Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Ekoloji örgütleri: Balıkesir İliç Olmasın!

Ekoloji örgütleri: Balıkesir İliç Olmasın!

Balıkesir Altıeylül ve İvrindi İlçelerinde çok sayıda köyü etkiyecek olan altın, bakır maden ocağı kapasite artışı projesi için verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali davasında duruşma gerçekleşti. Duruşmanın ardından topluca açıklamalarda bulunan ekoloji örgütleri ekosisteminin tehlikede olduğuna dikkat çekerek İliç’teki gibi bir felaketin bir daha yaşanmaması için hakimlerin vicdanına seslendi.

Balıkesir Altıeylül ve İvrindi İlçelerinde çok sayıda köyü etkiyecek olan altın, bakır maden ocağı kapasite artışı projesi için verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali davasında duruşma gerçekleşti. Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Türkmen Dağı ekosisteminin tehlikede olduğunu aktardı ve İliç’teki gibi bir felaketin bir daha yaşanmaması için hakimlerin vicdanına seslendi.

CVK Madencilik tarafından Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Sarıalan kırsal mahallesinde yapılması planlanan altın madeni ilgili davaya bugün devam edilirken, İliç’teki faciaya dikkat çevreciler ve köylüler madeni istemediklerini vurgulayıp, projenin iptalini istedi. Basın açıklamasında Kazdağları’ndan Madra’ya, İvrindi’den Sındırgı’ya Balıkesir’deki altın madenlerine dikkat çekilirken, “Sarıalan Altın Madeni projesi ve tüm diğer projeler acilen iptal edilsin! Faaliyette olan altın madeni projeleri kapatılsın” denildi.

CVK Madencilik tarafından Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Sarıalan kırsal mahallesinde yapılması planlanan altın madeni ilgili yargı süreci devam ediyor.

Kazdağı Koruma Derneği, TEMA Vakfı, Balıkesir Çevre Platformu gibi oluşumlarla birlikte Sarıalan, Gökçeyazı ve Çamköy’den çok sayıda köylünün de karşı çıkıp, dava açtığı madenle ilgili ÇED raporunun iptalinin istemiyle açılan dava bugün Balıkesir İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma sonrası kitlesel basın açıklaması yapılırken, etkinliğe katılanlar “Köyümüzde maden istemiyoruz”, “Altıncı Filo Kazdağını terket”, “Cehennem çukurları istemiyoruz”, “Altıncı şirket Sarıalan, Çamköy, Sofular,Gökçeyazı, Kirazköyü terket”, “Altın madeni istemiyoruz”, “Kazdağı köyleri doğasına sahip çık”, “İliç madeni kapatılsın, sorumlular yargılansın”, “Havama suyuma toprağıma dokunma” yazılı pankartlar açıp, sloganlar attı.

“ALTIN MADENİ SADECE YIKIM GETİRİYOR”

TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilcisi Metin Kuter, “2022 yılında açmış olduğumuz davada, projenin hayata geçmesi durumunda bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin, tarımsal üretimin geri döndürülemez bir şekilde etkileneceğini, orman ve su varlığımızın ise yok olacağını defaatle vurguladık. 13 Şubat’ta gördük ki altın madenleri sadece yıkım getiriyor. Başta Sarıalan olmak üzere bölgenin İliç olmasını istemiyoruz. Balıkesir’imiz deprem bölgesi, burada yapılmak istenilen projede birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Umuyoruz ki mahkeme’nin kararı ile altın madeni projesine verilen ÇED olumlu kararı iptal edilir.” dedi.

“TÜM ALTIN MADENİ PROJELERİ İPTAL EDİLSİN”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden Süheyla DoğanSeyhan Yüksek ve Ömür İlgör‘ün birlikte yaptıkları açıklamada altın madeninin bölgede başta tarım ve hayvancılık olmak üzere çevreye büyük zarar vereceği vurgulandı. Sarıalan Altın Madeni projesi ve tüm diğer projelerin acilen iptal edilmesi istendi. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:

“CVK Madencilik A.Ş. tarafından, Balıkesir Altıeylül ve İvrindi İlçelerinde Gökçeyazı, Sarıalan, Sofular, Çamköy, Dallımandıra, Akçalören, Kirazköy, Yaren, Kutludüğün, Bahçedere, Meryemdere, Ertuğrul ve daha çok sayıda köyü etkileyecek olan “200903319 RUHSAT NUMARALI SAHADA IV.GRUP (ALTIN, BAKIR) MADEN OCAĞI KAPASİTE ARTIŞI CEVHER ZENGİNLEŞTİRME TESİSİ VE ATIK DEPOLAMA TESİSİ” projesi için 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu” kararının iptali için derneğimiz, TEMA Vakfı ve yöre köylüleri ile birlikte açtığımız davanın duruşması biraz önce gerçekleştirildi.

Projeye ilişkin itirazlarımızı duruşmada da yeniden dile getirdik ve kararın iptalini talep ettik. Daha önce yapılan bilirkişi keşfinin raporu aleyhimize gelmiş, rapora itirazlarımız kabul görmemiş olsa da hala vicdanlı hakimlerin olduğu inancıyla davanın lehimize sonuçlanmasını umuyor ve bekliyoruz.”

İLİÇ’TEKİ FACİAYA DİKKAT ÇEKTİLER

“13 Şubat’ta ülkemiz, Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde siyanür liçi alanındaki kayma ile büyük bir felaket yaşadı. 9 canımız 20 milyon metreküp siyanürlü, ağır metalli yığının altında kaldı. Çalışanlara hala ulaşılamadı. İliç için çok üzgün ve öfkeliyiz. Aynı felaketin bölgemizde de yaşanmasını istemiyoruz.”

“TÜRKMEN DAĞI EKOSİSTEMİ TEHDİT ALTINDA”

Sarıalan Altın, Bakır Madeni Projesi’nin bulunduğu Türkmen Dağı hakkında bilgiler aktarılan açıklamada, dağın etrafında yoğun bir şekilde tarım ve hayvancılık yapıldığı ve kendi kendine yeten çok sayıda köyün bulunduğu ifade edilirken projenin ÇED alanına dair şunlar söylendi: “Projenin ruhsat ve ÇED alanı bu köylerin bazılarının yerleşim alanlarını da kapsıyor. Çamköy’ün neredeyse tamamı, Sarıalan köyünün bazı yerleşimleri ÇED alanı içinde kalıyor. Cehennem çukuru olan açık ocak alanı Sarıalan köyüne yalnızca 120 metre mesafede. Atık barajı ise Gökçeyazı Köyü’nün hemen üzerinde yer alıyor. ÇED raporunda 40 metre olduğu söylenen (ki bu rakam oldukça düşük) sağlık koruma bandının devasa açık ocak sınırında 5-20 metreye düşürüldüğü görülüyor. Yani projede sağlık koruma bandı hükümlerine uyulmadığı açık bir şekilde ortada. Proje için aynı firma tarafından hazırlanan rezerv raporu ve ÇED raporu birbiri ile uyumsuz. Mevcut sondaj verileri ile ÇED raporunda yer aldığı şekilde geniş alana yayılan işletme tasarımlarının yapılması gerçekçi değil. Bu durum çevre ve iş güvenliği açısından ciddi tehlike arz ediyor. Projelendirmeye esas jeolojik, jeoteknik, hidrojeolojik veri eksikliğine ek olarak, maden işletme ve zenginleştirme tasarımlarında da önemli hatalar bulunuyor.”

Açıklamada sürekli artırılan kapasitelere de değinildi: “Söz konusu ruhsat sahasında, 16,4 ha’lık saha için 2017 yılında ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı ile işe başlayan Çevikler Enerji Madencilik Mermer Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş. daha sonra ruhsatını CVK Madencilik A.Ş.’ye devretmiş, CVK Madencilik de tüm diğer madencilik projelerinde yapıldığı gibi kapasite artırarak, zenginleştirme tesisi ekleyerek projeyi sürekli büyütüyor.”

“KÖYLÜLER GÖÇE ZORLANACAK”

“Proje kapsamında 1.563 hektarlık ruhsat alanı içinde 913,33 hektar olan ÇED alanında yılda 22 milyon 666 bin 799 metreküp pasa ve cevher üretilmesi planlanmakta. Projenin 9 yıl sürmesi planlanmakta. Yani proje gerçekleşirse: toplamda 204 milyon metreküp malzeme kazılarak, yerin altından üstüne getirilecek ve siyanür ve zehirli kimyasallarla karıştırılarak ağır metal içeren yığınlar köylerimizin tepesine yığılacak. ÇED alanının 694,38 hektarı orman olup projenin koskoca bir orman ekosistemi yok olacak. Alanın 149,38 hektarı şahıslara ait tarım alanı olup, şahısların özel mülküne el konulacak ve tarım alanları yok edilecek. Bölgede sulama amacıyla yapılmış olan Dallımandıra Göletine, köylülerin su kaynaklarına el konulacak. Hava, su ve toprak siyanür ve ağır metallerle kirletilecek, bölgede tarım ve hayvancılık yapılamayacak, köylüler göçe zorlanacaktır.”

“PROJE DEPREM BÖLGESİNDE”

Proje, Gökçeyazı fay hattının bulunduğu deprem bölgesinde yer alıyor. “Olası bir depremde milyonlarca metreküp zehirli atık barındıracak olan atık barajında meydana gelecek bir göçmede yaşanılacak felaketi tahayyül etmek bile oldukça güç” ifadesine yer verilen açıklamada projeye ait ÇED raporları da eleştirildi: “Projeye ait bugüne kadar düzenlenmiş tüm ÇED raporlarında çok büyük eksiklikler ve kusurlar var. Altın madenciliğinin zararlarını ve bu eksik ve kusurları bilim insanlarımızın, uzmanlarımızın desteği ile kamuoyuna duyurduk, köylülerimizle paylaştık ve hukukçularımızın desteği ile dava konusu yaptık.”

Projenin Zenginleştirme Tesisi eklenmeden önceki “200903319 Ruhsat Numaralı Sahada IV. Grup (Altın, Bakır) Maden Ocağı Kapasite Artışı ve Hazır Beton Tesisi” için 2021 yılında verilen “ÇED olumlu” kararına karşı Mimarlar Odası tarafından açılmış olan dava da bir yandan devam ediyor.

“KAZDAĞLARI’NDAN MADRA’YA, İVRİNDİ’DEN SINDIRGI’YA…”

Kazdağları ve yöresi, Madra Dağı, Balıkesir ve Çanakkale’de verilen çok sayıda maden ruhsatına dikkat çekilen açıklamada TEMA Vakfı’nın hazırladığı raporlara göre bölgenin yüzölçümünün %79’unun madencilik ruhsatları ile kaplı olduğu aktarıldı: “Ormanlarımız, tarım alanlarımız, meralarımız, korunan alanlarımız, evlerimiz, bahçelerimizde, her yerde maden ruhsatı var.”

Maden Yasası’nda yapılan çok sayıda değişikliğe ve halen de yapılmaya devam etmek istenen değişikliğe açıklamada şu tepki gösterildi: “AKP iktidarının gelmesinden bu yana Maden Yasası’nda yapılan çok sayıda değişiklik ile her taraf maden alanı haline getirildi, çok sayıda destek, teşvik ve muafiyet ile sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratıldı. Denetimsiz, vahşi madencilik sonucu Kütahya’da, Bergama’da, Elbistan’da, Soma’da, Gümüşhane’de, Şebinkarahisar’da, Ayvalık’ta yaşanan maden felaketleri ile de ülkemizin tamamı ekokırım ve iş cinayeti mahalline dönüştü. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, TBMM’ye Maden Yasası’nda değişiklik öngören yeni bir yasa teklifi sunulmuş durumda. Daha ne istiyorlar, anlamak gerçekten güç.”

Bölgede faaliyetlerine devam eden TÜMAD Madencilik’e ait Lapseki ve İvrindi-Burhaniye’de iki altın madeni bulunuyor. Sındırgı’da Zenit Madencilik’e ait Kızıltepe Altın madeni var. Bunların dışında Cengiz Holding, Demir Export, Bahar Madencilik, Eczacıbaşı, Koza ve yerli ve yabancı şirketlere ait çok sayıda altın-bakır madeni arama ve işletme ruhsatları mevcut.

“Ülkemizin yeraltı ve yer üstü varlıklarını ve emeğini sömüren bu düzene karşı Balıkesir halkı ve tüm demokratik kitle örgütleri ile birlikte ile mücadeleye devam edeceğiz” denilirken üç talep de yer aldı:

  • Sarıalan Altın Madeni projesi ve tüm diğer projeler acilen iptal edilsin!
  • Faaliyette olan altın madeni projeleri kapatılsın!
  • İliç Altın Madeni Projesi Kapatılsın!

Kaynak

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top