Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Ekoloji örgütlerinin Muğla ve termik santral raporu: Termik santrallerin yarattığı kırıma derhal son verilsin!

Ekoloji örgütlerinin Muğla ve termik santral raporu: Termik santrallerin yarattığı kırıma derhal son verilsin!

Ekoloji örgütleri, “Muğla’daki Termik Santrallerin Neden Olduğu Sosyal ve Ekolojik Yıkımlar” raporunu yayımladı.

Ekoloji örgütleri, “Muğla’daki Termik Santrallerin Neden Olduğu Sosyal ve Ekolojik Yıkımlar” raporunu yayımladı. Muğla’da termik santrallerinin devamlılığı halinde 30 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanının tahrip olacağı vurgulanan raporda, ilk işletmeye girdikleri tarihten 2020’ye kadar Muğla’daki 3 termik santralin 68 binden fazla erken ölüme, 43 binden fazla erken doğuma sebep olduğu belirtildi. Raporda, Yatağan Santrali çevresindeki tarımsal ürünlerden alınan örneklerde “ağır metal miktarlarının izin verilen değerlerin üzerinde olduğu” saptamasına yer verildi.

Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu, ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP)in yer aldığı ekoloji örgütleri, “Muğla’daki Termik Santrallerin Neden Olduğu Sosyal ve Ekolojik Yıkımlar” başlıklı raporu yayımladı. Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne 2004’te, Kyoto Protokolü’ne ise 2009’da taraf olmasına karşın aynı dönem, yerli kömür arama ve kömürden enerji çalışmalarına tekrar başladığı vurgulanan raporda, 31 Aralık 2022’de yayınlanan Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda 4000 Megawatt gibi yüksek bir kurulu kapasitede yeni kömürlü santraller açılacağı kaydedildi.

Raporda, şu tespitlere yer verildi:

“MUĞLA TAHRİBATIN EN AĞIR YAŞANDIĞI BÖLGELERDEN BİRİ”

Muğla, 1980 ve 90’larda üretime başlayan 3 termik santral ve yaygın kömür madenleriyle bu tahribatın en ağır yaşandığı bölgelerden biri olarak yer alıyor. 2014 yılında işletme hakları özel sektöre devredilen toplam 13 maden işletme ruhsatı çerçevesinde, Yatağan’da 21 bin hektar, Milas’ta 23 bin hektar alan linyit maden ocağı olarak tahsis edilmiş durumda ve işletme ruhsat alanlarının yüzde 47’si orman alanı.

“30 BİN FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ORMAN ALANI TAHRİP OLACAK”

Bölgede 1979’dan beri toplamda yaklaşık 5 bin hektar (7800 futbol sahası büyüklüğünde) alanda açık ocak linyit işletmeciliği yapılıyor. Önümüzdeki 30 yıllık süreçte, ruhsat alanlarının tamamının işletmeye alınması durumunda Milas’ta 11 bin 200 hektar, Yatağan’da 7 bin 250 hektar, toplamda yaklaşık 30 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanı daha tahrip olacak.

“KÖMÜR MADENCİLİĞİ NEDENİYLE SU HAVZALARI KİRLETİLİYOR”

Kömür madenciliği nedeniyle su havzaları kirletiliyor. Muğla’da 2000’li yılların başında yapılan bilimsel çalışmalarda termik santrallerin atıksu ve atık küllerinin bölgedeki yer altı ve yüzey su kaynaklarına olumsuz etkileri olduğu saptandı.

“BODRUM’UN İÇME SUYUNUN ÜÇTE BİRİ YOK OLMA TEHDİDİ ALTINDA”

Geçtiğimiz 35 yıl içinde kömür madenlerinin işletmeye alınması nedeniyle bölgede 8 köy yer değiştirmek zorunda kaldı; bir kısmı birden fazla kez taşındı. Akbelen Ormanı’nın sınırındaki Çamköy’ün altında oldukça büyük yeraltı su rezervleri bulunuyor. Akbelen Ormanı’nın yok edilmesi durumunda bu rezervlere suyun akışı engellenecek; Bodrum Yarımadası’nın kullandığı suyun yaklaşık üçte birinin temin edildiği yeraltı su rezervi yok olma tehdidi altında kalacak.

“YATAĞAN TERMİK SANTRALİ KENTSEL SU TÜKETİMİNİN 7,5 KATI FAZLA SU TÜKETİYOR”

Muğla’daki Yatağan Santrali, su ihtiyacını Dipsiz Çayı’ndan karşıladığı bir yılda 45 bin nüfuslu Yatağan ilçesinin toplam kentsel su tüketiminin 7,5 katından fazla su tüketti.

“KEMERKÖY SANTRALİ ATIK SUYU DENİZE BOŞALTIYOR”

Kemerköy Santrali ise 1,7 milyon ton olan günlük soğutma suyu ihtiyacını deniz suyu ile karşılamakta ve atık suyunu tekrar denize boşaltmaktadır.

“MİLAS’TA ‘HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ’ YAPILMIYOR”

Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan santrallerinde hava kirliliğinin yoğunlaştığı Yatağan ve Milas ilçe merkezinde hava kalitesi ölçümlerinin yapılmamaktadır.  

“ZEYTİNLİKLERDEN ALINAN TOPRAK ÖRNEKLERİNDE NİKEL METAL KİRLİLİĞİ SAPTANDI”

Ağır metal ve kükürt kirliliği düzeyini araştıran bir çalışmaya göre Gökova ve Yeniköy’deki çamlık ve zeytinliklerden alınan toprak örneklerinde nikel metalinin kirliliği ve gıda güvenliğini de olumsuz etkiliyor. Yatağan Santrali çevresindeki tarımsal üretimde yer alan bitkiler incelendiğinde, “havuç ve susam örneklerinde çinko, kurşun, kadmiyum ve bakır ağır metal miktarlarının sebzelerde tüketilmesine izin verilen değerlerin üzerinde olduğu” saptandı.

“MUĞLA, TÜRKİYE’DE AZOT DİOKSİT SALIMLARINA EN ÇOK MARUZ KALAN ŞEHİR”

Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL) konuyla ilgili 2019 yılı verilerinin kullanıldığı araştırmada; Yatağan Termik Santrali yıllık 1179 tonla Türkiye’de partikül salımında en yüksek on santral arasında yer alırken Muğla, Türkiye’de azot dioksit salımlarına en çok maruz kalan şehir. Sağlık ve Çevre Birliği’nin 2022 yılı raporlarına göre; ilk işletmeye girdikleri tarihten 2020’ye kadar Muğla’daki 3 termik santral 68 binden fazla erken ölüme, 43 binden fazla erken doğuma, 455 binden fazla çocukta bronşit vakasına ve 98 milyar Euro’nun üzerinde sağlık masrafına neden oldu.

Eğer Muğla’daki bu üç kömürlü termik santrali üretim lisansları bitim tarihi olan 2063’e kadar çalıştırılırsa 22 bin 600 civarında ilave erken ölüme ve 37 milyar euro civarında ilave sağlık masrafına yol açacak.

“YÜKSELEN KÜL DAĞI”

Muğla İl Çevre Müdürlüğü’nün verilerine göre, Muğla’daki üç santralden yılda toplam 4 milyon tonun üzerinde cüruf-uçucu kül atık olarak çıkıyor. Yatağan Santrali’nin hemen karşısındaki Kapubağ köyünün sırtında yükselen kül dağı ve üstünde atık suların oluşturduğu gölet 130 hektar gibi büyük bir alanı kaplıyor.

“TERMİK SANTRALLERİNİN ETKİ ALANINDA 880 ADET SİT ALANI YER ALIYOR”

Kömürün yol açtığı yıkımlar sadece canlı varlıklarda değil, kültürel miras üzerinde de gözlendiği Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kirletici etki alanında kalan toplamda 880 adet sit alanı var ve bunlardan 833’ü arkeolojik sit alanı.

“68 BİNDEN FAZLA ERKEN ÖLÜME, 43 BİNDEN FAZLA ERKEN DOĞUMA NEDEN OLDU”

Sağlık ve Çevre Birliği’nin 2022 yılı raporlarına göre ilk işletmeye girdikleri tarihten 2020’ye kadar Muğla’daki 3 termik santral 68 binden fazla erken ölüme, 43 binden fazla erken doğuma, 455 bin çocukta bronşit vakasına ve 98 milyar euronun üzerinde sağlık masrafına neden oldu. Muğla’daki bu üç kömürlü termik santralın üretim lisansları bitim tarihi olan 2063’e kadar çalıştırılması 22 bin 600 civarında ilave erken ölüme ve 37 milyar euro civarında ilave sağlık masrafına yol açacaktır.

“YASAYA GÖRE; ZEYTİNLİK SAHALARINDA KİMYEVİ ATIK VE TOZ BIRAKAN TESİS KURULAMAZ”

Muğla’da tarım topraklarının yüzde 43’ü zeytinliklerden oluşuyor. Zeytin Yasası’nda ‘Zeytinlik sahaları içinde en az 3 kilometre mesafede kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez’ maddesine rağmen Yatağan’ın köylerinde kömür madenini ruhsat alanları içinde genişletebilmek için zeytin ağaçları sökülmektedir.”

17 Ocak’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi bahçesinde bir araya gelen İklim Adaleti KoalisyonuMuğla Çevre PlatformuEkoloji BirliğiDoğu Akdeniz Çevre Dernekleri üyeleri, İkizköylülerHalkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Serpil Kemalbay ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay termik santrallerin kapatılması için ortak bir basın açıklaması düzenleyerek TBMM’de basın açıklaması yapmıştı.


Cumhuriyet

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top