Buradasınız
Ana Sayfa > Bilim > VAHŞET: 13 Santralin Hiç Çevre Yatırımı Yapmadan Çalışması ve Zehirlemesine Göz Yumuluyor!

VAHŞET: 13 Santralin Hiç Çevre Yatırımı Yapmadan Çalışması ve Zehirlemesine Göz Yumuluyor!

2020’nin başında devre dışı bırakılan kömürlü termik santralların yaklaşık 1.5 yıldır geçici faaliyet belgeleri ile hiçbir çevre yatırımını tamamlamadan çalıştığı İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği‘nin raporu ile ortaya çıkarıldı.

İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPA), hazırladığı Özelleştirilmiş Termik Santrallar ve Çevre Mevzuatına Uyum Süreçleri raporuyla 2020 yılının başında kapatıldığı iddia edilen kömürlü termik santralların yaklaşık 1.5 yıldır geçici faaliyet belgeleri ile hiçbir çevre yatırımını tamamlamadan ve hukuksuzca çalıştığını ortaya koydu.

Türkiye’de özelleştirilen 13 kömürlü termik santrallerin yarattığı çevre kirliliğini gündeme getiren İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, bu santrallerin hukuksuz bir şekilde faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.

Rapor, Türkiye’de özelleştirilmiş olan ve devletin elinde olan toplam 13 kömürlü termik santralın çevre mevzuatı ile ilgili durumunu gözler önüne seriyor. Bir grup gazeteci ile düzenlediği basın toplantısında bir araya gelen Bozoğlu santrallara ilişkin süreci özetleyerek şunları söyledi: “Devlet elindeyken gerekli çevresel yatırımları yapmayan, havayı, suyu, toprağı kirlettiği herkesin malumu olan 13 termik santral için 2013 yılında Elektrik Piyasası Kanunu’nda bir değişiklik yapıldı. Kanunla termik santralların özelleştirilme yolu açıldı ve çevresel yatırımlarını uzun bir süre yapmamaları yönünde muafiyet tanındı. Fakat bu düzenleme CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması ile beraber 2016 yılında iptal edildi. Aynı dönem AYM kararına aykırı bir şekilde tekrar bir kanun değişikliği yapılarak 2019 sonuna kadar yeni bir düzenleme ile yine bu tesislere hak tanınmış oldu. Bu tesislerin kanun değişikliği ile sürekli çevreyi kirletmelerine karşı yatırım yapmaları engellenmiş oldu. Ceza da uygulanmadı.”

Video: IDPA (İklim Değişikliği Politika Araştırma Derneği) tarafından hazırlanan rapor ile ilgili çalışmadan.

1,5 YILDIR HAVAYI, SUYU, TOPRAĞI VE HALKI ZEHİRLEMEYE DEVAM EDİYORLAR

1 Ocak 2020 tarihinde Enerji Bakanı ve Çevre Şehircilik Bakanı’nın ortak bir açıklama yaptığını ve Afşin Elbistan A, Seyitömer, Tunçbilek, Soma, Kangal, Çatalağzı Termik santrallarının devre dışı bırakıldığını söyleyen Bozoğlu, o gün kapatılan tesislerin tamamı hâlâ çalışır durumda olduğunu belirtti: “Kimisi bir yıldır, kimisi 1.5 yıldır çalışıyor ama bugün bu 13 tesisin tamamı çalışır halde ve hiçbirisi çevre mevzuatına dair yatırımını yapmamış durumda… Ne filtre sistemlerine dair ne de atık sahalarına dair herhangi bir yatırım ortaya koymamış olmalarına rağmen hepsi çalışır vaziyette. Yani Cumhurbaşkanının 4 Aralık 2019’da ifade ettiği ‘O 2.5 yıl süreyi tanımayacağız, yatırımlarını yapmaları gerekir’ ifadesine tezat bir durumla karşı karşıyayız. Sürelerini doldurduğu günden bugüne yaklaşık 1.5 yıldır bu tesisler havayı, suyu, toprağı kirletmeye devam ediyorlar.”

CUMHURBAŞKANI VETOSU GÖSTERMELİK MİYDİ?

Bozoğlu, 2019 yılı içerisinde tesislerin çevresel yatırımları yapmadıkları ortaya çıktıktan sonra Meclis’ten tekrar bir kanun değişikliğine gidildiğini, bu düzenlemenin de 4 Aralık 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiğini hatırlattı:

“Cumhurbaşkanı veto ederken halk sağlığını riske atan bu tesislere zaten yedi yıl muafiyet tanındığını ifade ederek, ekstra bir süre tanınmayacağını söylemişti. Ama bu kararın ardından ilginç bir şey oldu. Kamuoyu o güne kadar baca gazı filtrelerini tartışırken, biz hep şunu söyledik. Tek mesele baca gazı filtreleri değil, milyarlarca ton, binlerce metrekare alanı, ormanları, dereleri, yer altı sularını, tarım alanlarını kirleten atık sahaları problemli dedik. Bu atık sahalarının üzerine gitmek gerektiğini ifade etmiştik.

Cumhurbaşkanının vetosu sonrasında 26 Aralık 2019 tarihinde atıkların düzenli depolanmasına dair yönetmelikte Çevre Bakanlığı bir değişiklik yaptı. Bu düzenleme ile bu tesislerde toksik atıkların vahşi depolama yapıldığı sahaların tamamını meşru hale getirdiler. Bunu da üniversitelerden alınan, içeriği dahi belli olmayan akademik bir raporla meşrulaştırdılar. Ki bu akademik raporların ücretlerini de bu firmalar, yani termik santralların sahipleri ödeyerek hazırlatıyorlar. Bu raporlar üzerinden belirli tesislere geçici faaliyet belgesi, belirli tesislere de çevre izni verildi” diye konuştu.

GEÇİCİ FAALİYET BELGESİ İLE TESİSLERİ ÇALIŞTIRIYORLAR

Dr. Baran Bozoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tesislerin hepsine peyderpey çevre mevzuatının içerisinde yapılan değişiklikler ve olağan dışı uygulamalarla bir düzenleme yapılarak ve Çevre Bakanlığında yapılan çalışmalarla her birine GFB (Geçici Faaliyet Belgesi) verilerek çalışmasının önü açıldı. Tesislerin özelinde konuşmak gerekirse GFB alarak çevre mevzuatına uyumları ve çevre izin lisans belgeleri almaları için faaliyetine devam etmesine izin verilen termik santrallerin üçü, yani Afşin Elbistan B, Çayırhan, Orhaneli termik santralleri mevzuatın belirlediği koşullara uygun olmamasına, toksik atıklarını vahşi depolama yöntemiyle depolamaya devam etmelerine rağmen bir yıl boyunca GFB verilerek çalışmaları sağlandı ve bu süre dolduktan sonra tekrar GFB verilerek çalışmalarının önü açıldı.”

DAVAYI KAZANDIK AMA BU DEFA DA YÖNETMELİĞİN BENZERİNİ ÇIKARDILAR

pray
Dr. Baran Bozoğlu

26 Aralık 2019 tarihinde çıkan düzenli depolama yönetmeliğine Çevre Mühendisleri Odası’nın ve TEMA’nın dava açtığını söyleyen Dr. Baran Bozoğlu, “O dava kazanıldı. Fakat dava kazanılmış olmasına ve bu tesislerin geçici faaliyet belgesi alarak çalışmalarına devam etmesine yönelik yönetmeliğin dava sonucu iptal edilmesine rağmen o yönetmeliğin benzerini 19 Mart 2021’de tekrar çıkardılar. Yani sürekli bir şekilde bu tesislere teşvik, çevreyi kirletmelerine muafiyet ve yatırım yapmadan önünü açan bir mekanizma ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

EÜAŞ bünyesindeki 18 Mart Çan Termik Santralı’nın şu anda geçici faaliyet belgesi ve çevre izni olmadan çalıştığını ifade eden dernek başkanı, “18 Mart Çan, 2021’den beri usulsüz bir şekilde çalışıyor. Öte yandan Afşin Elbistan B, Çayırhan ve Orhaneli Termik santralları mevzuatın belirlediği baca gazı emisyon sınırlarına uymuyor, havayı kirletiyor ve toksik atıkları depolamıyor. Buna rağmen bir yıl sonunda aldıkları geçici faaliyet belgelerinin süresi dolduğu için tekrar geçici faaliyet belgesi verildi bu tesislere” dedi.

TOKSİK ATIKLAR İÇİN VAHŞİ DEPOLAMA YAPILIYOR, KENDİLERİNE ÇEVRE İZNİ DE VERİLMİŞ

Şu anda çevre izni olan santrallar arasında Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan santrallarının olduğunu söyleyen Bozoğlu, “Çevre izni ile santrallar 5 yıl çalışabiliyor. Yatağan şu anda sıvı bir şekilde atıklarını depolamaya devam ediyor. Yani yer altı sularını daha fazla kirletme riski var. Yatağan’da şu anda vahşi bir şekilde toksik atıkların depolanmasına rağmen, bu santrala ne yazık ki bu dönem içerisinde 5 yıl geçerli bir çevre izni verilmiş durumda. Üstelik tesis herhangi bir yatırım yapmamış olmasına rağmen” diye konuştu.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI FELÇ YAŞIYOR

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın net bir şekilde felç yaşadığını söyleyen Bozoğlu, felcin geçmişinin 2011 yılına dayandığını anlattı: “Çevre ve Orman Bakanlığı kapatıldı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kuruldu ve bütün liyakatli kadrolar dağıldı. Orman ve Su işleri Bakanlığı’na gidenler oldu, Çevre Bakanlığı’nda kalanlar oldu. Yani 2009 yılında AB Çevre Faslı’nı açan kadrolar çöktü. Dolayısıyla şu an Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir felç yaşıyor, denetim yapmıyor.”

EMİSYON BİLGİSİ TİCARİ SIR OLAMAZ

Termik santralların her birinde Sürekli Emisyon Ölçümleri Sistemi (SEÖS) takılma zorunluluğu olduğunu hatırlatan Bozoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, bu sistemlerin şu an bütün termik santrallarda olduğunu beyan ettiği bilgisini paylaştı. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yazılan yazı ile de kendilerine verilen cevabın bu şekilde olduğunu söyleyen dernek başkanı, “Hepsinde ‘biz SEÖS kurdurduk ve anlık olarak bunu izliyoruz’ diyor bakanlık. Biz de diyoruz ki bu verileri bizimle paylaşın, kamuoyuna açık yapın. Bakanlık, hava kalitesini izleme açısından bir çalışma yapıyor, aynı uygulamayı bütün sanayi tesisleri için yapın, bacalarındaki emisyon ölçüm sonuçlarını online olarak bizimle paylaşın diyoruz.  Çevre sorunlarının çözümü şeffaflıktan ve katılımcılıktan geçer. Biz bu talebimizi ilettiğimizde bize verilen cevap bunun bir ticari sır olduğu. Bilgi Edinme Yasası varken bize böyle bir bahane ile bilgi verilmiyor. Biz emisyon verisinin nasıl bir ticari sır olabileceğini bir türlü anlayabilmiş değiliz. Bu cevap bize 25 Mayıs 2021 tarihinde geldi” dedi.


IDPA (İklim Değişikliği Politika Araştırma Derneği) tarafından hazırlanan “Özelleştirilmiş Termik Santrallar ve Çevre Mevzuatına Uyum Süreçleri” raporuna ulaşmak için tıklayınız

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top