Koç Holding’e bağlı Demir Export Madencilik, Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Pınar Gözü Köyü’nde altın madeni için köyün ortasında sondaj çalışması yapıyor. Daha önce bir çok kez durdurulan sondaj çalışmaları, şirketin ÇED raporlarında yapılan küçük değişikliklerle mahkeme kararının etrafından dolaşmasıyla köyün 150 metre yakınına kadar geldi. Bir basın açıklaması yapan Ekoloji Birliği, yapılanları kınadı ve “Sivas Kangal’da maden istemiyoruz, elini evimizden çek!” diyerek Demir Export Madencilik’e seslendi.

Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Pınar Gözü köyünde Demir Export Madencilik altın madeni sondaj çalışmalarına başladı. Daha önce bir çok kez durdurulan sondaj çalışmaları, şirketin ÇED raporlarında yapılan küçük değişikliklerle mahkeme kararının etrafından dolaşmasıyla köyün 150 metre yakınına kadar geldi.

Koç Holding’e bağlı Demir Export şirketinin maden arama faaliyetleri hakkında Bakırtepe Çevre Platformu’ndan Hüsnü Koçyıldız, 7 ay önce şirketin yine sondaj için geldiğini, ancak köylülerin eylemleri neticesinde durdurulduğunu, sonra da villa yapılacağı vaadiyle köylülerin kandırılmaya çalışıldığını söyledi.

Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Ekoloji Birliği, yapılanları kınayarak “Sivas Kangal’da maden istemiyoruz, elini evimizden çek!” diyerek Demir Export Madencilik’e seslendi. Ekoloji Birliği’nin basın ve kamuoyunun dikkatine sunduğu açıklaması şöyle:

ELİNİ EVİMİZİN İÇİNDEN ÇEK DEMİR EXPORT,  KANGAL’DA MADEN İSTEMİYORUZ!

Sondaj makinaları bu sabah yine Sivas ili’ne bağlı Kangal İlçesinin Pınargözü Köyü’nün neredeyse içinde çalışmaya başladı. Yaşam alanlarının bu kadar yakınında bir faaliyete nasıl göz yumulur? Bu izni verenlerin hiç mi yüreği sızlamaz?

Koç Grubuna bağlı Demir Export A.Ş. bir süredir Kangal’da 2016’da külçe altın üretimine başladı. Yöre halkı 2013’den bu yana “Bakırtepe Altın Madeni Projesi” na karşı yasal yolları da kullanarak mücadele ediyor. Maden, yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen çalıştırıldı. Düşük tenörlü madende cevher tükenmeye başlayınca da firma yeni alanlarda arama faaliyetine başladı.

Demir Export AŞ tarafından 2006 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden ihale yolu ile satın alınan maden, 2011-2012 yıllar arasında çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecini tamamladı. 2012 yılında inşaat çalışmalarına başlayan madenin ÇED’i için 2013 yılında Sivas İdare Mahkemesi tarafından “Yürütmeyi Durdurma” kararı verildi. ÇED raporunun revize edilmesi sonrası mayıs 2015’te “Yürütmeyi Durdurma”nın kaldırılması ile birlikte çalışmalara tekrar başlayan maden ilk külçe üretimini 2016 yılında gerçekleştirdi. Maden toplam ömrü boyunca 4 bin 800 kg altın üretimi hedeflerken bölgede yeni rezerv bulma çalışmaları da yapıyor.

Bölge halkının yıllardır istemediği ve mücadele ettiği Bakırtepe Altın Madeni Projesi’nin bugüne kadar yarattığı yıkım yetmezmiş gibi şimdi de köylerin, yaşam alanlarının içine kadar girmeleri kabul edilemez. Bölge halkının yıllardır istemediği ve mücadele ettiği Bakırtepe Altın Madeni Projesi’nin bugüne kadar yarattığı yıkım yetmezmiş gibi şimdi de köylerin, yaşam alanlarının içine kadar girmeleri kabul edilemez. Bu konudaki video ve kayıtlar ektedir.

Daha detaylı bilgi için yöreden, Sivas Bakırtepe Çevre Platformu’ndan Hüsnü Koçyıldız:0 535 394 23 92‬- 0 533 324 26 01 ve Hüsne Gölbaşı: 0533 246 36 93 ile iletişime geçilebilir.

Sivas’ın Üstü Altından Değerlidir!”

SİVAS KANGAL’DA NELER OLUYOR?

“1 yıl arsenikli su içirdiler”

Koç Holding’e bağlı Demir Export şirketinin maden arama faaliyetleri hakkında Bakırtepe Çevre Platformu’ndan Hüsnü Koçyıldız, 7 ay önce şirketin yine sondaj için geldiğini ancak köylülerin eylemleri neticesinde durdurulduğunu , ama villa yapılacağı vaadiyle köylülerin kandırılmaya çalışıldığını söyledi.

Geçtiğimiz günlerde şirketin köylülerle toplantı yapmak istediklerini söyleyen Koçyıldız, “Geldiler toplantı yaptılar. ‘Bizim yaşam alanımıza müdahale ediyorsunuz. 1956’dan köyümüze 2-2,5 km uzaklıkta demir maden işletiyorsunuz. Bizi sürekli mağdur ettiniz. 1 yıl boyunca bize arsenikli su içirdiniz’ dedik” açıklamasında bulunuyor.

Dağı delik deşik ettiler

Koçyıldız maden şirketinin bölgedeki faaliyetlerini şu cümlelerle aktarıyor: “Bakırtepe’de altın madeni açtılar. Orada rezerv bitti. Kayseri’den ve Nevşehir’den çıkardıkları madenleri burada ayrıştırıp eritiyorlardı. Orada ÇED raporu alamamışlar. Biz de dava açtık bunu engelledik. Bakırtepe maden sahasında da cevher bitti. Bakırtepe’nin karşısında da sondaj çalışması yaptılar. Oralarda da kendilerini tatmin edecek cevher bulamadılar. En son köyümüzün onların ölçümüne göre 172 metre bizim ölçümüze göre ise 70-90 metre yakınına kadar geldiler.“

“Köyün altını oyup sondaj yapacaklar”

Kendisinin de Maden Tetkik Arama (MTA)’dan emekli olduğunu ve sondaj konusunda bilgi sahibi olduğunu belirten Koçyıldız, maden şirketinin yatay sondaj yaptığını ve bu durumun vadi üzerinde kurulu köyün altını oyarak, köyün ortasına kadar sondaj yapılacağı anlamına geldiğini söyledi.

Köylülere villa vaadi

Maden faaliyetine karşı çıktıklarında şirketin “Size villa yapacağız” dediğini aktaran Koçyıldız, “Biz kabul etmediğimizi söyledik. Daha önce örneklerini de gördük Erzincan’da, köylülere ev verdiler, Kanadalı şirket olduğu için Kanada vatandaşlığı verdiler. Gittim oraları da gördüm. Oradaki yurttaşlar pişmanlar. Yerlerinden yurtlarından oldular. 85 yaşında bir amca ‘Taş yeseydim de o imzayı atmasaydım köyümde kalsaydım’ diye pişmanlık duyuyor” diyor.

Askerden “Köyünüze sokmayız” tehdidi

11 Kasım günü muhtar ve köylülerle sondaj alanına gittiklerini aktaran Koçyıldız, “Albay, teğmen, jandarma tüm askerler orada. 3 kişi için 50-60 jandarma getirmişler. Biber gazıyla coplarla gelmişler. Burası benim yaşam alanım. Yollarımızı kestiler, her gün kullandığımız yollar kapatıldı, tarlama giden yolu kapattılar.” diyor.

Sondaj alanında görevli komutana, valiyle görüştüklerini, valinin köye bu kadar yakın sondaj çalışmasının yapılamayacağını söylediğini ileten Koçyıldız, komutan tarafından gözaltı ile tehdit edildiğini belirtiyor: ” Bize diyorlar ki sizi 1 kilometre bu alana sokmam. Benim köyüm evim sondaj alanına 100 metre bile yok. Nasıl sokmayacaksın beni köyüme. Kaymakamla görüştük. “Yarın köylülerimiz şehir dışından gelecekler bizler askerle karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Engel olun dedik” geldik. Bugün hala çalışıyorlar. Bütün yollarımızı da kapattılar.”

“Doğduğum yerde ölmek istiyorum”

Bölgenin Alevi köyü olduğunu ve CHP seçmeni olduklarını dile getiren Koçyıldız, “Ben 72 yaşındayım. Yaşam alanımın ortasında sondaj yapıyorlar. Derdimizi kime anlatacağız bilmiyoruz.  Annem beni burada doğurdu. Doğduğum yerde ölmek istiyorum.Ailemin mezarları burada. Bizi kaldırdınız, mezarlarımızı da mı kaldıracaksınız? Bu köy alevi diye hep bize baskı yapıyorlar” diyor.