Aydın Emek ve Demokrasi Platformu, Mezeköy’de basın açıklaması yapmak istedi, ancak Kaymakamlık kararını gerekçe gösteren jandarma, platform üyelerini köye almadı. Platform üyeleri, bu yasağın anayasaya aykırı olduğunu, seyahat özgürlüklerinin engellendiğini belirtti. Üyeler, kitleyi durduran jandarma komutanına “Bugün milletvekilleri köye girdi, dün de köy dışından kişilerin girdiğini biliyoruz, bu yasak bize mi çıktı? Yasa ihlal ediliyor, eşitlik ilkesine aykırı davranılıyor, gerekli yasal başvurularımızı yapacağız” diyerek tepki gösterdi, ardından köyün girişinde basın açıklaması yapıldı.

“SÖKÜLEN HER ZEYTİN GELECEK NESLE İHANETTİR”

Ortak basın açıklamasını okuyan Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Zeki Oymak, Aydın’ın son yıllarda enerji çöplüğü haline getirilmek istendiğini dile getirdi. Kurulan her Jeotermal Enerji Santralinin (JES) Aydın’ın güzelliğini yok ettiğini belirten Oymak, “Açılan her JES kuyusu, incirimizi, zeytinimizi, insanımızı hasta ediyor. Suyu zehirliyor, havayı solunmaz hale getiriyor. Kesilen her ağaç, iklim krizini  derinleştiriyor. Sökülen her zeytin, gelecek nesillere ihanet” diye konuştu.

“KÖYLÜ EZİLİP GEÇİLDİ”

Son olarak Köşk‘e bağlı Mezeköy‘de JES kurulmak istendiğine dikkat çeken Oymak, “Bu santrale ilişkin ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildiği yetmezmiş gibi acele kamulaştırma kararı verilerek bir anlamda köylünün toprağı gasp ediliyor. Çünkü köylümüz, elindeki üç-beş dekar bağını, bahçesini satmak istemiyor” diye konuştu.

Bu kararlara karşı İdare Mahkemesi’nde ve Danıştay’da iptal davaları açıldığını belirten Oymak, “Aydın 2. İdare Mahkemesi, sahada keşif yapıldıktan sonra yürütmeyi durdurmayla ilgili karar vereceğini belirtmiştir. Köylü de mahkemeye saygı duyarak mahkemenin kararını beklemeye başlamıştır. Ancak, JES şirketi, aynı saygıyı göstermemiş, mahkemeyi hiçe sayarak mahkemenin vereceği kararı beklememiştir” dedi.

Mezeköylülerin yaşam alanlarının, geçim kaynaklarının talan edilmek istenmesine karşı meşru müdafaa hakkını kullandıklarını kaydeden Oymak, şirketin Köşk Kaymakamlığının talimatıyla köye gelen kolluk kuvvetlerini köylünün önüne sürdüğünü söyledi. Oymak “Köylü, kolluğa ve Köşk Kaymakamlığına, ‘karşımızda durma yanımızda ol, mahkeme kararı beklensin’ çağrısı yapmıştır. Köylünün çığlığına, isyanına kulaklarını kapatan kolluk kuvvetleri, köylüyü ve onlara destek olan emek ve demokrasi güçleri ile milletvekillerini şirketin önünden bir anlamda süpürmüştür. Halkı ezip geçmiş, gözaltına almıştır. Bu noktada anayasa hiçe sayılmıştır. Vatandaşın barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı ihlal edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“RESMİ GASPA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Ne Mezeköy’de, ne de Aydın’da bu talana, bu resmi gaspa izin vermeyeceklerini vurgulayan Oymak, “Köye giriş çıkışların Köşk Kaymakamlığı kararıyla yasaklanması, yasakçı zihniyetin bir uzantısıdır. Kararda belirtilen ve köye giriş çıkışı yasaklanmak istenen kişiler bizleriz. Bizler gibi toprağına suyuna havasına sahip çıkan kişilerin köye girişinin yasaklanmasının anlamı bellidir. Biz Aydın Emek ve Demokrasi güçleri olarak, bu zorbalığın karşısındayız. Hukukun arkasından dolanılarak köylüye ve halka karşı kullanıldığının farkındayız. Aydın’ın verimli topraklarının, kadim ağaçlarının, havasının suyunun yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Efendi Jeotermal şirketi kârına kâr katacak diye çocuklarımızın hasta oluşunu seyretmeyeceğiz” dedi.

Evrensel