Muğla’nın İkizköy Mahallesi’ne bağlı Akbelen mevkinde maden için istimlak edilen alandaki ormanı dört yıldır savunan köylüler ve direnişçiler Pazartesi sabahı yeni bir kesim girişimiyle karşılaştılar. Akbelen ormanındakiağaçları korumak için yöre halkının başlattığı nöbet geçtiğimiz günlerde ikinci yılına girerken, 24 Temmuz sabaha karşı 05.30’da bölgeye çok sayıda Jandarma ekibi ve TOMA sevk edildi.Ekoloji Birliği gelişmeler üzerine Akbelen ormanına sahip çıkılması ve direnişe destek verilmesi çağrısı ile kamuoyuna çağrı yaptı.

Muğla ili Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek için ağaç kesimine karşı bölgedekilerin mücadelesi sürüyor. Nöbet geçtiğimiz günlerde ikinci yılına girerken, 24 Temmuz sabaha karşı 05.30’da bölgeye çok sayıda Jandarma ekibi ve TOMA sevk edildi.

2 yıldır çadır nöbeti tutulan Akbelen ormanında maden sahasının genişletilmesine karşı mücadele eden İkizköylüler ve yaşam savunucuları, bu sabah erken saatlerde gelen onlarca jandarma ve TOMA’yı görünce şaşkınlık yaşadı. Çevreciler ve köylüler çektikleri videoları paylaşarak bu duruma son verilmesini ve kendilerine destek olunmasını istedi.

İkizköy Çevre Komitesi, Ekoloji Birliği ve Ekoloji Birliği Kadın Meclisi ile İklim Adaleti Koalisyonu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği İkizköylülerin bir an önce Akbelen Ormanı’ndaki ablukanın kaldırılmasını ve kesim kararının durdurulmasın talep ettiğini belirterek, konuya duyarlı tüm kamuoyunu Akbelen Ormanı’na desteğe çağırdı.

Ekoloji Birliği, konuyla ilgili yayımladığı basın açıklaması ile Akbelen ormanı ve direnişine sahip çıkarak, Akbelen direnişine destek verirken, tüm yaşam savunucularına mücadeleyi yükseltme çağrısında da bulundu.

Ekoloji Birliği tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:

AKBELEN ORMANI’NI VERMEYECEĞİZ, AKBELEN’E DOKUNMA!

“Vatan”, “millet” denince mangalda kül bırakmayanların ülkemizin ormanlarını katletmekteki, milletin nefesini kesmekteki pervasızlıkları hafsalara sığmaz oldu.

İkizköylü kadınların ağıtları sabahtan beri arşa ulaştı. Ancak yurt, yurttaş, işçi köylü denince mangalda kül bırakmayanlara ulaşamadı. Bu nedenle şimdi destek ve dayanışmayı yükseltme zamanı.

Görülmemiş sıcaklarla kavrulurken, kuraklık tehdidiyle karşı karşıyayken ormanların insanlık için kıymetini anlatmaya gerek yok aslında. Herkes biliyor. Ama sermayenin işine gelmiyor. Kar hırsı daha önemli.

Hastalanınca ormanların kozalağından, havasına sığınan ey insanlık!  Akbelen Ormanının çamları, sabah hızar makinesiyle güne uyandı. Durdurmazsak ne o kozalak ne o hava artık yüzümüze bakmaz.

Sermaye kendi karı için nasıl ki elinden geleni ardına koymuyorsa,  gelecek nesiller için, doğal dengenin korunması için, orman köylüsünden kuşuna kurduna kadar ormandaki tüm canlıların yaşam alanları için, akciğerlerimiz için biz de elimizden geleni ardına koymayacağız.

Sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Akbelen’de işlenen suça ortak olmayacağız.

Anayasa’nın 169. Maddesi “Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir” demektedir. Devlet ormanları korumak yerine bizzat yok etmekte ve tüm kurumları ile birlikte şirketlerin karı için suç işlemektedir.

Akbelen’de IC Enerji-LİMAK Enerji tarafından işletilen Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri için kömür elde etmek amacıyla devam etmekte olan Akbelen Ormanı kesiminin ivedilikle durdurulmasını istiyoruz.  

Kendi Anayasasını ihlal edenleri bizler durduracağız.

Tüm bileşenlerimizi, iki yıldır ağaçların başında nöbet tutarken bugün sabaha karşı da Akbelen ormanını korumak için jandarmanın önüne dikilen İkizköylülerle dayanışmaya, her türlü desteği vermeye çağırıyoruz.