CHP Manisa milletvekili Bekir Başevirgen’in Çıkrıkçı’da yapılacak baraj komusunu soru önergesi ile TBMM’de gündeme getirmesinden sonra, CHP’li vekil Başevirgen, TURÇEP, CHP İlçe başkanı ve Kent Konseyi Başkanı ile birlikte Çıkrıkçı köyü ziyaret edildi.

Önceki haftalarda CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen tarafından TBMM’ye verilen soru önergesi ile gündeme gelen Turgutlu ilçesi Çıkrıkçı köyündeki baraj konusu geçtiğimiz günlerde yerinde incelendi. CHP Milletvekili Başevirgen, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), CHP Turgutlu ilçe başkanı Hüseyin Oğuz, Kent Konseyi Başkanı Fehmi Gülen ile birlikte Çıkrıkçı köyünü ziyaret ederek vatandaşlarla görüştüler ve yapılması planlanan baraj konusunda yerinde incelemeler yaparak vatandaşların endişeleri hakkında bilgi edindiler.

HALKIN SUSUZ KALMA KAYGISI SÜRÜYOR

Manisa ilinin içme suyu projesi kapsamında planlama mühendislik hizmetleri 2015 yılında ihale edilmişti. Barajın planlama raporu çalışmaları ise halen devam ediyor. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü’nün fizibilite çalışmalarının halen devam ettiğini açıkladığı baraj ile ilgili yöre köylülerinin ise ciddi endişeleri var. Karacaali Çayı üzerinde yapılması planlanan barajın köyde susuzluğa neden olacağını öne sürek yöre köylüleri, baraj yapımına karşı çıkarak baraj yerine gölet yapılmasını istiyor.  Yaz kış akış halinde bulunan ve Çıkrıkçı’nın can damarı olan Karacaali Çayı üzerine yapılması planlanan barajın yapılması durumunda Çıkrıkçı ile birlikte Derbent ve Sarıbey köylerinin de olumsuz etkileneceği ve çölleşme yaşanacağı endişelerini dile getiriyorlar. Önemli tarım bölgesi olması bakımından yöredeki önemli su kaynağı tarımsal sulamada da kullanılıyor. Bu çölleşme ihtimali nedeniyle endişeli olan yöre halkı Karacaali Çayı üzerine kurulacak baraj yerine, 2005 yılında dere tabanlarına yapılan küçük göletlerden yapılmasını istiyor.

BİR BAŞKA ENDİŞE KAYNAĞI: DEPREM FAY HATTI

Susuz kalma ihtimali yanı sıra yöre halkını endişelen bir başka konu da barajın tam deprem fay hattı üzerinde yer alması. Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür’ün baraj ile ilgili fizibilite çalışmaları sırasında yaptığı incelemeler sonrası ortaya çıkardığı inceleme raporlarına göre, tam da barajın yapılması düşünüldüğü yerde önemli bir fay hattı bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bu fay hattı da 1969 yılında can kaybına da neden olan 6,5 büyüklüğünde depreme neden olan bir fay hattı. 1862 yılında ise aynı fay hattı 280 kişinin ölümüyle sonuçlanan depreme neden olmuştu.

DEPREM FAY HATTI GÖZARDI MI EDİLİYOR?

Çıkrıkçı köyüne yapılan ziyaret sırasında köyün eski muhtarı Mustafa Gülten, resmi makamlarca kendilerine verilen bilgilerde depremsellik riskinin bulunmadığının söylendiğini belirtti. İncelemesinde deprem fay hattı ile ilgili uyarılarda bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür ise, “Durum çok açık. 1862 yılında Turgutlu kasabasını yıkan deprem bu barajın düşünüldüğü fay hattında olmuştur. Yöre depremsellik açısından son derece sakıncalı bir bölge. Ciddi bir araştırma yapılmadan, elde edilen sonuçlar konuya yakın çok sayıda uzman tarafından tartışılmadan bu baraj projesi bir hata olur” şeklinde uyarıda bulunmuştu.

Yöre halkı kendilerine resmi makamlarca “depremsellik riski görülmemiştir” şeklinde yapılan açıklamanın ise deprem fay hattının projelendirmede halen ciddiye alınmadığı veya gözardı edildiği şeklinde yorumluyor ve dolayısıyla endişeleri devam ediyor. Kendilerine sonradan barajın 2 km daha geriye çekileceği söylenmesine rağmen, bunun ortaya çıkarılan deprem fay hattı nedeniyle yapılan bir değişiklik ve tedbir olarak değil, Karacaali çayı üzerindeki tarihi köprünün kurtarılması amacıyla yapıldığını belirten eski muhtar Mustafa Gülten, bu durumda endişelerinin giderilemediğini ifade etti.

TURÇEP, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, CHP İlçe başkanı Hüseyin Oğuz ve Kent Konseyi Başkanı Fehmi Gülen’den oluşan ziyaretçi heyeti bu nedenle baraj yapımının söz konusu olacağı yerde eski köy muhtarı Mustafa Gülten ve kendisi de çevre mühendisi olan yöre köylüsü Mehmet Ergin’in rehberliğinde bir kısım köylü yurttaşla birlikte incelemelerde bulundu. Kanyon’un da gezildiği, yapılan inceleme sırasında yaz kış akar durumda bulunan Karacaali çayının yörenin can damarı durumunda olduğu görülürken, baraj aksında yapılan değişiklikle baraj yerinin Akçapınar vadisine kaydırıldığı ve dağın içinden tünel açılarak barajın geçirilmesinin söz konusu olduğu görüldü. Bu durum ise  Karacaali çayının tamamen susuz bırakılacağı yönünde köylüleri kaygılandırmaya devam ediyor. Köylülerin isteği, baraj yapımından vaz geçilmesi ve baraj yerine göletler yapılarak susuz bırakılma riskinden bölgenin tamamen arındırılması.

DEPREM VE YERALTI SUYU KONUSUNDAKİ UYARILAR

Bölgedeki deprem fay hattı konusunu ortaya çıkaran jeoloji yüksek mühendisi Tahir Öngür’ün ise ‘Gediz ovasında ciddi bir yeraltı suyu sorunu var’ şeklinde uyarısı olmuştu. Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Dayanışma Meclisi üyesi Öngür barajın risklerine dikkat çekerken de şunları söylemişti:

“Turgutlu’da 10 binden fazla insanın ölümüne neden olan, çok da eski olmayan bir deprem var. Bu depreme neden olan fay tam da bu barajın yapılacağı vadiyi kesiyor. Barajın gövdesini fayın önündeyken arkasına yerleştirip değişiklik yapmışlar. Bundan ötürü son derece riskli. Bu sakınca hem barajın yapılması düşünülen Karaçalı vadisi için hem de hemen doğusundaki Akçapınar vadisi için geçerli. Burada yaşanacak risklerin herkesi tatmin edebilecek titizlikle araştırılması gerekir. Daha da önemlisi Gediz Havzalarında yeraltı suyu kuyularının su seviyesi eskiye kıyasla, 70-80 metre daha alçak. Gediz ovasında ciddi bir yeraltı suyu sorunu var. Bunun nedeni de yan vadilerdeki dağlardan ovaya taşınan suyun ağızlarında barajlar yapılması.”