Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin Ilısu Barajı’nın suları altında kalmaması için Avrupa Yaban Yaşamın ve Doğal Habitatların Korunması Konvansiyonu’na (Avrupa Konseyi Bern Konvansiyonu) başvuru yapıldı. Ekoloji Birliği tarafından bir kampanya başlatılarak, tüm doğa, çevre ve tarih alanında çalışma yürüten, tüzel kişiliğe sahip STK’leri aşağıdaki dilekçe örneğiyle başvuru yapma çağrısında bulunuldu.

EKOLOJİ BİRLİĞİ TARAFINDAN AYRICA KAMPANYA BAŞLATILDI

12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan Dicle Vadisi, temmuz ayının ortasından itibaren su tutulmaya başlanan ve 50 yıl ömrü ön görülen Ilısu Barajının suları altında bırakılmak isteniliyor. Hasankeyf ile Dicle Vadisi’nin uluslararası nitelikte bir değer olduğu ve korunması gerektiğini vurgulamak için Ekoloji Birliği tarafından bir kampanya başlatıldı. Ekoloji Birliği, Türkiye’nin Bern Sözleşmesi gereği Hasankeyf ve Dicle Vadisi’ni tarihinden, endemik bitkisine, tüm canlılarıyla korumakla yükümlü olduğunu kaydederek, STK’lar Bern başvurusunda bulunulması çağrısı yaptı.

‘KAZ DAĞLARI’NDAN HASANKEYF’E HER YER KORUNMALI’

Kampanya kapsamında Bern başvurusunu ilk olarak Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptı. Derneğin Başkanı ve Ekoloji Birliği Dönem Sözcüsü Süheyla Doğan, Hasankeyf ve Kaz Dağlarının ancak birlikte korunabilceğini kaydederek, “Kaz Dağları’ndan Hasankeyf’e her yer korunmalı. Elimizden geleni yapacağız. Türkiye’nin uluslarası sözleşmelere uyması gerekiyor. Hükümet bir an önce barajın su tutmasını durdurmalıdır” dedi.

Tıklayınız: Ilısu Barajı Eleştiri Raporu

‘SU TUTULMASI SÖZLEŞMENİN İHLAL EDİLMESİ OLUR’

Başvurada; Ilısu Barajı göl alanının tamamen su tutmasıyla Bern Sözleşmesinin ihlal edileceği belirtildi. Dicle Vadisi’nde yaşayan Fırat Yumuşak Kaplumbağası, Küçük Akbaba, Tavşancıl, Küçük Ebabil, Şahin ve Çayır İncir Kuşu gibi onlarca türün en önemli üreme/beslenme ve avlanma alanlarının Bern Sözleşmesi’nin acıkça yasaklanan şekilde su altında bırakılarak tahrip edileceği kaydedilen başvuruda ayrıca, Ilısu Barajı’nın göl alanının su altında bırakılması birçok endemik ve sınırlı bir bölgede bulunan bitki türlerinin doğal habitatlarını ve nüfuslarını yok edeceği vurgulandı.

Ekoloji Birliği, tüm doğa, çevre ve tarih alanında çalışma yürüten, tüzel kişiliğe sahip STK’leri aşağıdaki linkini verdiği dilekçe örneğiyle başvuru yapma çağrısında bulundu.

BERN SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Sözleşme, 1979 yılında Almanya’nın Bern kentinde, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması başlığıyla imzalandı. Risk altındaki türlere özel önem veren ve bunların ulusal sınırların ötesinde de korunmasını sağlamak amacıyla oluşturulan uluslararası nitelikteki çok taraflı anlaşma olarak tanımlanıyor. Türkiye’nin de 1984’te imza vererek dahil olduğu sözleşmeye şu ana kadar 51 ülke taraf oldu. 

Dilekçeyi edinmek için tıklayınız