Finike’de öldürülen Büyüknohutçu çiftinin kapattırdığı mermer ocağı için ÇED raporu verilirken, rapora göre 150 hektarlık ruhsat sahasının 65.76 hektarlık kısmında kapasite artışı planlandığı belirtildi.

Antalya’nın Finike ilçesinde mermer ocaklarına karşı mücadeleleriyle tanınan ve yaşadıkları dağ evinde öldürülen Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çiftinin mahkeme kararıyla kapattırdığı mermer ocağının kapasite artışı için yapılan başvuruya ilişkin ÇED raporu yayımlandı.

Finike’de binlerce sedir ve kızılçam ağacının yanı sıra yabani hayvanların yaşam alanı da olan bölgede Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu tarafından, 50 köylünün de müdahil olduğu, valilik ve bakanlığa karşı dava açıldı. Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’ne açılan davada, Bartu Mermer firmasına verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu ve maden arama izin belgesi mahkemece iptal edildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile firmanın iptal kararına itiraz ettiği Danıştay, 2017’nin nisan ayında verdiği kararla itirazları reddetti. Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, Danıştay kararından 25 gün sonra, 9 Mayıs 2017 tarihinde Kızılcık Yaylası’ndaki dağ evlerinde öldürüldü.

Yeni başvuru 65 hektar alanı kapsıyor

Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Bartu Mermer firmasının, cinayetten 9 ay sonra mermer ocağı kapasite artışı ve kırma eleme tesisi projesiyle ilgili yaptığı başvuru sonucunda hazırlanan ÇED raporunu yayımladı. Raporda, Alacadağ Mahallesi’nde 150 hektarlık ruhsat sahasının 65.76 hektarlık kısmında kapasite artışı planlandığı belirtildi. ÇED raporunun hazırlanma nedeninin de mahkeme kararı olduğu belirtildi. Raporda, mevcutta 145,5 hektar alanda yıllık 19 bin 900 metreküp olan blok mermer üretimi yapılmaktayken, kurum görüşleri doğrultusunda toplam 65.76 hektar alan için yıllık 50 bin metreküp blok mermer üretimi planlandığı kaydedildi.

Toplam 65.76 hektarlık alanın tamamının orman arazisi olduğunun da belirtildiği ÇED raporunda, alan içerisinde kızılçam ağaçları bulunduğuna da yer verildi. Raporda, “ÇED ve ruhsat alanı içerisinde tahmini 4 bin 800 adet kızılçam ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçların serveti (hacmi) ise 14 bin metreküptür” denildi. Ayrıca, çok sayıda bitki türünün yanı sıra proje alanı civarında yayılış gösteren alageyik, yaban keçisi, karakulak, kızıl akbaba, Anadolu alası, toprak kertenkelesi, Toros kertenkelesi, kör kertenkele, Finike semenderi, yaban domuzu ve yaban tavşanı olduğu da anlatıldı.

Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, rapora ilişkin 12 Kasım’da İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı gerçekleştirileceğini duyurdu.