Günlerdir süren orman yangınlarına ilişkin, Ekoloji Birliği‘nin çağrısı ile 10 maddeli talebin yer aldığı, “Türkiye Yanıyor! Canımız Yanıyor. Ülke yangın yerine döndü. Yönetemiyorsunuz!  İstifa Edin!” başlıklarıyla kampanya, 113 kurumun imzasıyla kamouyuna duyruldu.

İktidarın, içinde bulunduğumuz yangın sürecinde, yangınla mücadelede politik, yasal, kurumsal ve teknik olarak yetersiz kaldığı belirtilen kampanyada “Bu yangınların çıkışının ve kontrol altına alınamayışının nedeni iktidarın rantçı, talancı politikalarıdır. Sermayenin iklim krizine yol açan politikaları ve yangın, sel vb. durumlarda süreçleri yönetmekteki acizlikleri ve umursamazlıkları tüm canlıların yaşamını ve yaşam alanlarını kaybetmesine yol açmış ve yaşamlarımızı çekilmez hale getirmiştir. İktidar diğer yandan beceriksizliklerini örtbas etmek ve gerçek nedenleri saklamak için ırkçı politikalara sarılmaktadır” ifadelerine yer verildi. Konuyla ilgili imzaya açılan Ekoloji Birliği metni ise şöyle:

TÜRKİYE YANGIN YERİNE DÖNDÜ! YÖNETEMİYORSUNUZ, İSTİFA EDİN!

İktidar, içinde bulunduğumuz yangın sürecinde yangınla mücadelede politik, yasal, kurumsal ve teknik olarak yetersiz kalmıştır. Bu yangınların çıkışının ve kontrol altına alınamayışının nedeni iktidarın rantçı, talancı politikalarıdır. Sermayenin iklim krizine yol açan politikaları ve yangın, sel vb. durumlarda süreçleri yönetmekteki acizlikleri ve umursamazlıkları tüm canlıların yaşamını ve yaşam alanlarını kaybetmesine yol açmış ve yaşamlarımızı çekilmez hale getirmiştir. İktidar diğer yandan beceriksizliklerini örtbas etmek ve gerçek nedenleri saklamak için ırkçı politikalara sarılmaktadır.

Bilgi akışının sağlanması için acil olarak bilim insanları ve teknik uzmanların da içinde yer aldığı bir koordinasyon merkezi kurulmalı, yangın süreci iyi yönetilmeli ve bu merkezin basın bürosu aracılığıyla basın ve kamuoyuna günlük ve anlık doğru bilgi akışı sağlanmalıdır.

Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için kiralık değil, devletin kendi filosunda gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir. Tüm resmi ve özel kurumların, tüm büyük, küçük yerleşim yerlerinin acil yangın önleme ve müdahale planları hazırlanmalıdır.

Kemerköy Termik Santrali’nin yanması haklı olarak büyük panik yaratmıştır. Termik santrallerin ve nükleer santrallerin zararları dışında yangınlar sırasında da ne kadar tehlike yarattığı ortadadır. Termik santraller kapatılmalı ve nükleerden acilen vazgeçilmelidir.

Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda “fidan dikme seferberliği” yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut gibi projelere açılmamalıdır. Şehirleşme ve İmar faaliyetlerinde bilimsel olarak hazırlanacak “Yangın yönetmeliği”ne uyulması sağlanmalıdır.

Yanan bölgelerde ve çevrelerinde avcılık acilen yasaklanmalıdır.

Yeterli personel ve teknik donanıma sahip birbirini görecek gözetleme kuleleri, dronlar ve helikopterlerle ormanlar 7 gün 24 saat izlenmeli ve erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır.

Kritik bölgelere, özellikle ulaşım olmayan yerlere acilen ve yeterli kapasitede yangın göletleri kurulmalı ve başka amaçla kullanılmasına izin verilmemelidir.

Orman Genel Müdürlüğü “küresel ısınma” ve “iklim krizi”ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut önlemleri almalıdır. Küresel Isınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planlarını hazırlamalı, bu planları hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır.

1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu acilen yeniden düzenlenmeli; ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır. Orman ekosistemini insan etkileşimine açarak, ekosistemi bozan ve yangın olasılığını arttıran tüm faaliyet ve projeler bilimsel olarak incelenmeli ve uygun olmayan faaliyet ve projelere izin verilmemelidir.

Ekoloji Birliği‘nin çağrısıyla toplanan imza kampanyasında sıralanan talepler ise şöyle; 

• Bilgi akışının sağlanması için acil olarak bilim insanları ve teknik uzmanların da içinde yer aldığı bir koordinasyon merkezi kurulmalı, yangın süreci iyi yönetilmeli ve bu merkezin basın bürosu aracılığıyla basın ve kamuoyuna günlük ve anlık doğru bilgi akışı sağlanmalıdır.
• Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için kiralık değil, devletin kendi filosunda gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir. Tüm resmi ve özel kurumların, tüm büyük, küçük yerleşim yerlerinin acil yangın önleme ve müdahale planları hazırlanmalıdır.
• Kemerköy Termik Santrali’nin yanması haklı olarak büyük panik yaratmıştır. Termik santrallerin ve nükleer santrallerin zararları dışında yangınlar sırasında da ne kadar tehlike yarattığı ortadadır. Termik santraller kapatılmalı ve nükleerden acilen vazgeçilmelidir.
• Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda “fidan dikme seferberliği” yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut  gibi projelere açılmamalıdır.  
• Şehirleşme ve İmar faaliyetlerinde bilimsel olarak hazırlanacak “Yangın yönetmeliği”ne uyulması sağlanmalıdır.
• Yanan bölgelerde ve çevrelerinde avcılık acilen yasaklanmalıdır.
• Yeterli personel ve teknik donanıma sahip, birbirini görecek gözetleme kuleleri, dronlar ve helikopterlerle ormanlar 7 gün 24 saat izlenmeli ve erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır.
• Kritik bölgelere, özellikle ulaşım olmayan yerlere, acilen ve yeterli kapasitede yangın göletleri kurulmalı ve başka amaçla kullanılmasına izin verilmemelidir.  
• Orman Genel Müdürlüğü “küresel ısınma” ve “iklim krizi”ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut önlemleri almalıdır. Küresel Isınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planlarını hazırlamalı, bu planları hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır.
• 1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu acilen yeniden düzenlenmeli; ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır.  Orman ekosistemini insan etkileşimine açarak, ekosistemi bozan ve yangın olasılığını arttıran tüm faaliyet ve projeler bilimsel olarak incelenmeli ve uygun olmayan faaliyet ve projelere izin verilmemelidir.

Sıraladıklanan taleplerin ile ifade edilen konuların takipçisi olacaklarını duyuran imzacı kuruluşlar;

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği. Çeşme Çevre Platformu, Yeni Foça Forum, Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Mardin Ekoloji Derneği, Amed Ekoloji Derneği, Hewsel Koruma Platformu, Polen Ekoloji Kolektifi, HDK Ekoloji Meclisi, SÖKEÇEP (Söke Çevre ve Kültür Platformu), Didim Çevre Platformu, Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kuşadası Çevre Platformu, Bozcaada Forum, Kazdağları Kardeşliği, Ayvalık Tabiat Platformu, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kuzey Ormanları Savunması, DOĞADER, Antalya Ekoloji Meclisi, Terme Çevre Platformu, Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), Turgutlu Doğa Kültür ve Yaşam Derneği (YAŞAMDER), Bartın Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, İstanbul Kent Savunması, Karadeniz İsyandadır Platformu, Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, Validebağ Gönüllüleri, Avcılar Kültür Sanat Derneği, Hayvan Özgürlüğü Kolektifi, Karaburun Kent Konseyi, Munzur Çevre Derneği, Ekoloji Birliği Kadın Meclisi, Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu, Kazdağları Ekoloji Platformu, Doğa İçin Sanat Derneği, Munzur Koruma Kurulu (DEDEF), Salda Gölü Koruma Derneği, Saros Gönüllüleri, Yeşil Yaşam İnisiyatifi, Emirdağ Yaylaları Doğa Platformu, Büyük Menderes İnisiyatifi, Bakırtepe Çevre Platformu, İstanbul Tabip Odası Halk Sağlığı Çevre Komisyonu, Van Çevre Derneği, Ankara Kent ve Ekoloji ağı, Yeşil Sol Parti Çankaya İlçe Örgütü, Ordu Çevre Derneği, Her Yer Kazdağları, Ayrancım Derneği, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Küçükyalı Karayolları Dayanışması, Reşadiye Doğa Savunucuları Platformu, Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği, Adana Ekoloji Derneği, GOLA Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Dikili Kültür ve Çevre platformu (DİKÇEP), Divriği Kültür Derneği, Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Bahçeşehir Gölet Gönüllüleri, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Doğanın Çocukları, Loç Vadisi Koruma Platformu, Akdeniz İsyandadır Platformu, Çine Yaşam Platformu, Malatya Çevre Platformu, Demokrasi İçin Birlik, Muğla Çevre Platformu, Yaşam ve Dayanışma Yolcuları. Kadıköy Kent Dayanışması, Artvin Çevre Platformu, Yeşil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi, Yeşil Artvin Derneği, Didim Derneği, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, Bergama Çevre Platformu, İkizdere Dernekler Federasyonu (İDEF), Dört Ayaklı Şehir, Yenişehir Çevre Platformu, Bursa Su Kolektifi, Orhanlar Dayanışması, Arhavi Doğa Koruma Platformu, Sandrası Koruma Platformu, Alakır Nehri Kardeşliği, Yeşil Erbaa Çevre Platformu, Fatsa Ünye Platformu, Çan Çevre Derneği, FOÇEP, Salihli Çevre Derneği, Merzifon Çevre Platformu, Foça Forum, Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu, KAYY-DER Kültür Derneği, Aydın Çevre ve Kültür Derneği (AYÇEP), İzmir Dersim Derneği, Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği- SNKPDER, Sinop Nükleer Karşıtı Platform- Sinop NKP, Bakırköy Kent Savunması, TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği, ADOYAD-Ataköy Doğa ve Yaşam Derneği, Maltepe Sokak Kültür Sanat Derneği, Hasankeyf Yaşatma Girişimi, Sarıyer Kent Dayanışması, Adaların Atları Platformu, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, KAYY-DER (Kiği, Karakoçan, Adaklı, Yayladere, Yedisu İlçeleri Sosyal Yar. Kal. Kül. Derç, Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu.