Marmara Gölü’nü tarla yapacak protokolü mahkeme iptal etti | Özer AkdemirEkolojiHaberlerHukukÖzer Akdemir by Özer Akdemir - 26 Kasım 202427 Kasım 20240 Marmara Gölü’nün üçte ikisinin tarla yapılmasına karşı açılan davada mahkeme, iş birliği protokolünü ve sınır revizyon kararını iptal etti.Ege Bölgesi’nin en önemli göllerinden birisi iken yanlış su ve tarım politikaları sonrası son on yılda tamamen kuruyan Marmara Gölü’nün üçte ikisinin tarla yapılması ile ilgili protokol iptal edildi. Gölün bir bölümünü tarım alanına dönüştüren Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında imzalanan iş birliği protokolüne ve sulak alan sınır revizyonu kararına karşı açılan davada mahkeme iş birliği protokolünü ve sınır revizyon kararını iptal etti.PROTOKOLÜN İPTALİ İÇİN İLERİ SÜRÜLEN GEREKÇELERGöl çevresinde yaşayan yurttaşlar, Gölmarmara Ve Çevresi Su Ürünleri Koop., Salihli Çevre Derneği, Doğa Derneği, Manisa Kültür Vetabiat Varlıklarını Koruma Ve Çevre Derneği ve Akhisar Çevre Derneği’nin açtığı davada, gölü tarla haline getiren protokolün iptali için ileri sürülen gerekçelerden bazıları şunlardı;Protokol hukuka aykırı.Gölün yaklaşık üçte ikisi tarımsal faaliyete kalıcı bir şekilde açılıyor.Marmara Gölü’nün eski haline getirilme amacı yok.Sulak alanların ve biyolojik çeşitliliğinin korunması gerekTürkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere ve Sulak Alanların Korunması Hakkında Yönetmeliğe aykırı.Marmara Gölü binlerce yıldan bu yana bölgesindeki yaşamın kaynağı. 65.000 su kuşuna ev sahipliği yapıyor, endemik balıkların yaşam alanı, nesli tehlike altına girmeye yakın olan tepeli pelikanının geçiş güzergahında.Köy halkının geçim kaynağı,göl kıyısındaki sosyoekonomik yaşamın ve biyoçeşitliliğin olumsuz etkileniyor, sosyal ve kültürel haklar ve sağlıklı bir çevrede yaşam hakkı ihlal ediliyor.Yerüstü su durumu bakanlığın hatalı planlaması nedeniyle azaldı, barajlarda su tutulması ve özellikle yaz aylarında göle su bırakılmaması sebebiyle göl tamamen kurudu.BİLİRKİŞİ RAPORU: PROTOKOL GÖLÜ ESKİ HALİNE GETİRME AMACI TAŞIMIYORProtokolde imzası bulunan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan savunmalarda ortak görüş protokolün hukuka uygun olduğu, biyoçeşitliliğin korunması amacıyla gölün bir kısmının su tutmasının sağlanacağı, kalan kısmın ise tarımsal amaçla kullanılmasının planlandığı ifade edildi. Dava sürecinde yapılan bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan raporda da kurumaya yüz tutan Marmara Gölü’nün faaliyetler ya da doğal etkenler neticesinde tekrardan sulak alan ve göl niteliğini kazanmasına elverişli olduğu, yapılan protokolün Marmara Gölü’nün eski haline getirilmesi amacını taşımadığı sonucuna varıldı. Bilirkişi raporunu kararına dayanak olarak alan Manisa 2. İdare Mahkemesi oy birliği ile aldığı kararında iş birliği protokolünü ve sınır revizyon kararını iptal etti.MAHKEMENİN İPTAL GEREKÇELERİNDEN BAZILARIMahkeme kararından bazı başlıklar şunlar;İklim değişikliğine bağlı olarak yağışsız günlerin arttığı, normal yağışların azaldığı, şiddetli ve çok şiddetli günlük yağışların arttığı, bu gibi yağış durumlarında yüzey drenajında önemli sorunlar olabileceği ve böyle acil durumlarda göl alanına ihtiyaç olacağı ve göl alanında tarım yapılması durumunda tarım alanlarının sular altında kalabileceği,Yöredeki sıcaklığı dengelemek bakımından sulak alanların önemli dengeleyici unsurlar olduğu, sıcaklığı dengelemek bakımından göle ihtiyaç olduğu,Tarım haline dönüştürülen bölgenin ekim, dikim faaliyetleriyle düzleştirileceği, topoğrafyasının değiştirileceği,Tarımsal üretim gereği kullanılacak kimyasallar vb. etkinliklerin sulak alana zarar verme potansiyeli bulunduğu, öngörülen tarımsal faaliyetlerin yapılması için inşa edilecek set ve tarımsal alanlarda yapılacak tesviye çalışmaları nedeniyle sulak alan bölgesinin hidrolojik ve hidrojeolojik yapısının bozulacağı, zaman içinde sulak alan özelliğini yitireceği,Gelecekte gölün tekrardan sulak alana dönüşmesi durumunda tarımsal faaliyetler nedeniyle kullanılan azotlu ve fosforlu gübrelerin ve kullanılan tarım ilaçlarının toprak içi kalıntılarının göl canlıları üzerine olumsuz etkilerinin olacağı,Göl havzasında yapılacak tarımsal faaliyetlerin göl havzasındaki su tüketimini artıracağı,Gölün kuruyan veya su miktarı oldukça azalan kısmının tarım alanına dönüştürülmesi nedeniyle gölün ekolojik bütünlüğünün ve ekosistem yapısının bozulacağı,Göl sahasının bariyer/sedde ile ayrılmasının göl ekosisteminde bölünme, parçalanma, küçülme ve eksilmeye neden olacağı ve bu durumun gölün taşıma kapasitesini, yani gölde beslenen, üreyen, yuva yapan hayvanların tür ve birey sayısını azaltacağı,Alanın toplum yararına korunması/kullanılması bağlamında dava konusu işlem irdelendiğinde; Bu tür alanların zarar görmesinin engellenmesi toplum ve devlet menfaatinin bir gereği olduğu gibi, geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde kaybı halinde de ilgili alanın toplum ve devlet menfaati gözetilmek suretiyle değerlendirilmesi, bu alanların korunması için ilgili mevzuat çerçevesinde gerekenin yapılması yine devletin ilgili kurumlarının yetki ve görevindedir.“ARTIK DEVLET GÖLÜ SUYA KAVUŞTURMALI”Mahkeme kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan davacı kurumlardan Doğa Derneği, açıklamasında mahkeme kararının ardından göl tabanındaki yasadışı tarımsal faaliyetlerin tekrar başlamaması için gölün ivedilikle restore edilmesi gerektiği dile getirildi.Doğa Derneği Hukuk Danışmanı Av. Cem Altıparmak ise “Bu karardan sonra idarenin hiçbir mazeret üretmeksizin Marmara Gölü’nün yeniden su tutması için gerekli restorasyonu yapması gerekmektedir. İdarenin bu meseledeki yegane görevi Marmara Gölü’nü suyla kavuşturmaktır” diye konuştu.Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print