Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandığı belirtilen ve henüz taslak halindeyken bile sert tartışmalara neden olan Boğaziçi Yasası’nda önemli değişiklikler içeren yasa teklifi için bir eleştiri ve tepki de Ekoloji Birliği‘nden geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaziçi Yasası’ndaki yetkileri, tasarıya göre yapılan önemli değişiklikler ile Cumhurbaşkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrediliyor. Bu tasarının asla yasalaşmaması gerektiğini öne süren, tasarının bir kayyum ve yetki gaspı anlamına geldiğini vurgulayan Ekoloji Birliği, “İstanbul’un geleceğine İstanbul halkı karar verir. Bu yetki gaspı ile gerçekleşecek olan, İstanbul Boğazı’nın yağmalanması ile yabancı ve yerli şirketlerce işgal edilmesi olacaktır” uyarısında bulundu. Ayrıca tüm milletvekillerine de tasarının Meclis’e getirilmesi durumunda yasalaşmasının önüne geçmeleri çağrısında da bulunan Ekoloji Birliği‘nin konu ile ilgili açıklaması şöyle:

Yetki gaspına da, talana da hayır!

“İstanbul Boğazı ve çevresi hakkında İBB ve ilçe belediyelerinin yetkilerinin yeni kurulacak kurullara devredilme girişimini kabul etmiyoruz. Bu yetki gaspı yanında boğazın yağmalanmasının hazırlığıdır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırladığı taslağa göre, İstanbul Büyükşehir ile dört ilçenin, boğaz ve çevresindeki yetkilerine son verilmek istenmektedir. Olağanüstü yetkilerle donatılacak kurul aracılığıyla yerel yönetimin yani halkın karar alma yetkisi ortadan kaldırılmak isteniyor.

Boğaz’da belediyelerin yetkilerinin gaspını yeni talan ve yağma politikalarının önünün açılması olarak değerlendiriyoruz.

Halkın yetkisine dokunulamaz, İstanbul Boğazı’na kayyum olamaz!

Yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanması, “tek elden” yönetmenin yerellere de uzanması ve halk iradesinin yok edilmesidir. Şu an İstanbul Boğazı’nın imar yetkileri belediyelere ait. Değişikliğe gidilmesinin nedeninin İstanbul BB çimlerinin kaybedilmesinden kaynaklandığı ilk aklımıza gelen gerekçedir. Bu nedenle bu girişimi, yerel yönetimin haklarına, yetkilerine saldırı olarak da değerlendiriyoruz.

İstanbul Boğazı kenarlarında bulunan yeşil alanlar belli ki iştah kabartıyor. Yeşil alanların imara açılması düşünülüyor ki, yetki belediyeden alınıp yeni kurulacak kurula devrediliyor. Bu kurul üyelerini de Cumhurbaşkanı’nın atayacak olması kuşkuları büyütmektedir.

İstanbul’un geleceğine İstanbul halkı karar verir!

Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması gerekirken kısıtlamaya gidilmesi bize başka yorum yaptırmıyor. Boğaz’daki kaçak yapılar korunacak mı? Ya da yıkılarak yerine gökdelenlerin yapılmasının önü mü açılacak? Yapı Boğaziçi yeni talan ve rant alanı yapılaşarak Boğaz’ın görünümü betonlaşma ile bozulmasına göz mü yumulacak?

Ayrıca tüm milletvekillerini bu tasarının yasalaşmasını önlemeye çağırıyoruz. Bu yasa tasarısı basit bir girişim değil. Tasarının yasalaşması halinde İstanbul Boğazı yerli ve yabancı şirketler tarafından “işgal” edilecek.

İstanbul’un geleceğine İstanbul halkı karar verir. Buna izin vermeyelim, sesimizi yükseltelim. İstanbul’un talanına, yağmaya ve ekolojik yıkıma DUR diyelim!”

EKOLOJİ BİRLİĞİ