Turgutlu İzzettin köyünde kurulmak istenen biyogaz projesi yargıya taşındıBileşen EtkinlikleriHaberlerHukukSağlık by Ekoloji Birliği - 30 Kasım 20207 Aralık 20200 Turgutlu ilçesi İzzettin köyünde kurulması planlanan biyogaz projesi ile ilgili ÇED raporuna itiraz edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde Manisa 1. İdare Mahkemesinde başlanacak. Davacılar arasında TURÇEP ve bileşeni bazı sivil toplum örgütleri yanı sıra bazı Belediye Meclis üyeleri de yer alıyor.Turgutlu ilçesi İzzettin köyünde kurulması planlanan biyogaz projesi ile ilgili ÇED raporuna itiraz edildi. TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) ve bileşeni bazı sivil toplum örgütleri tarafından itiraz edilen ÇED raporunun iptali konusunda açılan davada Kent Konseyi Başkanı ve Büyükşehir İl Genel Meclisi Genel Kurul Üyesi Fehmi Gülen ile Burhan Irk gibi bazı Belediye Meclis üyeleri de davacılar arasında yer alıyor.Konu ile ilgili basına açıklamada bulunan TURÇEP tarafından, söz konusu proje ile ilgili işletilen ÇED sürecinin başından beri hukuka uygun seyretmediği ve projenin gerçekleşmesinin kamu denetiminden kurtarılacak şekilde sağlanmaya çalışıldığını belirterek, İzzettin köyünde düzenlenen ÇED toplantısının da halkın tepki göstermesi nedeniyle gerçekleşmediğini hatırlattı.HALKIN TEPKİSİ GÖSTERDİĞİ ÇED TOPLANTISI YAPILAMAMIŞTIGeçtiğimiz 18 Haziran tarihinde İzzettin köyünde proje için düzenlenen ÇED için halkın katılımı toplantısı, yapılan duyuruda halka doğru ve gerçek bilgilerin verilmesi yerine, başka bir projeye ait dokümanların verilmesi nedeniyle de tepki gösterilmiş, Belediye Başkanı Çetin Akın, Kent Konseyi Başkanı Fehmi Gülen ve köy muhtarı Hilmi Çiftçi, TURÇEP ve bazı bileşenlerince “toplantının ertelenip gerçek ve doğru bilgiler eklenmesi ve bu nedenle ileri bir tarihte yapılması” yönünde itiraz dilekçeleri verilmişti. Buna rağmen toplantıyı yapma konusundaki ısrarları karşısında TURÇEP tarafından “Bu durumda toplantının Turgutlu ve halk tarafından meşru kabul edilmeyeceği” belirtilerek tepki gösterilmiş, İzzettin köyü halkı ve muhtar da toplantıya tepki gösterip katılmayınca toplantı yapılamadan sonlandırılmıştı.18 Haziran’daki toplantı şaibeli görülmüş, halkın tepkisi üzerine yapılamamıştı.MECLİS ÜYELERİ VE BELEDİYE YETKİLİLERİ İLE YAPILAN TOPLANTILARKonu ile ilgili olarak basına açıklama yapan TURÇEP, “Halk tarafından seçilmiş insanların imzasının yer aldığı itiraz dilekçesine bile itibar edilmiyor. Ama bu toplantı sanki yapılmış ve halkın da rızası varmış gibi Ankara’da Bakanlığa ÇED raporunu onaylatıp gelmişler ve herşey olup-bittiye getirilmek isteniyor. Kaldı ki kendi imkanlarımızla elde ettiğimiz ÇED raporunu bilim çevresine inceletip görüşlerini de aldık. ÇED raporunda endişe verici bazı eksiklik ve yanlışlar görüldü. Bazı soruların cevabı ÇED raporunda verilemiyor.Bu konuya ilişkin hem belediye yetkilileri ile hem de şirket yetkililerin de yer aldığı, bazı meclis üyelerinin katılımıyla iki toplantı yaptık. Bu toplantılarda eleştirilerimiz ile endişelerimizi ortaya koyduk. Bu şekilde onaylatılan ÇED raporuna razı olunması mümkün değil. ÇED süreçleri hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmiyor, kamu denetiminden kurtarılmaya ve hiçbirşeye itiraz etmeden herşeye razı olunması beklentisiyle konu olup-bittiye getirilmeye çalışılıyor” eleştirisinde bulunurken, şunları söyledi:Belediye Meclis üyeleri ve şirket temsilcilerinin katıldığı toplantıdan karelerŞİRKETİN KÂRI DEĞİL, ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞI BİRİNCİL ÖNCELİKLİDİR“Proje için hazırlanan ÇED raporu taşıdığı eksik ve hatalar nedeniyle endişe verici. Arıtma tesisi konusunda şirket tarafından ne yapılacağı ortaya konulmamış, öte yandan tesisin su ihtiyacının nasıl karşılanacağı da bilinmiyor. Ayrıca tesis kurulmak istenen yer, faaliyet kapasitesi açısından yeterli değil ve bu konuda zaten Belediye’nin de resmi bir itirazı söz konusu. Bundan başka trafik yoğunluğunun iyice artacağı bölge için böyle yeterli yol da yok. Bütün bunların cevabı ÇED raporunda verilemezken, herşey şirketin vereceği sözlü taahhütlere bırakılıyor.DOĞAYA VE HALKA KARŞI VİCDANİ YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZ VARDolayısıyla ÇED raporuna itiraz ederek iptal edilmesi ve hukuka uygun şekilde eksiksiz bir ÇED raporu istemiyle Manisa 1. İdare Mahkemesi’ne dava açılmasını sağladık. Çevre ve insan sağlığı açısından taşıdığımız vicdani yükümlülükler böyle bir davanın açılmasını gerektiriyor. Bütün dünyayı kasıp kavuran pandemi gerçeğinin gösterdiği üzere, çevre sağlığı konusu birincil derecede önemsenmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Dolayısıyla çevre ve insan sağlığı birinci önceliğimiz olmalıdır.“ Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print