Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Kazdağları Ekoloji Platformu bileşenleri: ’Kazdağları için Ses Ver’

Kazdağları Ekoloji Platformu bileşenleri: ’Kazdağları için Ses Ver’

Vahşi madencilik ve enerji santrali projeleriyle çevreye geri dönüşsüz zarar veren bir ekokırım suç mahaline dönüştürülmek istenen Kazdağları için yurttaş sokağa çıktı.

Kazdağları Ekoloji Platformu bir kez daha Cengiz Holding’e ait Truva Bakır A.Ş.’nin, Halilağa Bakır Madeni’ne dur demek için bir araya geldi. Platform, paydaşları ile beraber; 5 Aralık tarihinde gerçekleşecek olan 2. bilirkişi keşfi öncesinde basın açıklamasında bulundu. Ekoloji aktivistleri bugün saat 14.30’da Çanakkale İskele Meydanı’nda ’Kazdağları için Ses Ver’ dedi.

Çanakkale’de faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin eşliğinde, basın açıklamasında bulundu. Ritm Orman Grubu’nun müzikleriyle sloganlar atan ve dövizleri yere seren ekoloji aktivistleri, 5 Aralık Salı günü gerçekleşecek olan 2. davanın bilirkişi keşfi için Çan’da hazır bulunacaklarını duyurdu.

Bayramiç ve Çan‘a bağlı üç köyü haritadan sileceği öngörülen ve Bayramiç su havzası üzerinde patlatmalı 18 yıllık açık ocak olarak düşünülen Cengiz Holding‘e ait Truva Bakır A.Ş.’nin, Halilağa Bakır Madeni projesine karşı duran yurttaşlar, bilirkişi keşfinden önceki gün (3 Aralık) meydanlardan seslendi: “Türm yaşam hiçe sayılarak, dağlarımız, köylerimiz, topraklarımız ve su kaynaklarımız beşli çeteye peşkeş çekiliyor!”

Halilağa Bakır Madeni projesinin 5 Aralık’ta yapılacak keşif öncesi tepkisini gösteren Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP) bileşenleri, Çanakkale merkezli sendika, oda, dernek ve siyasi parti temsilcileri, Çanakkale İskele Meydanı’nda eylem gerçekleştirdi. Burada yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

“Yöre halkının tüm itirazlarına ve projenin iptali için açtığımız ilk davayı kazanmamıza rağmen, Cengiz Holding, Bayramiç ve Çan ilçelerinin ortasında Hacıbekirler, Muratlar ve Halilağa köylerini haritadan silecek, 55 köyü etkileyecek, yörenin tüm su kaynaklarını tüketecek ve 600 hektar orman ve tarım arazisini yok edecek bakır madeni projesinde ısrar ediyor.”

“5 Aralık’ta, maden projesine karşı Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve yörede yaşayan 90 yurttaş ile birlikte açtığımız 2. davanın bilirkişi keşfi gerçekleştirilecek. Davacılar ve yaşam savunucuları olarak orada olacağız. Davayı bu kez de kazanacağımıza inanıyoruz.”

‘Şirket başka maden ruhsatları için de başvuru yapıyor’

“Henüz dava süreci devam ederken şirket Çevre Etki Değerlendirme süreçlerinden kaçarak madene su sağlamak için DSİ ile yaptığı protokol kapsamında, gölet inşaatlarına ve Çan’ın can damarı olan Kocabaş Çayı’ndan su almak için kanal yapımı işlemlerine başlamış ve bu amaçla ağaç keserek ve arazi düzleyerek şantiye kurmuştur. Mahkeme kararı beklenmeden yapılan bu işlemler hukuka aykırıdır ve kabul edilemez. Ayrıca şirket yakın köylerde başka maden ruhsatları için de başvuru yapmakta yok edeceği alanı giderek genişletmek istemektedir.”

‘Şirket taraftar oluşturmak istiyor’

“Cengiz Holding’a ait olan Truva Bakır A.Ş.’nin kamuoyu yaratmak için daha önce yörede köylülere erzak kuponu dağıttığı, yemek organizasyonları yaptığı, köy muhtarlarını yanına almak için çeşitli geziler düzenlediği, kamunun yapması gereken altyapı işlerini yaptığı bilinmektedir. Şirket bu tür faaliyetleri ile bölgenin idam fermanı olan Halilağa Bakır Madeni Projesi için tepkileri sönümlendirmeyi, taraftar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bayramiç Ziraat Odası’na yapılan drone bağışı da bu faaliyetlerden birisidir.”

“Maden projesi için açılacak 200 metre derinliğindeki devasa çukur, maden 20 yıl sonra kapansa bile asit gölü olarak varlığını devam ettirecek. Ağır metallerle dolu zehir, su kaynaklarına ve toprağa karışacaktır. Tüm Bayramiç tarım havzasının tepesinde açılacak ölüm çukuruna hayır diyoruz. Bayramiç ve Çan ilçeleri ve köyleri geçimini, marka olmuş ürünleriyle, tarım ve hayvancılıkla sağlıyor.”

‘Asıl kamu yararı tarımı yaşatmaktır’

“Cengiz Holding’in rantı uğruna, geçim kaynağımızın, yaşam alanlarımızın, köylerimizin yok edilmesini kabul etmiyoruz. Eğer bu proje gerçekleşirse Ezine peynirini, Bayramiç beyazını, Çanakkale domatesini, Bayramiç elmasını unutmak gerekecek. Asıl kamu yararı tarımı yaşatmaktır.

İklim krizini, yazın kuraklık ve kışın aşırı yağışlar ve fırtınalarla giderek daha sert bir şekilde yaşıyoruz. İklim kriziyle mücadelede en büyük savunmamız orman varlığımızdır. 1 milyona yakın ağacın katledilmek istendiği proje alanı Kazdağları ekosisteminin bir parçasıdır. Kazdağları, 72’si endemik, 1400’ün üzerinde bitki türünün ve sayısız hayvanın yuvasıdır. Avrupa ve Asya kıtaları için bu inanılmaz büyük bir biyoçeşitliliktir. Ancak ne yazık ki gözümüz gibi korumamız gereken ve kaybedersek asla geri gelmeyecek bu zenginlik, maden şirketlerini karı için kurban ediliyor.”

‘Kazdağları’ndan defol Cengiz’

Bu kararı verenler kendi çocuklarının bile geleceğini düşünmüyor. Kazdağları halkı olarak bizler onların da çocukları için Kazdağları’mızı koruma mücadelemizden vaz geçmiyoruz. Kanadalı altın madeni şirketini 425 gün direnişle nasıl kovduysak, Cengiz Holding’i de Kazdağları’na sokmayacağız. Kazdağları’ndan defol Cengiz!”

“Davayı bu kez de kazanacağız”

Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP) bileşenleri adına Ferzan Aktaş tarafından basın ve kamuoyuna yönelik okunan ortak açıklamanın tam metni ise şöyle

“Kazdağları vahşi madencilik ve enerji santrali projeleriyle yok edilmek isteniyor! Tüm yaşam hiçe sayılıp dağlarımız, köylerimiz, topraklarımız ve su kaynaklarımız 5’li çeteye peşkeş çekiliyor.

Yöre halkının tüm itirazlarına ve projenin iptali için açtığımız ilk davayı kazanmamıza rağmen, Cengiz Holding, Bayramiç ve Çan ilçelerinin ortasında Hacıbekirler, Muratlar ve Halilağa köylerini haritadan silecek, 55 köyü etkileyecek, tüm su kaynaklarını tüketecek ve 600 hektar orman ve tarım arazisini yok edecek bakır madeni projesinde ısrar ediyor.

5 Aralık’ta, maden projesine karşı Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği ve yörede yaşayan 90 yurttaş ile birlikte açtığımız 2. davanın bilirkişi keşfi gerçekleştirilecek. Davacılar ve yaşam savunucuları olarak orada olacağız. Davayı bu kez de yine bir kez daha kazanacağımıza inanıyoruz.

Henüz dava süreci devam ederken şirket Çevre Etki Değerlendirme Süreçlerinden kaçarak madene su sağlamak için DSİ ile yaptığı protokol kapsamında, gölet inşaatlarına ve Çan’ın can damarı olan Kocabaş Çayı’ndan su almak için kanal yapımı işlemlerine başlamış ve bu amaçla ağaç keserek ve arazi düzleyerek şantiye kurmuştur. Mahkeme kararı beklenmeden yapılan bu işlemler hukuka aykırıdır ve kabul edilemez.

Ayrıca şirket yakın köylerde başka maden ruhsatları için de başvuru yapmakta yok edeceği alanı giderek genişletmek istemektedir.

Cengiz Holding’a ait olan Truva Bakır A.Ş.’nin  kamuoyu yaratmak için daha önce yörede köylülere erzak kuponu dağıttığı, yemek organizasyonları yaptığı, köy muhtarlarını yanına almak için çeşitli geziler düzenlediği, kamunun yapması gereken altyapı işlerini yaptığı bilinmektedir. Şirket bu tür faaliyetleri ile bölgenin idam fermanı olan Halilağa Bakır Madeni Projesi için tepkileri sönümlendirmeyi, taraftar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bayramiç Ziraat Odası’na yapılan drone bağışı da bu faaliyetlerden birisidir.

Maden projesi için açılacak 200 metre derinliğindeki devasa çukur, maden 20 yıl sonra kapansa bile asit gölü olarak varlığını devam ettirecek. Ağır metallerle dolu zehir, su kaynaklarına ve toprağa karışacaktır. Tüm Bayramiç tarım havzasının tepesinde açılacak ölüm çukuruna hayır diyoruz. Bayramiç ve Çan ilçeleri ve köyleri geçimini, marka olmuş ürünleriyle, tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Cengiz Holding’in rantı uğruna, geçim kaynağımızın, yaşam alanlarımızın, köylerimizin yok edilmesini kabul etmiyoruz. Eğer bu proje gerçekleşirse Ezine peynirini, Bayramiç beyazını, Çanakkale domatesini, Bayramiç elmasını unutmak gerekecek. Asıl kamu yararı tarımı yaşatmaktır.

İklim krizini, yazın kuraklık ve kışın aşırı yağışlar ve fırtınalarla giderek daha sert bir şekilde yaşıyoruz. İklim kriziyle mücadelede en büyük savunmamız orman varlığımızdır. 1 milyona yakın ağacın katledilmek istendiği proje alanı Kazdağları ekosisteminin bir parçasıdır. Kazdağları, 72’si endemik, 1400’ün üzerinde bitki türünün ve sayısız hayvanın yuvasıdır. Avrupa ve Asya kıtaları için bu inanılmaz büyük bir biyoçeşitliliktir. Ancak ne yazık ki gözümüz gibi korumamız gereken ve kaybedersek asla geri gelmeyecek bu zenginlik, maden şirketlerini karı için kurban ediliyor.

Bu kararı verenler kendi çocuklarının bile geleceğini düşünmüyor. Kazdağları halkı olarak bizler onların da çocukları için Kazdağları’mızı koruma mücadelemizden vaz geçmiyoruz.  Kanadalı altın madeni şirketini 425 gün direnişle nasıl kovduysak, Cengiz Holding’i de Kazdağları’na sokmayacağız.

Kazdağları Ekoloji Platformu bünyesinde yer alan tüm bileşenlerimiz, Çanakkale merkezli sendika, oda, dernek ve siyasi parti temsilcileri ile Kazdağları yöresinde böyle bir katliama izin vermeyeceğimizi hep birlikte bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz, Kazdağlar’ından Defol Cengiz!”

KAZDAĞLARI EKOLOJİ PLATFORMU


Yeşil Gazete

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top