Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy yakınındaki Akbelen Ormanı’nın korunması mücadelesinin önde gelen kadın direnişçilerinden Nejla Işık, 31 Mart yerel seçimlerinde İkizköy’den muhtar adayı oldu. İkizköy Çevre Komitesi‘nin aldığı kararla aday olduğunun altını çizen Işık, “Köyümüzü madene teslim etmemek için aday oldum” dedi.

DİRENİŞİN EN ÖNÜNDE KADINLAR VARDI

Akbelen Ormanı’nın korunması mücadelesinin en önünde İkizköylü kadınlar vardı. Jandarmanın, devletin bütün kurumlarının baskılarına, fiziksel müdahalelerine ve maddi manevi cezalandırma yöntemlerine karşı verilen direniş, köylü kadınların özverisi ve kararlılığı ile günümüze kadar geldi. 

İkizköy’ün direnişçi kadınlarından Nejla Işık, mücadelenin en önündeki isimlerin başında geliyor. Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği‘nin (KARDOK) başkanlığını da yapan Necla Işık ile geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından iptal edilen para cezasını ve muhtarlık adaylığını konuştuk.

İlgili yazı: Ekoloji Birliği’nden Siyasi Partilere Çağrı: Ekoloji Hareketinden Gelen Adaylar Seçilebilir Sıralara Yerleştirilsin

‘BU CEZALAR BİZİ YILDIRMA AMACIYLA KESİLİYOR’

— Akbelen Ormanı’nı koruma mücadelesi sırasında size ve birkaç köylüye jandarma tutanağı ile kesilen para cezalarının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu. Ne için kesilmişti bu cezalar?

Beş yılı bulan Akbelen direnişinde mücadelenin en önlerinde yer alan birisi olduğum için kesildi bu cezalar. Afiş asmakla ilgili 40 bin liranın üzerinde bir miktar para cezası kestiler. Benimle birlikte köyümüzden 5 kişiye daha kesilmişti ceza. Bir arkadaşın iptal olmuştu, benimki için de yürütmeyi durdurma kararı verildi. Vergi dairesi, mahkemenin bu kararına itiraz etti. Hesaplarıma bloke konulmuş durumda şu anda. Ben bankalarda olan paramı hiçbir şekilde kullanamadım uzunca bir süre. Buna dair de avukatlarımız girişimde bulundular. Vergi dairesinin bu işlemi de iptal ediliyor şimdi. Biz biliyoruz ki mücadelenin önünde olduğumuz için kesiliyor para cezaları. Gerek bu cezalar gerek jandarmanın devamlı ifadeye çağırması burada bizi durdurmak, sindirmek, korkutmak, geri püskürtmek için yapılan hamleler. Ancak kesinlikle bunlara taviz vermeyeceğiz. Yolumuza, mücadelemize devam edeceğiz. Her zaman dediğim gibi, bu çatlaklardan dolayı bu evlerin altında da kalsak kesinlikle toprağımızdan, doğamızdan, yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz.

‘İKİZKÖY ÇEVRE KOMİTESİNİN ADAYIYIM’

— Yerel seçimlerde İkizköy muhtarlığına aday oldunuz. Muhtar adaylığı süreciniz nasıl gelişti?

İkizköy Çevre Komitesi‘nin adayıyım ben. Kendi başıma çıkmadım kesinlikle, kendi kararım değildi muhtar adaylığı. Hatta böyle bir plan, programım da yoktu açıkçası. Mücadeleye başlama sebebimiz belli; toprağımız için, köyümüz yaşasın diye çıkmıştık bu yola.

— Neden muhtar olmak istiyorsunuz?

Nereye gidersek gidelim muhtar faktörünün çok önemli olduğunu gördük. ‘Muhtarınız nerede, muhtarınız yanınızda mı?’ gibi cümleler kuruldu bize. Muhtarlığı bu nedenle almayı istiyoruz. Adaylığımı da bu yüzden koydum. Bu mücadeleyi sürdürmek, köyümü madene teslim etmemek için… Aslında kendim için değil, köyümüzün yaşaması için adaylığımı koydum. Toprağımız, suyumuz için 5 senedir şimdiye kadar ne yaptıysam muhtar seçildikten sonra da onu yapacağım. Diğer köy muhtarları ile bir araya gelip onlarla birlikte yürümek istiyoruz. Düşüncemiz, hedefimiz, hayalimiz bu. İnşallah gerçekleştirebiliriz!..

ilgili haber için tıklayınız: Ekoloji Birliği Kadın Meclisi’nden Eşit Temsil Çağrısı: Yaşamı Ve Yaşam Alanlarını Savunan Kadınlar Yerel Yönetimlerde Olmalı

AKBELEN ORMANI’NI KORUMAK İÇİN BEŞ YIL BOYUNCA DİRENDİLER

İkizköylüler, Yeniköy-Kemerköy Termik Santraline kömür temini amacıyla kesilen Akbelen Ormanı’nı korumak için 5 yılı aşkın bir süre direndiler. Kolluk güçlerinin günlerce süren sert müdahaleleri ile püskürtülüp Akbelen Ormanı kesilse bile ormanı, toprağı ve yaşam alanlarını koruma mücadelesinden vazgeçmiş değiller. Köylüler, her gün evlerinin dibinde dinamit patlatmaları ile yaşamak durumundalar. Her bir ağacı korumak için aylarca gece gündüz nöbet tutan köylüler, şimdi Akbelen Ormanı’nın iş makineleri ile kömür ocağı yapılmasını izlemek zorunda bırakılıyorlar. Yıllardır büyüyen kömür ocağı nedeniyle köylerinin önemli bir bölümünün termikçi şirketin kömür ocağı tarafından yutulmasıyla yüz yüze kalan köylüler, ellerinde kalan bir avuçluk toprağa sımsıkı sarılmakta kararlılar.

Evrensel