Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Rize Çamlıhemşin Fırtına Deresi kenarında bulunan alan için acele kamulaştırma kararı alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılında Fırtına Deresi’ne alabalık yavruları bırakmıştı, aynı dere 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla imara açıldı. Karara dair konuşan Avukat Yakup Okumuşoğlu, Fırtına Deresi’nin hem siyasi olarak hem ekonomik olarak ranta açıldığını belirtti.

Resmi Gazete’de 6 Şubat 2021 Cumartesi günü yayımlanarak yürürlüğe giren kararla Rize Çamlıhemşin Fırtına Deresi kenarında bulunan alan toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı yapımı için acele olarak kamulaştırıldı.

Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararında şöyle denildi: “Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Merkez Mahallesinde bulunan ve ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla Çamlıhemşin Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27’nci maddesi gereğince karar verilmiştir.”

AV. OKUMUŞOĞLU: HEM SİYASİ HEM EKONOMİK RANTA AÇTILAR

Kararı değerlendiren Avukat Yakup Okumuşoğlu, “Köylülerin değerli arazilerini ele geçirme, el koyma durumu var. Yasaya aykırı” dedi.

Çamlıhemşin’de konut sorunu olduğunu ama buradaki amacın hem siyasi hem ekonomik rant olduğunu aktaran Okumuşoğlu, “Kamulaştırma usulü de yanlış. Acele kamulaştırma savaş, sıkıyönetim veya acillik halinin olduğu zamanlarda kullanılan bir yöntem. Dolayısıyla burada acele kamulaştırmayla ne yapılmaya çalışılıyor biz bunu anlayamıyoruz. TOKİ’nin ne acelesi var? TOKİ’nin yapacağı konutlarda acillik hali yok. Normal kamulaştırma yapılması gerekir. Acele kamulaştırma ile insanların arazilerine el koyuyorlar. Bu da ayrı bir tartışma konusu. Bizim açımızdan Hemşinlilerin, köylülerin değerli arazilerini ele geçirme, el koyma durumu var. Yasaya aykırı” değerlendirmesinde bulundu.

“DERELİ’DE OLDUĞU GİBİ FELAKETE DAVETİYE ÇIKARIR”

Yer seçimi açısından da hata yapıldığını belirten Okumuşoğlu, “Söz konusu alan Fırtına Deresi’nin alüvyon alanı. Dolayısıyla buraya yapılacak toplu konutların gelecekte, Dereli’de olduğu gibi ya da Karadeniz’in herhangi bir yerinde sıklıkla duyduğumuz gibi sellere davetiye çıkaracağını düşünüyoruz. Dere yatağının daraltılmasıyla kanalizasyon atıklarının dereye boşaltılması gibi birtakım olumsuzluklar olacak. Bütün bu nedenlerle bu yanlış bir yer seçimi. Bu kararın ekonomik rant amaçlı yapıldığını da düşünüyoruz. Buna ilişkin olarak da bir takım hukuki yollara başvuracağız” diye konuştu.

“DEREYİ DARALTACAK, BÜYÜK SELLERE NEDEN OLACAK”

Derelerde birtakım ıslah çalışmalarının yapıldığını ancak bu çalışmaların dereleri daraltan ve taşkın zamanlarında büyük sellere yol açan uygulamalar olduğunu söyleyen Okumuşoğlu, “Yapılan ıslah çalışmaları maalesef usule uygun yapılmıyor. Dere yatağını daraltarak beton oluk içerisine almaya ıslah diyorlar ama böyle bir yöntem ıslah değildir. Derenin kendisini var edebilmesini ve taşkın zamanlarında yayılabilmesini sağlayacak olan bir yatağa ihtiyacı var. Ancak bunu bu şekilde yapmıyor bizimkiler. Dere çok geldiği zaman bu istinaf duvarlarından aşıp arka tarafta göllenmeye sebebiyet veriyor. Büyük taşkınlar, seller meydana gelerek can ve mal güvenliğine zarar veriyor. Bu yönleriyle yer seçiminin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyoruz. Hem de güneş görmeyen bir noktada söz konusu konutların yapılmasına karar verilmiş vaziyette. Bu da insan sağlığı açısında sıkıntılı. Özellikle kış aylarında Çamlıhemşin’in o bölgesi güneş görmez. Eğer yapılacaksa daha uygun bir yere yapılması gerekirdi” dedi.

Evrensel