‘Meşruiyet’ tartışmaları eşliğinde nadir toprak elementlerinin çevre-sağlık etkileri: NTE’ler Türkiye’nin geleceği mi? | Özer AkdemirBilimÖzer AkdemirSağlık by Özer Akdemir - 31 Ekim 202511 Kasım 20250 Bilgisayarlardan, hibrid araçlara, şarj edilebilir pillerden, cep telefonları, rüzgar türbinleri, tıbbi görüntüleme cihazları, radar sistemleri, uzay sanayi, uçak motorları gibi birçok alanda kullanılan ve teknolojinin gelişmesi ile daha da stratejik bir girdi haline gelen nadir toprak elementleri (NTE), bir süredir ülkemiz kamuoyunun gündemini meşgul etmeye başladı. Toprakta eser miktarda bulunmaları nedeniyle, nadir toprak elementleri (NTE) olarak adlandırılan ve zor bir üretim sürecine sahip olan bu elementlerden ülkemizde, Eskişehir Beylikova’da önemli bir rezerv olduğu ileri sürülüyor.‘Meşruiyet’in karşılığında verilen tavizlerden birisi de NTE’ler mi?Türkiye’nin nadir toprak elementleri varlığının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde ABD’deki Trump görüşmesinde gündeme geldiği ve “meşruiyet” karşılığı verilen tavizlerden birisi olduğunu ileri süren ana muhalefet CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, NTE’leri “Türkiye’nin geleceği” olarak tanımlayarak, Erdoğan’ı “Kendi geleceği için ülkenin geleceğini satmakla” suçlamıştı. CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da sosyal medya hesabından paylaştığı 5 Mart 2025 tarihli ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesine bağlı Avrupa Alt Komitesine ait belgede Türkiye’deki NTE’lerle ilgili ABD’de, Erdoğan-Trump görüşmesinden 7 ay önce yapılan konuşmaları gündeme getirdi. Toplantı tutanaklarına göre NTE’nin ABD açısından startejik önemde olduğu, Çin’le Türkiye’nin anlaşma olasılığına karşı bir an önce Türkiye’nin bu konuda masaya oturtulması gerektiği dile getiriliyor.Belli başlı NTE’lerNTE olarak adlandırılan elementler atom numaraları ile yerkabuğunda bulunma sıklıklarına göre şu şekilde sıralanıyor: lantan (La), seryum (Ce), praseodim (Pr), neodimyum (Nd), prometyum (Pm), samaryum (Sm), evropiyum (Eu), gadolinyum (Gd), terbiyum (Tb), disprosiyum (Dy), holmiyum (Ho), erbiyum (Er), tulyum (Tm), iterbiyum (Yb) ve lütesyumdurr (Lu).Dünya’da nadir toprak elementleri üreten ülkeler arasında ilk sırada Çin, ikinci sırada Vietnam yer alırken Türkiye’de şu an için herhangi NTE üretimi yok.‘Hem işçiye hem çevreye zararlı’Peki, bu nadir toprak elementleri denilen maddeler nelerdir? Öneminin yanı sıra, dünyadaki rezerv, üretim durumları ve Türkiye’deki rezerv miktarı nedir? NTE madenciliği’nin sağlık ve çevresel etkileri nelerdir? Dünyada yapılan NTE madenciliği sonrası ortaya çıkan çevre ve sağlık sorunlarına dair ne gibi bilimsel veriler var önümüzde?Bütün bu soruları Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey’e sorduk. Atabey, “yeşil elementler” olarak da bilinen NTE’lerin gelişen teknoloji sonrası gittikçe stratejik bir ürün olması bir yana, işin şu an için pek de tartışılmayan çevre ve sağlık boyutuna dikkat çekti. Atabey, NTE madenciliğinin hem onları çıkaran maden işçilerinde hem de diğer insanlarda ciddi sağlık ve çevresel etkileri olduğunu dile getirdi.Nerelerde kullanıyor?Atabey, NTE’lerin, oksit, metal ve değişik kimyasal bileşikler olarak pazarlandığı gibi yüksek sıcaklığa duyarlı olmaları nedeniyle kaliteli metal alaşım üretiminde de kullanıldığını aktardı. Atabey, bu özellikleri nedeniyle NTE’lerin korozyona daha dayanıklı metal alaşımları, uçak motorları, tıp, seramik, cam üretiminde, petrol arıtmada da kullanıldığını dile getirdi.Türkiye’de ve dünyada NTE’lerTürkiye’de bilinen tek NTE ve toryum kaynağının Eskişehir ilinde bulunan Kızılcaören kompleks cevher yatağı olduğunu kaydeden Atabey, ülkemizdeki NTE varlığı ile ilgili şu bilgileri verdi; “Eskişehir-Sivrihisar’daki 380 bin 141 ton, yüzde 0.02 tenörlü toryum rezervine ilave olarak, 2020 yılında MTA tarafından Malatya-Kuluncak sahasında 3.8 milyon ton 2 bin 32 ppm tenörlü toryum kaynağı keşfedilmiştir. Eti Maden tarafından da Eskişehir Beylikova-Sivrihisar’da 694 milyon ton 788 ppm ThO2 kaynağı tespit edilmiştir. Malatya-Hekimhan-Kuluncak, Kayseri-Felahiye, Sivas, Diyarbakır ve Burdur-Çanaklı sahaları toryum yatakları rezervi bilinmemektedir.”Ugandalı ve İngiliz çocukların dişleri arasındaki farkNTE madenciliğinin, madencilik sahalarına yakın bölgelerdeki sakinleri etkilediğinin birçok araştırmada ortaya konduğunu ifade eden Atabey, bu araştırmalardan şu örnekleri sıraladı: “Çin’deki Baiyun Obo madencilik alanının yakınında yaşayan insanların idrar NTE derişimleri, madencilik alanı dışında yaşayanlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. İç Moğolistan’daki bir madencilik sahasının yakınında yaşayan insanların kafa derisinde, kontrol alanındaki insanlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek NTE seviyeleri içerdiği saptanmıştır. Ugandalı çocukların birincil dişlerinde çevresel maruziyet nedeniyle Birleşik Krallık’taki çocuklara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek NTE derişimleri saptanmıştır. NTE seviyeleri, muhtemelen elektronik atıkların uygunsuz yönetimiyle ilişkili olarak Faslıların kanında Kanarya Adaları’ndakinden önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur.”NTE’ler kanser ve hipertansiyon ilişkisiNTE’lerden özellikle lantan, sezyum ve gadolinyum, astrositomlu hastaların beyin tümörü dokularında normal beyin dokularına kıyasla önemli ölçüde daha yüksek bulunduğuna dikkat çeken Atabey, “Yüksek NTE arka planlı alanlara yakın yaşayan kişilerde hazımsızlık, ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık, halsizlik ve yorgunluk gibi hastalıklar görülür. Saçtaki yüksek miktarda NTE, saçtaki düşük kalsiyum seviyeleri ve ev hanımları arasında yüksek hipertansiyon riski ile ilişkilendirilmiştir. Ev hanımlarının saçlarındaki artan NTE’ler iç mekan hava kirliliği ve hipertansiyon riski ile ilişkilendirilmiştir” dedi.Maden işçileri ve film makinistlerinde NTE maruziyetiMaden işçilerinin saçlarındaki NTE içeriğinin (özellikle hafif NTE’lerin: lantan, seryum, prasoidimyum ve neodimyumun), hem madencilik alanında hem de kontrol alanında madenci olmayanların saçlarındaki değerlerden çok daha yüksek saptandığının altını çizen Atabey, Baiyun Obo madencilik alanında (Çin) çalışan madencilerde daha yüksek NTE saç seviyelerinin bulunduğu ve bu, çeşitli biyolojik süreçlere katılan serumdaki protein seviyelerini etkilediğinin ortaya konduğunu belirtti. Nadir toprak pnömokonyozunun, nadir toprak elementleri içeren tozun solunmasıyla oluşan nadir bir mesleki hastalığı olduğunu kaydeden Atabey, “Yaklaşık 25 yıllık mesleki maruziyeti olan bir film makinistinin lantan, seryum ve neodimyum’a maruz kaldığı bulunmuştur. Nadir toprak elementleri biyolojik olarak kalıcıdır ve mesleki maruziyetten yıllar sonra bile insan vücudunda kalabilir” şeklinde konuştu.‘Yeşil enerji diye bir şey yoktur’Atabey; “NTE madenciliğinin, yalnızca bu elementlere doğrudan maruz kalan maden işçilerinin değil, aynı zamanda madencilik alanlarına maruz kalanların da saçında, idrarında veya kanında biriktikleri için insan sağlığını etkilediği gösterilmiştir. Çevre ve gıdadaki NTE seviyeleri şu anda düşük seviyelerde bulunsa ve insan sağlığı için büyük bir tehdit oluşturmasa da, NTE derişiminin zamanla artması beklendiğinden potansiyel bir gelecek riski olarak değerlendirilmelidir” dedi.Sadece ham madde ihraç eden maden üretimine dur denilmesi gerektiğini ifade eden Atabey, “Su kaynaklarının kirlenmesine, ormanların yok edilmesine, havanın ve tarım topraklarımızın kirlenmesine izin vermemeliyiz. Yeşil enerji diye bir şey yoktur. ‘Havayı, çevreyi daha az kirleten’ diyebiliriz. Her girdinin bir çıktısı, artığı ya da atığı olacaktır. Önemli olan gerek üretimleri sırasında gerek elde edilmesinde ve gerekse kullanımlarda çevre ve insan sağlığına zararlı etkilerini en aza indirmektir” ifadelerini kullandı.Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print