Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Yerel mahkemenin dava açma izni vermediği yurttaşlara Danıştay geçit verdi, mahkemenin kararını bozdu

Yerel mahkemenin dava açma izni vermediği yurttaşlara Danıştay geçit verdi, mahkemenin kararını bozdu

Manisa 1. İdare Mahkemesi’nin “dava açmaya ehliyetiniz yok” diyerek Turgutlu İzzettin köyü biyogaz projesi hakkında yurttaşların dava açma başvurusunu reddeden kararı Danıştay tarafından bozuldu. Danıştay, yerel mahkemenin kararını “yurttaşların adil yargı ve hukuk arayışına karşı yapılan orantısız bir müdahele” olarak değerlendirdi.

Manisa‘nın Turgutlu ilçesine bağlı İzzettin köyü biyogaz projesi ile ilgili hukuksal süreç yeni gelişmelerle devam ediyor. Söz konusu proje konusunda çevreciler, bazı STK’lar ve yöre halkı ile Çevre İl Müdürlüğü ve şirketin projenin gerçekleştirilmesi konusundaki tutumu hakkında tepki oluşturan gelişmeler yaşanmıştı. Proje ile ilgili ÇED sürecinin başından itibaren hukuka uygun seyretmediğini ileri süren çevreciler ve bazı STK mensupları, yürütmenin durdurulması ve işleyişin hukuka uygun bir hale getirilmesi talebi ile yerel mahkemeye dava açma başvurusunda bulunmuş, ancak bu kez de yerel mahkemenin engeli ile karşılaşılmıştı. Dava açma başvurusunda bulunanlar için “dava açmaya ehliyetiniz yok” diyen mahkeme yapılan başvuruyu reddetmiş ve tartışmalı projeye geçit verirken, çevrecilere ise fren koymuştu.

Mahkeme kararına tepki gösteren ve eleştiren Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), bir üst mahkemenin incelemesi için konuyu Danıştay’a taşıyarak kararı temyiz etti. Mahkeme kararını ve belgeleri inceleyen Danıştay ise, mahkemenin fren koyduğu vatandaşın dava açma hakkına geçit verirken, Manisa 1. İdare Mahkemesi‘nin kararını bozdu.

Danıştay 6. Dairesi’nin oybirliği ile verdiği kararda, biyogaz projesine karşı dava açılması için başvuruda bulunanlara “dava açma ehliyetleri yok” diyerek dava açılmasını reddeden Manisa İdare Mahkemesi’nin kararı  eleştirildi.  Yurttaşların dava açmaya ehliyetli olduklarını belirten Danıştay,  mahkemenin verdiği kararı da yurttaşların adil yargılama ve hukuk arayışına karşı yapılmış bir orantısız müdahale şeklinde değerlendirdi.

MECLİS’TEN GEÇEN TORBA YASA İLE ŞİRKETLERİN ÖNÜ AÇILDI, ŞİMDİ DE YARGI İLE VATANDAŞA HUKUK YOLU KAPATILIYOR

TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) tarafından “ÇED sürecinin başından beri hukuka uygun şekilde gelişmediği” şeklinde eleştirilen İzzettin köyündeki biyogaz projesi ile ilgili olarak ilçeden bazı yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşu mensupları tarafından “ÇED raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması” talebi ile dava açılması için başvuruda bulunulmuştu. Manisa 1. İdare Mahkemesi, dava başvurusunda bulunan söz konusu kişilerin işletmenin olacağı bölgede ikamet etmediği ve mülkleri bulunmadığı, kişisel menfaatlerine bir zarar gelmeyeceği, bu nedenle de dava açma ehliyetleri olmadığı görüşü ile dava açılmasını reddetmişti.

“Bir madencilik ve enerji projesi söz konusu olduğunda, yüzyıllardır taşıdığımız kendi topraklarımızda yabancı muamelesi mi göreceğiz?” şeklinde mahkemenin kararını eleştiren TURÇEP, kararda kamusal durum gözardı edilip, şirket çıkarının kollandığını belirtmişti. TURÇEP açıklamasında; kamuoyunun büyük tepki gösterdiği torba yasanın iktidar tarafından TBMM’den geçirilmesi ile şirketlerin her türlü madencilik ve enerji projelerinin önü tamamen açılırken, yargının da vatandaşa hukuk yollarını kapatacak bir işlerliğe sokulduğunu ileri sürmüştü. Davacılar arasında Kent Konseyi Başkanı ve bazı belediye meclis üyeleri ile sivil toplum kuruluşu mensuplarının olduğunu belirten TURÇEP, bu konumdaki kişilerin kamus adına dava açma ehliyeti olamayacağı şeklinde değerlendiren mahkeme kararını hayretle karşıladıklarını belirtmiş, “Şirketlere dokunulmazlık tanınırken, vatandaşa dava açma ehliyeti tanınmaması adalet değildir” şeklinde tepki göstermişti. Mahkemenin vermediği ehliyeti Anayasa’nın 56. ve Çevre Yasası’nın 1. maddelerinin kendilerine verdiğini belirten TURÇEP, Manisa İdare Mahkemesi’nin kararını temyiz ederek bir üst mahkemede görülmesi için Danıştay’a kararın bozulması için temyiz başvurusunda bulundu.

DANIŞTAY: KARAR, ADİL YARGI BEKLENTİSİNE KARŞI ORANTISIZ BİR MÜDAHALE

Danıştay, yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucu mahkemenin verdiği kararı bozdu. Danıştay 6. Dairesi’nin oybirliği ile verdiği kararda, konunun tüm kamuoyunu ilgilendirdiği ve söz konusu kişilerin dava açma ehliyetlerinin olduğunu belirterek, Manisa İdare Mahkemesi’nden başvuruyu kabul edip hukuk sürecinin işletilmeye başlatılmasını istedi. Danıştay’ın kararında TURÇEP ve vatandaşların dava açma başvurusu haklı görülürken, Manisa İdare Mahkemesinin verdiği “dava açma ehliyetiniz yok” görüşüne dayandırılan kararı da “yurttaşların adil yargı ve hukuk arayışına karşı orantısız müdahale yapıldığı” şeklinde eleştirildi. Danıştay 6. Dairesi, ayrıca Manisa İdare Mahkemesinden Danıştay kararına itiraz etmemesini, yurttaşların dava başvurusunun kabul edilerek davanın görülmesini de istedi.

YURTTAŞLARIN DAVA AÇMA EHLİYETLERİ VARDIR

Danıştay’ın söz konusu karar yazısında şu görüşlere yer verildi: “Yapılan incelemede, verimli tarım alanları ile yer altı ve yer üstü su kaynakları yönünden zengin olan Gediz Nehri havzasında insan ve çevre sağlığının korunması, ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla havzada kirliliğin önlenmesi ve su kalitesinin iyileştirilmesi için noktasal ve yayılı kaynaklı kirliliğin kontrol altına alınması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2015 yılı Nisan ayında “Gediz Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı”nın  hazırlandığı tespit edilmiştir.

Bu durumda; yukarıda yer verilen Anayasa Mahkemesi kararı da dikkate alındığında, davacıların dava konusu proje alanına 9 km mesafede bulunan Turgutlu İlçe merkezinde ikamet etmeleri nedeniyle, projenin niteliği ve proje alanının Turgutlu İlçesine, Gediz Nehrine ve Ilıcak Deresine olan mesafesi göz önüne alındığında, davacıların projeden etkilenme potansiyelinin bulunduğu gibi; proje sahasına 800 metre mesafede bulunan Gediz Nehrinin o yörede yaşayanlar bakımından önemli bir su kaynağı özelliği taşıdığı ve proje sahasına yakın verimli tarım alanlarının bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, projenin davacıları etkileme potansiyeli bulunduğunun hayatın olağan akışı gereği kabulü gerektiğinden, davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.”

TURÇEP: KAMU MENFAATİNİ KOLLAYAN BİR HUKUK ANLAYIŞINA KAVUŞULMALIDIR

Bu sonuca göre, hukuksal sürecin hala işlemekte olduğu İzzettin biyogaz projesi ile ilgili dava süreci yenden başlayacak. Danıştay’ın kararını yorumlayan TURÇEP tarafından ise şöyle bir değerlendirme yapıldı:

“Mahkeme kararında şirketlere dokunulmazlık getiren, vatandaşa ise dava açma ehliyeti tanımayan bir yaklaşım var. Bunun hukuk arayışlarını toplumsal açıdan zora sokacak bir tutum olacağı Danıştay tarafından da belirtilmiş. Mahkemenin verdiği karar; “adil yargılama ve hukuk arayışına karşı orantısız müdahale” şeklinde değerlendirilmiş. Danıştay’ın bu kararı, sadece şirketlerin çıkarını koruyan, kamusal menfaatleri göz ardı eden özellikte mahkeme kararları ile ülkedeki hukuk ve yargı sisteminin nasıl işlevsiz hale geldiği konusunda bir uyarı anlamı da taşımaktadır. Görüldüğü gibi; doğa için adalet, herkes için adalet, adalet için de adil yargılama ve kamusal menfaati kollayan bir hukuk anlayışına kavuşmak  gerekiyor.”

Danıştay 6. Dairesi’nin konu hakkındaki kararına ulaşmak için tıklayınız

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top