Ella’nın ölümü | Özer AkdemirÖzer AkdemirSağlıkYazarlar by Özer Akdemir - 21 Aralık 202014 Ocak 20211 Dünyada hava kirliliğinden öldüğü mahkeme kararlarıyla kayda geçen ilk kişi henüz 9 yaşındaki bir kız çocuğu oldu. Ella, 2013 yılı 14 Şubat’ında, ailesiyle birlikte yediği son akşam yemeğinin ardından yatağına gitti. Annesi onu “Sevgililer Günü” nedeniyle Beethoven’ın aşk mektuplarını okuyarak uyuttu. Birkaç saat sonra nefes alamayacak derecede astım kriziyle uyanan Ella’yı annesi Rosamund hemen bir ambulans çağırıp hastaneye götürdü ama Ella 15 Şubat 2013 saat 03.27’den sonra bir daha nefes alamadı!Öldüğünde henüz 9 yaşında olan Ella Kissi-Debrah, kısa yaşamı boyunca astım nöbetleri ve akut solunum yetmezliği çekti. Üç yıl boyunca tam 27 kez hastaneye kaldırıldı. Ella’nın ölümü ile ilgili verilen raporda ölüme şiddetli astım krizi sonucu akut solunum yetmezliğinin neden olduğu yazıyordu. Aile ve avukatlarının Ella’nın ölümünde hava kirliliği ve çevresel faktörlerin araştırılması talebiyle yıllarca sürdürdüğü ısrarları sonrasında dava aralık 2019 tarihinde İngiltere Yüksek Mahkemesinde yeniden açıldı. Savcılık tarafından yapılan soruşturmada Ella’nın evinin yakınındaki hava kirliliği seviyelerinin, ölümünden önceki üç yıl boyunca Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) belirlediği sınırın ve AB’de yürürlükte olan yasal seviyenin üzerinde olduğu tespit edildi. Bu, ulaşım kaynaklı hava kirliliğinin Ella’nın ölümünde doğrudan etkisi bulunduğunu ortaya koyuyordu.15 YAŞIN ALTINDAKİ ÇOCUKLARIN YÜZDE 93’Ü KİRLİ HAVA SOLUYOR30 Kasım’da başlaşan ve 10 gün süren soruşturmanın ardından İngiltere Yüksek Mahkemesi, Londra’da yoğun trafiğin olduğu bir yolun yakınında yaşayan Ella’nın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin bulunduğuna karar verdi.Ella’nın ölümü ile ilgili alınan bu mahkeme kararı önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Çünkü Ella, dünyada hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi olarak kayıtlara geçti. Kuşkusuz bu kararda kızının ölümünün ardından annesi Rosamund Adoo-Kissi-Debrah’ın Ella Roberta Aile Vakfını kurarak astım hastası çocukların yaşamlarını iyileştirmek için verdiği mücadelenin önemli rolü var. Anne Rosamund bu çabalarıyla DSÖ’nün sağlık ve hava kalitesi konusundaki temsilcilerinden birisi oldu.DSÖ verilerine göre her yıl dünya genelinde dış ortam hava kirliliği nedeniyle 4.2 milyon insan ölüyor. Öte yandan dünya nüfusunun yüzde 91’i de hava kalitesi DSÖ’nün belirlediği sınırların üzerinde kirlilik olan yerlerde yaşıyor. Dünyada 15 yaşın altındaki çocukların yüzde 93’ü kirli hava soluyor. DSÖ’nün tahminlerine göre 2016 yılında 600 bin çocuk kirli havanın neden olduğu akut alt solunum yolu enfeksiyonları yüzünden yaşamını yitirdi.SESSİZ PANDEMİHava kirliliğini “sessiz pandemi” olarak yorumlayan BM İnsan Hakları ve Çevre Raportörü David R. Boyd hükümetlerin Ella gibi toplumun en genç ve savunmasız kesimlerinin sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını korumakla yükümlülüğü olduğunu ancak bunu yapmadıklarına dikkat çekiyor. Body; “Dünyada her on çocuktan dokuzu iç ve dış ortamlarda zehirli hava soluyor. Ella’nın ölümüne hava kirliliğinin neden olduğunun kabul edilmesi, hükümetlerin bu sessiz pandemiyle nihayet mücadele etmeye zorlanmasına ve çocuklar ile gelecek nesillerin kurtarılmasına yardımcı olabilir” diyor.ÇOCUK KATİLLERİ!Türkiye’ye gelecek olursak; Temiz Hava Hakkı Platformu‘nun “Kara Rapor 2020: Hava kirliliği ve sağlık etkileri” başlıklı raporuna göre eğer hava kirliliğini DSÖ’nün limit değerlerine indirebilseydik 2019 yılında tüm ölümlerin yüzde 7.9’u (31 bin 476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin yüzde 12.13’ü (45 bin 398 ölüm) önlenebilirdi!Bu, sadece eldeki verilerle yapılmış bir değerlendirme. Rapora göre 2019’da 30 ilde yaklaşık 18 milyon kişinin soluduğu havanın kalitesine dair hiçbir veri yok elimizde. Rapor, üç yıldır Türkiye’de hava kirliliğinin trafik kazalarına kıyasla 6 kat daha fazla can aldığını ortaya koyuyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası da 2019 yılı için açıkladığı Türkiye 2019 hava kirliliği raporuna göre de ülkemizdeki nüfusun 75 milyonu kirli hava soluyor!..Ella’nın ölümü, dünyadaki bu kirliliği yaratan kapitalist sistemin ve bu sistemin devamı için kirliliğin azaltılması noktasında hiçbir şey yapmayan hükümetlerin aynı zamanda “çocuk katili” olduklarının da tescili değil mi? Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print