Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > İkizdere’de taşocağı alanının kapısında pembe tablo çizen Cengiz İnşaat, Karadeniz’i kahverengiye boyadı

İkizdere’de taşocağı alanının kapısında pembe tablo çizen Cengiz İnşaat, Karadeniz’i kahverengiye boyadı

İkizdere’de taşocağı alanından çıkan hafriyat kamyonlar, yüklerini 40 km. uzaktaki sahilden denize boşaltıyor. İkizdere İşkencederesi’ndeki eşsiz doğayı katleden Cengiz Holding Karadeniz’i de kahverengiye boyadı.

İkizdere’de yurttaşlar doğa katliamını engellemek için direnirken, bakanlık ve Cengiz İnşaat alanda pembe tablolar çizmeyi sürdürüyor. Daha taş ocağının yol çalışmaları sürerken şantiyeden 10 dakikada bir 5 kamyon çıkıyordu. Yaklaşık 30 tonluk hafriyatla dolu kamyonlar yüklerini Karadeniz’in sularına döktüğü tespit edildi. 

Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Kurtuluş Arı, Cumhuriyet TV kameramanı İsmail Bayraktar ve ulaştırma görevlisi Sinan Yıldız, taş ocağı alanından dolu bir kamyonun hafriyatı nereye dökeceğini öğrenmek için araçla takip ettiler ve taş ocağının çıkışından itibaren yaklaşık 40 kilometre yol giden kamyon Trabzon’un Of ilçe sınırına gelmeden yolun sağ tarafında bulunan ve limanla alakası bulunmayan deniz kenarına girdiği tespit edildi. Kamyon, hafriyatı denize döktü, alanda bulunan bir kepçe operatörü de ona yardım etti. Dökülen toprakla deniz çamura bulanırken sahada herhangi bir denetim olmaması ise dikkat çekti. 

BAKANLIK ALDATILIYOR YA DA ALDANMAK İSTİYOR

Karadeniz’de yapılmak istenen birçok HES ve taşocağı ile hukuki mücadele yürüten avukat Yakup Okumuşoğlu, bölgenin vahametinin can yakıcı olduğunu anlattı. Okumuşoğlu, projenin birçok hukuksuzlukla dolu olduğunu belirterek “Burada yapılmak istenen ta şocağı Cevizlik köyünün can ve mal güvenliği için risk oluşturuyor. Erzurum-Rize yolundan 2 dakikada bir ağır iş makinesi geçtiği için trafik oluşacak. Hiçbir kamyonda branda yok. Bunların gürültüsü zaten başka bir sorun. 2 dakikada bir kamyon gidip aynı anda dönecek. Ring oluşturacaklar” dedi. 

İyidere liman projesi için 2019 yılında alınan ÇED raporunun da hukuksuzluklarla dolu olduğunu söyleyen Okumuşoğlu, “ÇED, taahhütler sistemidir. Zarar oluşmadan önce oluşabilecek zararların tespitidir ve bu tespitlere yönelik önlemler alınır. Proje tanıtım dosyasında 31-35 ve 36. sayfada 3 farklı taahhüt var. ‘Liman projesi için taşocağı açmayacağız’ diyorlar. Taşı ‘gerçek ve tüzelkişilerden satın alma yoluyla edineceklerini’ belirtiyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da buna istinaden taşocakları ile ilgili ÇED yoluna gitmiyor. Limanın ÇED’inde taşocağı olmadığı için alternatif bir yer bakıldığına dair bir bilgi de yok. Ama bakanın açıklamalarında ve proje tanıtımında 10 ayrı yerde alternatif araştırma yapıldığı belirtiliyor. Limanın ÇED’inden sonra taş ocaklarını ÇED sürecine sokmadan yapabilmek için 25 hektar sınırının altında başvuru yapılarak ÇED gerekli değildir kararı alınıyor. Bu da hukukun arkasından dolanmaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da ya aldatılıyor ya da aldanmak istiyor” ifadelerini kullandı. 

HEYELANLAR ARTAR

TMMOB’ye bağlı Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman da bölgeye gelerek alanda incelemelerde bulundu. Direnişçilere destek veren Kahraman ve jeofizik mühendisi Osman Baş da yapılan çalışmaların gün geçtikçe daha fazla heyelana sebep olabileceği uyarısında bulundu. 

ÜÇ YIL SONRA ‘YEMYEŞİL’

Kamyonun boşaltma işlemi tamamlandıktan sonra köye dönüldüğünde ise direnişin ilk günlerinden itibaren köylülerin yanında yer alan avukat Yakup Okumuşoğlu, kamyonların geçtiği yollarda yaşanan göçük de dikkati çekerken şantiye kapısında taş ocağını koruyan onlarca jandarma ile birlikte kapıda projenin bilgilerinin asılı olduğu tabelayı da gördüklerini belirtti. Rize Valiliği’nin ilçede 15 gün süreyle “pankart asmak”, “slogan atmak” ve “toplanma” gibi yasak kararına rağmen, Cengiz İnşaat’ın üzerinde “Taş ocağı işletme aşaması”, “3 yıl sonra”, “10 yıl sonra” yazılı grafikler içeren resimleri demir kapıya asması ise dikkat çekiciydi. Yalnızca 20 gün önce yemyeşil olan alanda arılar bulunurken şimdi toz bulutundan göz gözü görmediği de tespit edilen bir başka görüntü oluşturuyordu.  

İKİZDERELİLERİ HEDEF ALDILAR

Öte yandan İkizdere köylüleri, Rizeli 11 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) tarafından yayımlanan ortak bildiri ile hedef alınmıştı. İktidara yakın medya eliyle servis edilen bildiride, “Benzer grupların ağacı bahane edip Gezi Parkı olaylarını başlattıkları ve çevreyi günlerce talan etmek sureti ile kalkışma içerisine girdikleri hepimizin malumudur. Taşın çıkarılması esnasında doğaya verilecek olan tahribatın taş çıkarma işi bittikten sonra giderileceği ve çevrenin eski haline getirileceği devletin en yetkili makamları tarafından taahhüt edilmiştir” denildi.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top