Bilim insanları, yapılan uluslararası anlaşmalara ve geniş çaplı protestolara rağmen küresel ısınmanın son 2 senede rekor seviyeye ulaştığını, atmosferdeki karbon salınımının tüm önlemlere rağmen giderek yükseldiğini açıkladı.

İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan ve Dünya’daki hava tahmin raporlarını düzenleyip ortak kullanıma sunan Dünya Meteoroloji Örgütü (World Meteorological Organization-WMO) yaptığı son araştırmanın sonuçlarını duyurdu.

Buna göre 2018 yılında fosil yakıtlar her 1 milyon molekülde 407.8 karbondioksit parçacığının atmosfere karışmasına sebep oldu. WMO bu oranı 2017’de ortalama 405.5 olarak açıklamıştı. Bu oran 2015’te milyonda 400’ü geçince bilim insanları uyarıda bulunmuş ve uluslararası bir iklim anlaşması yapılması için çalışmalar hızlanmıştı.

WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Gerilemeye dair hiçbir belirti yok. Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasına rağmen atmosferdeki sera gazı yoğunluğu giderek artıyor.” diye konuştu. Dünya’nın bu seviyede karbon salınımını en son 3-5 milyon yıl önce tecrübe ettiğini dile getiren Taalas, “O dönemden bu yana gezegendeki ortalama sıcaklık 2-3 derece arttı ve deniz seviyesi de 10-20 metre arası yükseldi.” diye konuştu.

Dünya’daki karbondioksit salınımı 2014 Mayıs’ında milyonda 415 olarak ölçülmüş ve bu rakam tüm zamanların en yüksek değeri olarak kayıtlara geçmişti.

Dünya’yı en çok Çin ve ABD kirletiyor

Aralık 2015’te Paris’te düzenlenen iklim zirvesi sonrasında kabul edilen Paris COP 21 Antlaşması 22 Nisan 2016’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 175 ülke tarafından Birleşmiş Milletler‘in New York’taki merkezinde imzalanmıştı. 2020 yılında yürürlüğe girecek antlaşmaya göre küresel sıcaklık artışının 1,5 derecenin altında tutulması kabul edilmişti.

Çin’den (yüzde 20.09) sonra dünyada en çok karbon salınımına neden olan ülke olan Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 17,89) 4 Kasım 2019’da Paris İklim Antlaşması’ndan resmi olarak çıktığını duyurmuştu.

Daha önce yapılan Kyoto Protokolü ise 1997 yılında imzalanmış, ancak 2005 yılında yürürlüğe girmişti.

Kaynak: Dünya Meteoroloji Örgütü (World Meteorological Organization-WMO) 2019