın vergilerinden maaşlarını alan kamu görevlilerinin bu şirketin çıkarlarını korumak üzere Çarşamba Ovasını gözden çıkardıkları açıkça görülüyor.Ancak iktidar milletvekillerinin ve Bakanların onayı olmadan, ne Samsun Büyükşehir ve Çarşamba İlçe belediye başkanları ne meclis üyeleri ne de üst düzey kamu görevlileri yasa ve yönetmelikleri bu denli yok sayamaz! Ne de Samsun dışından, bölgeyi tanımayan bir şirket hiç bir izin, ruhsat olmadan 180 milyon lira tutarında bir yatırıma girişemez!Çarşamba ovası Türkiye’nin meselesidirÇarşamba Ovası için tehlike henüz bitmemiştir. Ortada bu kadar mahkeme kararı varken, korona virüs salgını şirket için ve bu şirketi kollayan kamu görevlileri için fırsata dönüştürülmek istenmektedir.Davaları kazanmakla her şey yoluna girmiyor maalesef. Çarşamba ve Samsun halkının, iktidar partisinin temsilcilerini, milletvekillerini, belediye başkanlarını ve meclis üyelerini mutlaka sürekli uyarmaları şart. Ayrıca İnşaat sahasında, Çarşamba ve Samsun’da yasal, barışçıl kitle eylemleri yapılması şart. Bu mesele sadece Çarşamba Ovasında yaşayanların değil, bütün Türkiye’nin meselesidir. Paha biçilmez değerdeki tarım alanlarının korunması meselesidir, Türkiye’nin yakın gelecekte açlık sıkıntısıyla karşılaşma meselesidir.SAMÇEP olarak her zaman belirttiğimiz gibi; hukuktan, hukukun adilce uygulanması talebimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.Yasa hükümlerini ve mahkeme kararlarını uygulamayarak görevini kötüye kullanan bütün kamu görevlileri için, bilirkişi adı altında bilimi ayaklar altına alarak şirket çıkarları için uydurma rapor düzenleyenler için ve ovamıza kalıcı zarar veren Şirket görevlileri için her türlü hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz.Sonraki yazıÖnceki yazı Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print