Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü Köyü’nde, bakanlık onayıyla kurulacak olan Taşova Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için iş makinaları meraya girdi. Jandarma bölgede güvenlik önlemi alırken, köylü kadınlar asfaltı sürüp buğday ekerek tepki gösterdi. Köylüler meradaki ceviz ağaçlarının da kesildiğini ileri sürdü.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayıyla Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı 142 haneli Çambükü Köyü’ne OSB yapılmasına karar verildi. Kaymakamlık Nisan ayında köy muhtarı İlyas Celep’e tebligat yaparak köy tüzel kişiliğine ait olan arazinin devredilmesini istedi. Muhtar Celep ise, köylülerin tarım arazileri ile hayvanlarını otlattıkları meralarının OSB alanına dahil edilmesine karşı çıkarak araziyi devretmedi.

Köylüler de OSB’nin başka bir yere yapılmasını isteyerek projeye karşı çıktı. Bunun üzerine muhtar Celep ve 4 azası valilik tarafından görevden alındı. Ancak köylülerin OSB’ye karşı eylemleri devam etti.

KÖYLÜLER ASFALTA BUĞDAY SERPTİ

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü Köyü’nde iş makinaları valiliğin talimatıyla merada çalışmalara başlarken, jandarmada köylüleri alandan uzak tutmak için geniş güvenlik önlemi aldı. Köylü kadınlar tarım ve hayvancılık yaptıkları meralarına OSB yapılmasına tepki olarak asfaltı sürüp buğday atarak protesto etti.

Bir köylü kadı ise sökülen ceviz ağaçlarını göstererek, “Şu ceviz ağaçları 20 senede büyüdü, 20 senede bu hâle geldi. Sayın Vali bir saat içinde kara toprağa gömdü. Biz toprak derdindeyiz, Vali koltuk derdinde” diyerek isyan etti.

Öte yandan köylüler, olayın yargıda olmasına rağmen çalışmaların başladığına dikkat çekerek, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, kendilerinin mağdur olduğunu ifade ettiler.

‘MİLLİ SERVETİMİZE SAHİP ÇIKALIM’

Bölge sakinlerinden Özgür Dönmez “Arazimize bugün yine iş makinalarıyla girdiler. Ekili tarım arazilerini kazıyorlar. Bu alan yeşildi, bamyalar vardı, mısır vardı. Hayvanlarımızın son otlayacağı alan da tahrip edildi. Bu köylüye bu kadar eziyet çok fazla. Bizim yüzlerce hayvanımız ne yiyip ne içecek” diye isyan etti. Köylü kadınlar “3 gündür gözyaşlarımız içimize kan oldu. Niye kimse bizi duymuyor” diye sordu.

Özgür Dönmez, “Bugün iş makinalarıyla alanlarımıza toprak dolduruluyor. Bizim hayvanlarımızın yayılacağı alana toprak doldurduktan sonra köyümüzün mevcut 2 bin 750 hayvanımız ne yiyip ne içecek? Bu hayvanlar ne kadar bizimse o kadar da bu ülkenin milli servetidir. Milli servetimize sahip çıkalım. Buğday tarlaların üzerleri bugün dozerlerle kapatılıyor. Yarın Boğazdan geçecek buğday gemilerini bekleyeceğiz yine ama kendimizin olana sahip çıkmıyoruz. Devlet yetkililerine sesleniyoruz: Bu yanlıştan bir an önce dönün. Bu zulme son verin. Bu yanlış köyümüzü mahvetti. 50 hanelik köyümüzü naneye muhtaç bıraktılar” diye konuştu.

Köylü kadınlar Taşova Belediyesi’ne giderek çalışmaları protesto etti ve belediye binası önüne buğday attı.

‘TOPRAK BİZİM ANAMIZ, TÜM VARLIĞIMIZ’

Bölge sakini Fatma Celep, devlet yetkililerine seslenerek “Sayın valim, sayın cumhurbaşkanım, sayın Emine hanım hayvanlarımız ahırda kaldı. Meramızı bırakmadılar. Sayın vali dozerleri devamlı çalıştırıyor. Toprak bizim anamız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bize yardım edin. İneklerimiz ahırda, koyunlarımızın gideceği yer yok. Ne yapacağız? Bizi dinlemiyorlar. Toprak olmadan yaşayamayız. Bir avuç tohum ekemedik” dedi.

Ayşe Dönmez ise “Meramıza organize sanayi yapıyorlar. Mandalarım ahırda kaldı. Bir çare yardım edin. Mallarım acından ölüyor. Kışa giriyoruz bir yandan. Tuttuğumuz dallar elimizde kaldı. Vicdanınız sızlarsa bir yardımınızı bekliyoruz” diye çağrıda bulundu.