Prof. Dr. İbrahim Ortaş: “Yerel yöneticiler ekolojik yaşam kurmalı”BilimEkolojiHaberlerİklimKültürPolitika by Ekoloji Birliği - 6 Nisan 202415 Nisan 20240 Prof. Dr. İbrahim Ortaş, yerel yönetimlerin görevinin, şehirlerin ekolojiyle ilişkisi ekseninde sürdürülebilir geleceğin inşası olduğunu belirterek çevrenin korunması gerektiğini söyledi.Yerel yönetimlerin görevinin, şehirlerin ekolojiyle ilişkisi ekseninde sürdürülebilir bir geleceğin inşası olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Ortaş, kentin planlanması ve çevrenin korunması ve toplumun yaşam kalitesinin arttırılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de son dönemlerde yaşanan çevre felaketleri, yerel yönetimler ve ekolojik sorumluluklarını gündeme getirdi. Yerel yönetimlerin, Birleşmiş Milletlerin (BM) sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çalışması ve toplumu demokratik süreçlere katma çabası, kentlerin yaşanabilirliği ve çevresel sürdürülebilirliği daha fazla önem kazanıyor. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. İbrahim Ortaş, Evrensel’den Ramis Sağlam ile yerel yönetimler ve ekolojik sorumluluklar hakkında konuştu. KENTİ PAYDAŞLARI İLE BİRLİKTE YÖNETMEKYerel yönetimlerin çevre politikaları ve uygulamalarıyla toplumun genel refahını ve doğal çevrenin korunmasını sağlamak adına, stratejik bir konumu olduğunu belirten Ortaş, merkezi idareden daha fazla avantaja ve esnek hizmet sunma özelliklerine sahip olduğunu söyledi.Kentlerin yaşanabilirliği ve toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamalarının önemine vurgu yapan Ortaş, “Ekolojik prensiplere uygun planlamalarla kentlerin yaşanabilirliğini ve toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamaları önemlidir. Yerel yönetimlerin görevi, şehirlerin ekolojiyle ilişkisi ekseninde, sürdürülebilir bir geleceğin inşası için kentin planlanması ve çevrenin korunması ve toplumun yaşam kalitesinin arttırılması ön plana çıkıyor. Değişik toplum katmanları ve demokratik kitle örgütleri ve kent paydaşları ile birlikte aralıklarla toplantı, bilgilendirme, anket ve referandumlardan çıkacak görüşler ile birlikte yönetimi kritik öneme sahiptir” dedi.Milyonlarca insanın yaşadığı kentlerin yaşam kalitesi ve ekolojik olarak çözüm yolları arayışının ön plana çıktığına dikkat çeken Ortaş, “Yerleşim yeri üzerinde arsa-rant, ulaşım sorunu, su-hava, gürültü ve diğer çevresel kirlilikler, deprem riskine dayanıklı yapıların jeolojik materyale uygun hazırlanması gibi makro sorunların çözümü ekolojinin yapısına uygun planlanmayı getiriyor” ifadelerini kullandı. “ARAZİ KULLANIM POLİTİKALARI ÜRETİLMELİ”Kentlerin en önemli sorunları yaşam alanlarının düzenlenmesi olarak karşımıza çıkıyor. Yaşam alanlarının planlanmasının önemine vurgu yapan Ortaş, “Kentin varlığından kaynaklanan katı ve sıvı çöplerinin yerinde ayıklanması ve depolanması, gürültü kontrolü, toplum sağlığının sağlanması ön plana çıkıyor. Kent yönetiminin gelişim alanları ve yeni yerleşim yerlerinin planlanması için arazi kullanım politikaları park, yeşil alan, yaya ve bisiklet yolları, dinlenme tesisleri, meydanlar, sosyal buluşma mekanları vb. üretmesi gerekir” diye konuştu.Ortaş, kentin kimliği, tarihi ve sosyal dokusuna uygun imar güvenliğinin, yerel ulaşım ve deprem ve afetlere karşı dayanıklılığının planlanmasının öncelikli hizmet alanlarının başında geldiğini ifade etti.“BİRÇOK KENT YAŞANMAZ HALDE”Ekolojiye uygun kent inşasının çok yönlü düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Ortaş, “Toplumun refahı için ekolojiye uygun kent planları içinde spor/kültür/sanat aktiviteleri, yaşlanan dinamik kent kültürü de dikkate alınmalıdır. Kenti bulunduğu bölgenin yağış, güneşlenme gün sayısı, hakim rüzgar yönü, jeolojik yapısı, su kaynakları, bitki ve hayvanlarıyla (flora-fauna) doğal yaşamı bilinmeden sağlıklı bir kent planlanması yapılması olanaklı değildir. Kentlerin kimliğine ve ekosistem bütünlüğüne uygun olmayan yüksek yapılı kutu tipli binalar, oteller ve estetik özelliği olmayan yapılarla birçok kentin yaşanamaz hale dönüştüğü ve yönetilemediği görülüyor. Kentin coğrafi konumu, ekolojik yapısı ve insanının psikolojik, sosyal ve kültürel dokusuna uygun meydanlar, tiyatro, opera, müze, botanik bahçeleri, park ve benzeri yapılar ile toplum bir taraftan eğitilmeli, diğer tarafta eğlenerek dinlendirilecek yapılar kazandırma hedeflenmeli” dedi.Her geçen gün giderek daha yaşanamaz hale gelen kentlerin birikmiş birçok sorunu bulunduğunu belirten Ortaş, “Ekoloji, doğa ve insan refahından çok, amaca uygun olmayan kalkınma-büyüme uğruna tahrip edilen doğal alanlar, rant ve bunlara bağlı küçük çıkar ilişkileri bileşkelerinden kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.Ramis Sağlam / Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print