Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Bilirkişi Raporu Murat Dağı için ‘Umut’ olabilir!

Bilirkişi Raporu Murat Dağı için ‘Umut’ olabilir!

Murat Dağı’nda kurulmak istenen altın madeni için bilirkişi raporu hazırlandı. 9 bilim dalını temsil eden 9 bilirkişi de “Murat Dağı’nda madencilik yapılamaz” diyor. Gözler şimdi bu bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin vereceği karara çevrildi.

“Ege Bölgesinin can damarı” denilen ve bölgedeki en önemli ovalarını sulayan nehirlerin kaynağı Murat Dağı’nda yapılmak istenen altın işletmeciliğine açılan davada yapılan bilirkişi keşfinin raporu belli oldu. Bilirkişiler, Murat Dağı’nda siyanürle altın işletmeciliği yapılmasına ilişkin ÇED Raporu hakkında ‘oybirliği’ ile olumsuz görüş bildirdiler. Gözler bu durumda mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda vereceği karara çevrilmişken, bilirkişi raporunun hem Murat Dağı hem de Ege Bölgesi için bir umut ışığı olması da dileniyor

109 SAYFALIK BİLİRKİŞİ RAPORU

ÇED olumlu kararı verilen altın madenine karşı Kütahya ve Uşak baroları başta olmak üzere yörede yaşayan 53 yurttaşın da katılımı açılan davada 19 Ağustos’ta bilirkişi keşfi yapılmıştı. Keşfe, Murat Dağı’nın beslediği ovalarda bulunan köylüler, Uşak, Kütahya, Afyon, İzmir ve Eskişehir kentlerinden onlarca yaşam savunucusu ve kurum temsilcisi katılmıştı. Bu keşfin sonunda raporlarını hazırlayan bilirkişiler altın madenine karşı olumsuz görüş bildirdiler.

Kimya, maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği, ziraat mühendisliği gibi alanlardan konunun uzmanı bilim insanları tarafından hazırlanan 109 sayfalık raporun sonuç kısmında “Gediz İlçesi Karaağaç mevkiinde Yıldız Altın Gümüş Madeni Kapasite Artırımı Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Kırma-Eleme tesisi projesine ilişkin T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu’ kararının; Harita mühendisliği açısından koordinatları onaylanan keşif ve ilgili bölümlerde yer alan açıklamalar bağlamında biyoloji bilimi, kimya bilimi, çevre mühendisliği, harita mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, jeoloji mühendisliği, maden mühendisliği, orman mühendisliği ve ziraat mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” deniliyor.

Raporun son derece kapsamlı ve olumlu bulduklarını belirten Kütahya Barosu Çevre Hukuku ve Kent Komisyonu Başkanı Ali İhsan Bakır, raporda özellikle bölgedeki deprem gerçeğine dikkat çekildiğini ifade etti. Bakır, “Bunun yanı sıra siyanürün dışındaki kurşun, bakır gibi maddelerin yeraltı sularına sızması, havuzların depremde çökeceği gibi riskler de sıralanmış. Mesela ÇED raporunda 2100 adet orman ağacı kesilecek denilirken bilirkişi raporu bunun 90 bin olduğunu ortaya koymuş” dedi.

DEPREM RİSKİ DE ÇOK YÜKSEK BÖLGE

Demirci Platosu ve Murat Dağı arasında sınırlanan 50 km boyunca uzanan Simav Fayı burayı 1.derece riskli deprem bölgesi haline getirmiş durumda. Bölgenin bu sebeple maden ve yapılaşma faaliyetleri açısından uygun değil. Bu gölgede gerçekleşen depremler sırasında binlerce can ve mal kaybı yaşanmıştır ve uzun süredir deprem gerçekleşmemiştir. Bu büyük bir enerji birikimini beraberinde getirmiştir ve bu boyutta bir depremin son derece yıkıcı olacağı açıkça ortadadır. Görüldüğü üzere bölge yapılaşma, maden gibi faaliyetleri için uygun değildir.

GENİŞ BİR COĞRAFYANIN EKOSİSTEMİNİ OLUŞTURUYOR

Ege’nin en yüksek dağlarından Murat Dağı’nın eteklerinde bulunan Sülüklü Göl.

Uşak-Kütahya il sınırında yer alan Murat Dağı yöredeki dört büyük su kaynağı olan Büyük Menderes, Gediz, Porsuk ve Banaz Çayı’nın da doğduğu yer. Bu nehirlerin suladığı Büyük Menderes, Çivril, Denizli, Aydın, Söke, Gediz, Alaşehir, Salihli, Turgutlu, Manisa ve Bakırçay havzaları Ege bölgesinin en önemli tarım merkezleri durumunda.

Ege bölgesinde bulunan birçok ovayı sulayan akarsuların buradan kaynağını aldığı bilinmektedir. Gediz Iramağı, Sakarya Irmağı ve Büyük Menderes Irmağı bu arazinin sınırları içinden doğmaktadır. Banaz Çayı, Murat Çayı, Orhaneli Çayı, Mustafa Kemal Paşa Çayı, Porsuk Çayı, Susurluk Çayı ve daha birçok irili ufaklı akarsu yine Murat Dağı ve bağlı tepelerden kaynağını almakta. Bu yapıların yanında Kartal Tepe civarında bulunan Kuzu Gölü, Tınaz Tepe çevresinde bulunan Göl Yeri ve bunların dışında 3 tane daha irili ufaklı göl ve gölet bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 8 adet de sıcak su kaynağı bulunmakta.

Murat Dağı’nda 114 endemik tür bitki bulunuyor. Endemik türlerden 3 tanesi (Alyssum Davisiasum, Vervascum Coropilofium, Sedum Hispanicum var. Planifolium) yalnızca Murat Dağı’nda. Öyle ki Türkiye’de ve Dünya’da tanınmış ilaç firmalarından biri olan Roche, ilaç yapımında kullandığı bitkilerin bazılarını Murat Dağı’ndan temin etmekte.

Murat Dağı, yılkı atlarına ve kırmızı geyik gibi birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapıyor.

‘Dünyanın sekizinci harikası’ olarak tanımlanan Murat Dağı, yılkı atlarına ve kırmızı geyik gibi birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapıyor. Birçok endemik türün yaşadığı Murat Dağı aynı zamanda çok sayıda büyükbaş ve küçükbaş hayvan için mera olarak kullanılıyor. Murat Dağı, çok nadir görülen bazı bitki ve hayvan türlerini bünyesinde barındırıyor. Türkiye ve Dünya’da nadiren yetişen Yılkı Atları (Mustang), bir diğer ismiyle yabani atlar Murat Dağı’nın zirvelerinde kendilerine yaşam alanı bulmakta. Bunun yanı sıra Boz Ayı, Tilki, Vaşak, Su Samuru ve ender görülen Kızıl Geyik yaşamakta. Aynı zamanda da 900 yıllık bir anıt ağaç yer alıyor.

Murat Dağı; bölgeye oksijen kaynağı olmasının yanı sıra, kayak turizminin yapıldığı, termal otellerin bulunduğu ve dağın altından çok önemli bir fay hattının geçtiği bir bölge. Murat Dağı’nda aynı anda sürekli olarak farklı sıcaklıklar ve yağış rejimleri de görülüyor. Örneğin; dağın kuzey kesimlerinde güneş radyasyonundan az etkilenen büyük ölçekteki korunmuş bölgelerde karla kaplı gün sayısı 120 günü geçmekte, aynı zamanda kar kütlesinin yerden yüksekliğinin 1 metreyi geçmesi bu bölgeyi en az İsviçre Alpleri kadar uygun potansiyelli bir kayak merkezi haline getirmekte. Aynı şekilde yüksek kesimlerdeki yaz yağışları buralarda bulunan Alpin çayır biçimlerinin gelişip büyümesini sağlamakta..

Murat Dağı’nda bulunan ve 900 yaşında olduğu bilinen Anıt Ağaç


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top