İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı köyünde yaşam alanlarına yapılmak istenen jeotermal enerji santrali (JES) projelerine karşı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ve çevre örgütleriyle birlikte açtıkları davaları kazanan bölge halkı köylerinde kesinlikle JES istemediklerini vurgulayarak mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Mahkeme birden çok proje ruhsatının yer aldığı köy ve çevresindeki üç alanın JES ruhsatını iptal etmişti. Seferihisar’ın Orhanlı köyünün de içinde bulunduğu bölgede hayata geçirilmesi planlanan 2107 jeotermal işletme ruhsat alanı, 2150 jeotermal arama ruhsat alanı ve 1586 jeotermal arama ruhsat alanı bulunuyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün davacı, Doğa Derneği ve Orhanlı Köyü Derneğinin müdahil olduğu davalarda mahkeme üç alanın ruhsatını iptal etti.

Seferihisar’ın Orhanlı köyündeki jeotermal enerji santrali projelerine karşı mücadele veren Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç, Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Hasan Tahsin Akçil ve köylüler kazanımla sonuçlanan süreci anlattı.

“KESİNLİKLE JES İSTEMİYORUZ”

Orhanlı’nın binlerce yıldır doğa içinde yaşamını sürdürmeyi başarmış bir köy olduğunu söyleyen Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Köyün etrafındaki üretim alanları ve ormanlık alanlar jeotermal için ruhsatlandırılmış durumda. Buna karşı çıkan köylülerle ortaklaşa pek çok dava açarak hukuki mücadele sürdürüyoruz. İzmir’in içme suyu havzasındaki ruhsat alanlarına karşı davalar açıldı. Orhanlı köyünü içine alan ruhsatlar davalar sonucu iptal edildi” dedi.

Kuşaklar boyu bu köyde tarım yaparak yüzlerce yıldır yaşadıklarını belirten Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Hasan Tahsin Akçil, “Köyümüz ve çevresinde hayata geçirilmesi planlanan jeotermal enerji santrali (JES) proje ruhsat alanlarına karşı yaşam alanlarımızı korumak için iki yılı aşkın süredir mücadele ediyoruz. Bu köyün halkı yıllardır, zeytincilik ve hayvancılık yaparak yaşamlarını sürdürüyorlar. Fakat son yıllarda jeotermal elektrik santralleri için bu köyün geçim alanlarını katletmek istiyorlar. Buna karşı da bizim bir mücadelemiz var. Kadim yaşam alanının ve üretim alanının sürdürülmesini istiyoruz. Köylü kendi ürettiği ile varlığını sürdürmek istiyor. Kesinlikle JES istemiyoruz. Bundan sonra da adaletin köylüden doğadan yana olmasını istiyoruz” diye konuştu.

“KÖYÜMÜZÜN ZEHİRLENMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Orhanlı’da doğup büyüyen Hatice Öner ise “Köyümüzde jeotermali de zehrini de istemiyoruz. Köyümüzü doğanın içinde, böyle bulduk, çocuklarımıza torunlarımıza böyle tertemiz bırakmak istiyoruz. Kimse köyümüzü zehirlemeye kalkmasın” dedi.

53 yıldır Orhanlı’da yaşayan Hatice Bozer de “Davayı kazandığımıza çok seviniyorum. Bu jeotermal zeytinimize, bağımıza her şeyimize zarar verecek. Biz zeytincilik ile geçimimizi sağlıyoruz, jeotermal istemiyoruz. Zeytinlerimiz zarar gördükten sonra bizim köy ne işe yarar?” dedi.

Ramis Sağlam / Evrensel