Milas’ta Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali sponsorluğunda düzenlenen Zeytin Şenliği’ni protesto eden İkizköy Çevre Komitesi’nden Deniz Gümüşel gözaltına alınması olayına ilişkin Kent ve Çevre Avukatları Grubu olayı kınayan bir bildiri yayımladı.

Muğla ili Milas’ta Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali sponsorluğunda düzenlenen Zeytin Şenliği’ni protesto eden İkizköy Çevre Komitesi’nden Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel‘in gözaltına alınması olayına ilişkin Kent ve Çevre Avukatları Grubu olayı kınayan bir bildiri yayımladı. Bildiride bu haksız gözaltı kararını verenlerin suç işledikleri ileri sürüldü.

Kent ve Çevre Avukatları Grubu‘nun konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:

Hukukçular olarak soruyoruz: Deniz Gümüşel neden gözaltına alındı?

Milas’ta bir Festival düzenleniyor. Adı Zeytin Festivali; çünkü hayat ağacının bereketi, insan yaşamına katkısı, bolluğu, barışı ve insanlık kültürüne kattığı bir çok şey nedeniyle…

Zeytin Festivali’ne kömüre dayalı enerji üreten, faaliyetleri ile zeytinlikleri çürüten, yeryüzündeki iklim krizini derinleştiren bir firma sponsor oluyor. Hayat ağacının simgelediği bütün pozitif değerleri, kendi imgesine eklemek; yaşama kasteden faaliyetlerini yaşam simgelerinin arkasına saklayıp sürdürmek istiyor.

Deniz Gümüşel, çevre mühendisi, Milas’lı. İnsanlar insanca yaşasın, yeryüzü bütün canlılara ve bize, sağlıkla yuva olabilsin diye çalışıyor. Bütün bilgisi, inceliği ve nezaketiyle Kaymakama faaliyetleri yaşama kasteden bir firmanın hayat ağacı festivaline sponsor olmasının sakıncalarını söylüyor, bu yanlıştan dönülmesini istiyor.

Deniz Gümüşel, iklim krizini yaratan faaliyetleri olan firmanın Zeytin Festivalinde yer almaması gerektiğini söylediği için, ifade özgürlüğü hakkını kullandığı için, hiçbir hukuki neden olmaksızın, zorla 14.11.2021 günü gözaltına alınıyor. Bunun için halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatılıyor.

Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek isteyenler, haksız gözaltı kararı verilmesini talep eden, bu kararı verenlerdir.

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı imzaladığı, COP 26 zirvesi sonrasında Türkiye’nin de içinde olduğu ülkeler tarafından kömürden çıkış stratejisinin; Ormanların küresel düzeyde korunmasına karar verildiği, bu konuda adımların atıldığı şu günlerde, zeytinliklerini ve ormanlarını tehdit eden kömür politikalarını eleştiren tutumun gözaltı ile sonuçlandırılması, gelmekte olan tehlikeyi işaret etmemizi gerektirmiştir. Türkiye’de yaşanan iklim krizi, geçtiğimiz yıl binlerce kilometrekare ormanın yok olmasına, milyonlarca canlının hayatının sona ermesine yol açtı. Ormanları koruyan, fosil yakıtlara karşı tutum alan her kişi ve kurum aynı zamanda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Anlaşması’nın da gereklerini yerine getirmektedir.

Ülkenin bu politik adımını görünmez kılan, kimi şirketlerin çıkarlarına hizmet eden, giderilmesi güç ve imkansız zararlara yol açan ormanların yok edilmesine yönelik tutum ve davranışlardan ilgili makamların vazgeçmesinin, kolluğa hukuka aykırı işler yaptırılmasına son verilmesinin iklim adaleti ve demokrasimiz için elzem olduğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, 15.11.2011 günü serbest bırakıldı. Ancak bu yeterli değil. Haksız, hukuka aykırı gözaltı kararı verenler hakkında derhal soruşturma açılmalı ve sonucunda gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Talep ediyoruz.

Kent ve Çevre Avukatları Grubu