İklim değişikliği | Coşkun ÖzbucakCoşkun ÖzbucakİklimYazarlar by Coşkun Özbucak - 16 Temmuz 20195 Aralık 20220 Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, geçenlerde iklim değişikliğine yönelik önlemleri belediyelerle birlikte alacaklarını ve dere yataklarındaki yerleşimlerin kaldırılacağını söyledi.Sorunun “tedavisi” için 15 maddelik “çözüm” önerisini de açıkladı. 15 madde incelediğinde eski alışkanlıkların devam ettirildiği anlaşılacak. Soruna nedenleri ortaya koyup çözüm bulma yerine sonuçtan hareket etmeye devam ediliyor. 15 maddenin özeti, dere yataklarındaki yerleşim yerlerinin kaldırılması ve yeni yerleşimlerin önlenmesine yönelik. Bu mu felaketten sonra önerilen çözüm?Önerilerinin hepsi sonuç üzerinden. İklim değişikliğine neden olan etkenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir öneri yok. Soralım: Yeşil yol yapımını durduracak mısınız? Maden sahaları, HES’ler, taş ocakları ile orman ve tarım arazilerinin yok olmasını engelleyecek misiniz? Karadeniz yolu ile denizler dolduruldu, şehirle denizin ilişkisi kesildi. Deniz dolgusuna son verecek misiniz? Yeni çevre yolları yapılırken iklim değişikliğini engellemek için ormanların kesimini durduracak mısınız? Turizm ve imar affı diyerek yaylaların betonlaşıyor; engelleyebilecek misiniz? Her isteyenin her istediği yerde enerji ve maden yatırımları yapmasını teşvik etmeye devam edecek misiniz?HES’lerin nem oranını da artıyor, ormanlar kesiliyor sonra da lokal fırtınalar olağanlaşıyor. Şehrin bir mahallesinde sel olurken diğer mahallerde güneşli hava hüküm sürüyor. Bir köyde; fırtına, dolu, sel can ve mal kaybına neden olurken bitişik köyde mevsimin normal şartları devam edebiliyor. Yani bu duruma neden olan gerekçelerin ortadan kaldırılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer kurumlar hiçbir şey yapmıyor.İklim değişikliği üzerine ekoloji hareketlerinin çığlığını duymayan kulaklar şimdi de bir başka yanlış yoldan yürüyorlar. Bakanlığın yayımladığı 15 maddenin gereksizliğini vurgulamıyorum. Bunlar yaşanacak felaketleri en aza indirmek için atılan adımlardır. Felaketlerin olmaması için yani iklim değişikliğini önlemeye yönelik proje yok.Karadeniz’de yağmur çok yağardı. Başladığında en az bir hafta devam ederdi. Şehirler yeşildi, derelerin içine kadar yapılaşma yoktu, ıslah etme adına dereler hapsedilmiyordu. Şimdi iklim değişikliği nedeniyle yağmurlar bir gün bile sürmüyor. Önceleri bir hafta boyunca yağan yağmur şimdi lokal olarak yarım saatte yağıyor.Karadeniz’de toprak kaymaları oluyordu ama küçük ve zarar vermeyen. Şimdi yıkımlara, köy boşaltmalara neden olabiliyor.Bunlara “doğal afet” denemez. Doğal afet, doğaya müdahale edilmediği halde yaşanan doğa olaylarıdır. Bugün yaşananlar başka. Doğaya müdahale etmenin sonuçları “yıkım” oluyor. Sonuçta bunun nedeni iklim değişikliği.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer bakanlıklar, kurumlar iklim değişikliğine neden olan çalışmalara engel olmayı düşünsünler. Sorun, sonuca bakılarak değil, nedenine bakılarak önlenir. Sivrisinekle uğraşmak yetmiyor, bataklığı kurutmaya niyetiniz var mı?Sonraki yazıÖnceki yazı Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print