Bursa‘nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde Meyra Madencilik tarafından yapılmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi’ne karşı köylülerin, “Yürütmeyi durdurma ve projenin iptali” için açtıkları davanın dünkü duruşmasında karar çıkmadı. Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde görülen karar duruşmasında incelemelerin devam edeceği, kararın 30 gün içinde açıklanacağı bildirildi.

“LAF KALABALIKLIĞIYLA GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEYECEKLER”

Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla kırsalına yapılmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi’ne karşı çıkan vatandaşların mücadelesi devam ediyor. 7 kişilik bilirkişi, Meyra Madencilik’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığı ÇED raporunun teknik olarak yeterli olmadığına karar vermesine rağmen, mahkemenin durdurma kararı almamasının yanlış olduğunu dile getiren Kirazlıyayla kadınları ve halkı 1. İdare Mahkemesindeki duruşmayı da izleyerek çinko kurşun bakır maden sahasının kapatılmasını, doğal hayatlarının geri verilmesini istediler.

Bursa Muhalif Gazetesi’nin haberine göre, Adliye bahçesinde bilgilendirme yapan avukatlar, “Mahkemede aykırılıkları belirttik. Bilirkişi raporunun son derece açık olduğunu ve tesisin buraya yapılamayacağı konusunda ifadelerde bulunduk. Karşı tarafta çok para verdik, çok para harcadık, çok uğraştık. 18 ay sürdü bütün uğraşımız. Bunlar ziyan mı olacak? Bir yaklaşımlarla bizim anlattıklarımızı cevaplayan değil, tersine başka yönlere çekip başka anlamlar çıkarmak istediler. Bunun bir karşılığı yok, çünkü bilirkişi raporu bizim söylediklerimize paraleldi. Dediklerimiz doğru çıktı. Laf kalabalıklığıyla gerçeğin üstünün örtülemeyeceğini anlattık. Taraflar görüşlerini anlattı. Yasal süre bir ay içerisinde gerekçeli kararın açıklanması yönünde. Bu mahkemede bir karar açıklanmadı” dedi.

“BÜTÜN OVA ZARAR GÖRECEK”

Kirazlıyayla kırsalında yapılmak istenen maden tesisine karşı çıkan köylüler, bilirkişi raporunun görmezden gelinmesinin yanlış olduğunu söyledi. Adliyenin önünde açıklama yapan gözüyaşlı köylü kadınlar, çinko kurşun bakır maden sahasının kapatılmasını, doğal hayatlarının geri verilmesini istedi.

Adliye önünde konuşan köylü kadınlar; “Köyümüze yedi tane bilirkişi geldi. Tesisin olmayacağını söylediler. Bu bilirkişilerin verdiği karara uyulsun artık” şeklinde konuşurken, psikolojilerinin bozulduğunu söyleyen bir başka kadın, “Adalet istiyoruz. Toprağımızı, ağacımızı, suyumuzu istiyoruz. Biz onlara gelin buraya fabrika kurun demedik ki” diyerek tepkisini dile getirdi.

Yenişehir Çevre Platformu adına konuşan Şafak Erdem, “Bir seneden fazla bir zamandır mücadelenin içerisindeyiz. Bu insanların yaşam haklarına müdahale edildi. Günlerce kendi köylerinde yabancı gibi yaşadılar. Bir firma gelip üç beş kuruş kazanacak diye bu insanları bu kadar mağdur etmelerine hakları yok. Kurumları yanımıza bekliyoruz. Dün valiliği firmanın yönetim kurulu, sahibi ziyaret etmiş. Biz de valiliği ziyaret edeceğiz. Biz de bu konuyla ilgili görüşlerimizi ileteceğiz. Bu insanların mesire alanları, gölgesinde oturdukları ağaçları, hayvanlarını otardıkları meraları, göletleri kurudu. Sarıyer deresini besleyen kollar atık barajının içerisinde orası Sarıyer’e bağlanıyor. Diğer taraftan Eğrikaya’dan Barcın köyünün suyu gidiyor. Bununda birleştiğini bizlere söyledi Barcın köylüleri. Bu suyu bu insanlar kullanıyor. Yarın bir gün bu su ovaya da inecek. O zaman bütün ova bundan zarar görecek. Buna dur diyoruz. Bütün kurumları göreve çağırıyoruz. Suyumuzu, havamızı, köyümüzü kirletmesin kimse. Şirketleri değil köylüyü korusunlar” dedi. 

“KOCAM KANSERDEN ÖLDÜ, ÇOCUKLARIM KANSER OLMASIN DİYE BURADAYIM”

Kocasını madende çalışırken kanserden hayatını kaybettiğini söyleyen bir başka Kirazlıyaylalı kadın, “Ben 25 senedir çabaladım iki çocuğumu büyütmek için. Şimdi ceviz diktim köyüme torunlarıma fayda olsun diye, ceviz tarlasına sabahın 8’nde gidip aksamın 7’nde geliyorum eve. Cevizlerim olsun da çocuklarım torunlarım okusun diye. Benim kocam 25 senedir toprak altında, babam orada. Gelip mezarımızın yanına maden kuruyorlar. Oraları açacaklar, ben buna nasıl dayanayım. Benim kocam kanserden öldü. Çocuklarım, torunlarım kanser olmasın diye buradayım. Onların geleceği için toprağımı istiyorum, adalet istiyorum. Bizi duysunlar artık” diye seslendi.

MAHKEMEDEN BİR GÜN ÖNCE ŞİRKET VALİYİ ZİYARET ETTİ

Öte yandan mahkemeden bir gün önce Meyra Şirketi temsilcilerinin Bursa valisini makamında ziyaret ettiği öğrenildi. Meyra Şirketi Genel Müdürü Sümeyra Eşgün, Delta Star Enerji ve Madencilik Şirketi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sami Habbab ile İcra Kurulu Üyesi Onur Köktürk, Bursa Valisi Yakup Canbolat’ı makamında ziyaret etti. Ziyaretin mahkemeden bir gün önce yapılması dikkat çekti.

MAHKEMEDEN ADALET ÇIKMAZSA, ANKARA’YA KADAR YÜRÜRÜZ

“Biz adalet istiyoruz” diye konuşan Kirazlıyaylalı yurttaşlar, “Mahkemenin Bilirkişi Raporu’nu gözönüne alacağına inanıyoruz. Eğer mahkemeden adalet çıkmazsa, hakkımızı aramak ve adalet için Ankara’ya kadar yürürüz. Bizler haklıyız ve Bilirkişi de bizi haklı gördü. Hakkımızı savunacağız. Cumhurbaşkanlığı’na sesimizi duyuracağız. Biz toprağımızı savunmak için buradayız” dediler.

BİLİRKİŞİ HEYETİ RAPORUNA GÖRE BÖLGEYE MADEN YAPILMASI İMKANSIZ

Mahkemenin atadığı bilirkişiler, yurttaşların itirazlarını haklı çıkartan rapor hazırlamıştı. Bilirkişiler, Meyra Madencilik şirketinin tarım alanlarında inşaat çalışması yapmasının mevzuata aykırı olduğunu kaydederek, “ÇED Raporunda parsellerin tarım dışı amaçlı kullanım izni alınmadan sahada hiçbir işlem yapılmayacağı belirtilmesine karşın, inşaat çalışmaları başlamıştır. Dava dosyasında tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına ilişkin izin alındığına dair bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bu durum 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır” dedi.

Bilirkişi heyetinin vermiş olduğu keşif raporunda, “ÇED Raporunda eksiklik olarak belirtilen hususların giderilmesi halinde bile, ortaya çıkabilecek doğal afetlerin (deprem, tsunami, sel, vb.) sebep olabileceği büyük riskler ve bölgenin 1’inci derece deprem kuşağında yer aldığı gerçeklerini değiştirmeyecektir” ifadesiyle bölgede maden yapılmasının mümkün olmayacağını özellikle belirtiliyor.