Aydın’da 15 ayrı maden sahasının ihaleye çıkarıldığını duyulması sivil toplum örgütlerini ayağa kaldırdı. İhaleye açılan yerlerden birinin Kuşadası’nın Davutlar Mahallesi sınırları içinde olması, Dilek Yarımadası Milli Parkı’nı tehdit etmesi üzerine 11 çevre örgütü Kuşadası’nda “Aydın’da maden de milli park da istemiyoruz” diyerek eylem ve basın açıklaması yaptı.

Tarım ve Turizm kenti Aydın’da 15 ayrı maden sahasının ihaleye çıkarıldığını duyurmasından sonra çevre sivil toplum örgütleri harekete geçti. İhaleye açılan yerlerden birinin Kuşadası’nın Davutlar Mahallesi sınırları içinde olması, Dilek Yarımadası Milli Parkı‘nı tehdit etmesi üzerine 11 çevre örgütü Kuşadası’nda “Aydın’da maden de milli park da istemiyoruz” diyerek eylem ve basın açıklaması yaptı.

“MADEN DE MİLLİ PARK DA İSTEMİYORUZ”

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 20 Şubat tarihinde Aydın‘ın Bozdoğan, Didim, Çine, Karpuzlu, Karacasu, Kuşadası, Köşk ve Söke ilçelerinde olmak üzere toplam 4 bin 783,31 hektarlık alan maden işletmesi ve araması yapılmak üzere ihale açıldı.

İhaleye açılan alanlardan birinin bulunduğu Kuşadası’ndaki sivil toplum örgütleri ve çevreciler ayaklandı. Aydın’ın Kuşadası ilçesindeki İsmail Cem Barış ve Dostluk Meydanı’nda bir araya gelen çevreciler, doğa katliamının durdurulmasını istedi. Ekoloji Birliği bileşenlerinden olan Kuşadası Çevre Platformu öncülüğündeki basın açıklaması ve eyleme Kuşadası Çevre Platformu (KÇP), Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP), Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), Merdiven Toplumsal Girişim ve Gelişim Derneği, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği, Kent Parlementosu, Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği gibi ekoloji örgütlerinin arasında yer aldığı 11 örgütlenme, platform ve grup destek verdi.

“DOĞA VE TARİHİ ALANLAR ZARAR GÖRECEK”

Eyleme katılanlar adına hazırlanan ortak bildiriyi Filiz Çilek okudu. Bildiride şu görüşlere yer verildi:

“Maden arama ihalesinden biri de ilçemiz Kuşadası Davutlar Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Söz konusu alan Dilek Yarımadası Milli Parkı ile ekolojik ve coğrafi açıdan devamlılık gösteren tampon bölgede olup, “Önemli Doğa Alanı”nda, ormanlık alan ve ekolojik koridor özelliğinde kalmaktadır. Bölge aynı zamanda eko-turizm faaliyetlerinin gelişebilmesi için ilgili kurumlara bu konuda başvuruların yapıldığı bir bölgedir. Tarihi açıdan da önemli olan bölgede, Kurşunlu Manastırı ve Fındıkkale tarihi ve kültürel varlıklarımız bulunmaktadır. Priene Antik Kenti‘ne de yakın konumdadır. Bölge maden arama ve ardından işletme faaliyetlerinden de zarar görebilecektir.”

“HALKIN SAĞLIĞI İÇİN KARŞI ÇIKIYORUZ”

“İhalenin yapılması durumunda Maden arama ve işletme ihalesi yapılması durumunda; doğal yaşama ve ekolojik sisteme ne derece ağır zararlar verildiğinin pek çok örneği vardır. Eko turizm etkilenecek geleceğe taşıma sorumluluğumuz olan kültürel ve doğal değerlerimiz yok olacak, dolaysıyla Kuşadası halkının benimsediği sürdürülebilir turizm hayallerimiz gerçekleşmeyecektir.

Diğer yandan Bafa gölüne yakın Latmos dağlarını ve özellikle kanser hastalığının arttığı yerleşimleri ciddi şekilde tehdit eden maden sahaları şimdi de hemen yanı başımızdaki doğa harikası Milli Parkımızı tehdit ediyor. Buna tüm duyarlı yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşları olarak itiraz ediyoruz.”