Buradasınız
Ana Sayfa > Arkeoloji > Hasankeyf Küresel Eylem Günü’ne çağrı

Hasankeyf Küresel Eylem Günü’ne çağrı

Hasankeyf’in yaşaması ve Dicle Nehri’nin özgür akması için 7 ve 8 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek Küresel Eylem Günü’ne çağrı yapıldı. Ekoloji Birliği de çağrı metnine imza koyanlar arasında.

Yapımı devam eden Ilısu Barajı nedeniyle 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile Dicle Vadisi sular altında bırakılmak isteniyor. Yapılan resmi açıklamalara göre 10 Haziran’da Ilısu Barajı’nda su tutmaya başlanacak ve Ekim ayında suni göllerin sularının Hasankeyf’e ulaşacağı tahmin edilmekte. Bununla birlikte yaklaşık 200 yerleşim yeri de sular altında kalacak.

Söz konusu duruma ilişkin Hasankeyf Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi, bu yıl 3’üncüsü yapılacak olan Hasankeyf Küresel Eylem Günü’ne çağrıda bulundu. “Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin çığlığına ve feryadına ses ol” ve “İnsanlığın ortak tarihine, doğamıza ve kültürümüze sahip çıkalım” sloganlarıyla yapılan çağrıda, eylem günü olarak da 7 ve 8 Haziran tarihleri seçildi.

Bölgeye büyük “yıkım ve yokoluş” getirecek!

9 yıllık inşaatın bitiminin sonuna gelindiğinin ifade edildiği açıklamada; “Sınır aşan sulardan olan Dicle Nehri üzerinde yapılan Ilısu Barajı sadece bölge halkı ve Türkiye halklarına yıkım getirmeyecek, Irak ve Suriye hakları için de büyük bir yıkıma neden olacaktır” deniliyor. Binlerce yıllık kültüre ev sahipliği yapan tarihi Hasankeyf’in karşı tarafında yeni yerleşkenin yapıldığını da hatırlatan açıklama, bu yeni yerleşim biriminin alt yapı başta olmak üzere birçok sorununun olduğuna dikkat çekiyor. Baraj ile birlikte binlerce yıllık ekosistemin bozulacağı da ifade edilenler arasında.

Ekoloji Birliği de “çağrı metni”nin imzacıları arasında

Ekoloji Birliği de “Hasankeyf Küresel Eylem Günü’ne çağrı” metninin imzacıları arasında. Ekoloji Birliği’nin bileşeni olan Hasankeyf Yaşatma Girişimi ile Mezopotamya Ekoloji Hareketi (MEH) olarak hazırlanan ve bu yıl 3’üncüsü yapılacak “Hasankeyf Küresel Eylem Günü” çağrı metnine imza atan kurumların sayısı ise 100’ün üzerinde. Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi batı ülkeleri ile Balkanlardan, ABD, Brezilya, Şili gibi başka kıtalardan ve Irak, İran gibi Ortadoğudan ve ayrıca Asya bölgesinden de imzacılar yer alıyor.

“Hasankeyf Küresel Eylem Günü için çağrı” metni ise şöyle:

Hasankeyf ve Dicle Vadisi‘nin Kurtarılması İçin Geç Değil!
Ilısu Barajı’na Su Tutulmasın!

İnsan toplulukları 12 bin yıldır aralıksız bir şekilde Dicle Nehri’nin kıyılarına kurulan Hasankeyf’te yaşıyor. Onlarca kültürün emeğiyle inşa edilen ve dünyada benzeri az olan bu yerleşim yeri, Dicle Nehri kıyısı, küçük vadileri ve bitişik kayaları üzerinde yaratıldı! Son yıllarda yapılan kazılar, Hasankeyf’te henüz açığa çıkarılmamış büyük bir kültürel mirasın olduğunu gösteriyor. Yapılan bağımsız incelemelere göre, Hasankeyf’in Kapadokya, Efes ve Truva değerinde bir miras alanı olduğu düşünülmektedir. Hasankeyf, UNESCO’nun 10 kriterinden 9’una sahip evrensel bir değerdir. Uluslararası bilim çevrelerinin yaptığı çalışmalara göre, yerleşik hayatın başlaması konusunda, Hasankeyf’in, Göbekli Tepe’nin ikizi olduğu tahmin edilmektedir.

Türk hükümeti, Göbekli Tepe’yi, olması gerektiği gibi, UNESCO Dünya Miras Listesi‘ne aldırmak için ciddi çaba içerisinde olurken, Hasankeyf ve çevresindeki Dicle Vadisi’ni, inşaatı büyük oranda tamamlanmış Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin suları altına gömmeyi planlamaktadır. Mart 2019’da yapılan resmi açıklamalara göre; 10 Haziran 2019’da Ilısu Barajına su tutulmaya başlanacak ve Ekim ayında suni göllerin sularının Hasankeyf’e ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Ilısu Projesi baştan sona yanlış ve yıkım getiren bir projedir. Yerelde olduğu gibi Türkiye, Irak, Suriye ve dünyada yoğunca eleştirilmektedir. İddia edildiği üzere yereldeki topluma herhangi bir sosyo-ekonomik yararı yoktur. Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli bir kültürel miras alanını sular altında bıraktığı gibi, on binlerce insanı yoksulluğa sürükleyecek ve halen çok önemli bir biyo-çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi’nin yok olmasını beraberinde getirecektir. Ilısu projesinin akış aşağı bölge üzerinde çok olumsuz etkileri olacaktır; bu çerçevede özellikle çok sayıda Irak şehrinin içme suyu temininde ciddi sorunlar çıkacak ve Irak tarımı büyük risk altına girecektir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan ve Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı olan Mezopotamya Sazlıkları’na ulaşan suda ciddi azalma bu risklerin en başında gelmektedir.

Ilısu Projesi’nde sona yaklaşılmış olsa da, bunun iptali ile; başta doğrudan etkilenen beş il olmak üzere, Türkiye ve Irak toplumlarının ekonomik, sosyal, kültürel ve ekolojik olarak çok ileri düzeyde faydalanacağına kesinlikle inanmaktayız.

Son bir kaç yıldır Hasankeyf’te, “eserlerin Yeni Hasankeyf’e taşınması” ve “kayaların sağlamlaştırılması” adı altında fiziki müdahalelerle ciddi bir yıkım yaşanmış olsa da, halen kurtarabileceğimiz kültürel miras çok fazladır. Ne Haziran ayında ne de sonrasında su tutulmaması ve Ilısu Baraj Projesi’nin durdurulması çağrısını yapıyoruz!

Yerel halkın bütün kesimleriyle, Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin geleceğiyle ilgili eşit düzeyde, katılımcı ve şeffaf bir diyalog süreci ardından ortaya çıkacak sonuçlara göre hareket edilmesi gerekiyor. İkincil olarak yerine getirilmesi gereken talebimiz, Irak ve Suriye ile uluslararası hukuka göre karşılıklı uzlaşı sonucu bir anlaşmanın sağlanması ve Mezopotamya Sazlıkları’na kadar yeterli miktarda debinin garantilenmesidir!

Türkiye, Irak, Suriye ve dünyada taleplerimizi destekleyen bütün kesimlere, bu çağrımızı desteklemeleri ve benzeri taleplerin ifade edilmesi çağrısını yapıyoruz!

İMZALAYICILAR:

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Türkiye
Dicle’yi Yaşatma Kampanyası, Irak
Dağ Nöbeti (Mountain Watch), İran
Dicle Savunucuları (Humat Dijlah), Irak
Ekoloji Birliği (EB) Türkiye,
Mezopotamya Ekoloji Hareketi (MEH), Türkiye
Su Koruyucuları (Waterkeeper), Irak
Irak Sivil Toplum Dayanışma Girişimi (ICCSI), Irak
Munzur Çevre Derneği, Türkiye
Irak Sosyal Forumu, Irak
Sınır Tanımayan Nehirler Uluslararası Koalisyon (Rivers without Boundaries International Coalition), Asya
Su, Toprak ve Çevreyi Savunma Hareketi (MODATIMA), Şili
Barajlardan Ekilenlerin Hareketi (MAB), Brezilya
Avrupa Su Hareketi
Earth Thrive, Balkan
UPP – Un Ponte Per, Italya
Karşı Akım (CounterCurrent), Almanya
Hayvanlar Hisseden Varlıklardır (Animals Are Sentient Beings), ABD
Île-de-France Su Koordinasyonu (Coordination EAU Île-de-France), Fransa
İyi Müşterek Su Koordinasyonu (Coordination EAU bien commun), Fransa
Urgewald, Almanya
Idle No More SF Bay (Kaliforniya’da yerli bir topluluk), ABD
Tatlı Su Hesap Verebilirlik Projesi (FreshWater Accountability Project), ABD
Kaya Gazsıy Zaragoza Vatandaşlar Platformu (Plataforma Ciudadana Zaragoza sin Fractura), Ispanya
Alborado Halk Kültür Birliği (Asociación de Cultura Popular Alborada), Gallur/İspanya

Binlerce yıllık tarih yok olacak!

İlk yerleşimin M.Ö. 10.000’li yıllara uzandığı Hasankeyf, dünya üzerindeki en eski yerleşim alanlarından biri olma özelliğine sahip. 20’den fazla medeniyetin izlerini taşıyan Hasankeyf, Dicle Nehri’nin kıyısına kurulu. Hasankeyf, kireç taşından kayalara oyulmuş evleri, Neolitik dönemden kalma mağaraları, Roma döneminden bir kaleyi, Artuklular ve Osmanlı zamanından yapıları barındırıyor.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top