Ula’ya bağlı Çıtlık Mahallesi orman tahribatı ile gündemdeki yerini koruyor. DSİ tarafından 2016’da projesi yapılan ve 2017 yılında temeli atılan Çıtlık Sulama Göleti inşaatı nedeni ile su tutma havzası içinde yer aldığı düşünülen on binlerce ağaç kesilerek çok geniş bir alan ormansızlaştırılmıştı.

Tarımsal sulama amaçlı yapıldığı söylenen ancak projenin gerçekleştirme süresi bitmiş olmasına rağmen, ağaçların kesilmesi dışında neredeyse hiçbir faaliyetin yapılmadan şantiye sahasının terk edilmiş olması, buradaki ormanın başka amaçlar için kesilmiş olabileceği sorularını akla getiriyor.  Bilindiği gibi, gölet inşaatı çalışmaları ile birlikte su tutma havzasının dışında olmasına rağmen Melmin Deresi Mezarlığı’ndaki ağaçlar dahi kesilmişti.

Sulama Göleti Projesi’nden ayrı olarak Karabörtlen Orman İşletme Şefliği’nin ağaçların kesildiği Melmin Deresi Mezarlığı’nın hemen yanındaki yamaçtaki ormanı da endüstriyel plantasyon alanı olarak belirlediği bilgisi dolaşmaya başladı. Yerel halktan alınan bilgiye göre, yaklaşık 20 hektar alanda ağaçların endüstriyel kullanım amacı ile kesilmesi planlanıyor.  Haberin duyulmasından sonra bölgedeki duyarlı yurttaşlar bu projenin durdurulması için imza kampanyası düzenlemiş ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’ne toplu dilekçeler vermişti.

Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi de konuyu yakından takip ediyor. MUÇEP temsilcileri, yüzlerce yılda oluşan bir orman ekosistemini endüstriyel amaçla kesmenin doğayı katletmek anlamına geldiğini, güneşe maruz bırakılan toprağın su tutma kapasitesinin olumsuz etkileneceğini, yüksek eğimli arazideki bitki örtüsünün kaldırılmasının erozyona yol açacağını, orman alt bitki  örtüsünün yok edilmesinin bölgenin biyolojik çeşitliliğine de darbe vuracağını söylüyorlar. MUÇEP üyeleri, yasal ve anayasal haklarını kullanarak meşru yollardan yeni bir orman katliamına izin vermeyeceklerini bildirdiler.

Geçtiğimiz günlerde orman varlıklarımızın yok edilmesine ve ormanların talanına karşı orman varlıklarının ve doğal ekosistemin korunması amacıyla bir “orman çalışma grubu” oluşturduklarını duyuran MUÇEP, orman varlıklarının ve doğal ekosistemin korunması amacıyla meşru yollardan her türlü girişimde bulunacağını bildirmişti. Ula’nın Çıtlık köyü cıvarındaki ormanlar yok edilmesi ile ilgili olarak MUÇEP tarafından yapılan açıklama ise şöyle: 

Çıtlık Göleti Projesi ağaç kesmek için bahane miydi?

Üç yıldır Ula’nın Çıtlık köyü cıvarındaki ormanlar yok ediliyor. Önce Çıtlık Göleti Projesi için binlerce ağaç kesildi, şimdilerde de endüstriyel plantasyon uygulaması yapılacağı gerekçesi ile 30 hektar daha verimli ormanın kesilmesi planlanıyor.

2018 yılında başlatılan Çıtlık Göleti Projesi için Karabörtlen Orman İşletme Şefliği’nden alınan bilgiye göre 2104 ağaç kesildikten sonra rafa kaldırıldı. Proje 400 iş günü içinde bitirilmesi gerekirken süresi çoktan bitmiş olması rağmen ortada ne gölet var ne de gölet için çalışma.. Projeden geriye yalnızca terket edilmiş şantiye binaları ve binlerce ağaçın kesildiği çıplak vadi kaldı. Muğla Çevre Platformu Gökova  Meclisi’nin projenin akibetine dair CİMER üzerinden sorduğu sorulara 30 Aralık’ta DSİ’den cevap geldi.

Verilen cevaplardan öğreniyoruz ki; 2018 Mayıs ayında başlayan projenin meğerse ödeneği yokmuş. Projenin ancak %6  lık kısmı gerçekleştirilmiş ve ödenek bitmiş, 2019 yılında da hiç ödenek ayrılmamış. %6 gerçekleşme nedir diye bakıldığında yalnızca şantiye binalarının yapıldığını görüyoruz.. Bir de elbette kesilen binlerce ağaç. DSİ’den gelen bu bilgi, asıl amacın ağaç kesmek olduğu yönündeki şüpheleri güçlendiren nitelikte. MUÇEP temsilcilerinin Karabörtlen Orman Şefliği’nden aldığı bilgiye göre, göletin su tutma alanında kaldığı gerekçesi ile kesilen ağaç sayısı 2104.

Orman Bakanlığı’nın 2019 yılında 22,7 milyon metreküpe olan odun üretimini 2020 yılında 31 milyon metreküpe çıkarmayı hedeflediğini açıklamasından sonra akıllara şu soru geliyor. Ormanları kesmek için halkın tepkisini en az çekecek bahaneler mi üretilmeye çalışılıyor? Ödeneği olmayan Çıtlık Göleti Projesi aslında buradaki ağaçları kesmek için uydurulmuş böyle bir proje miydi?

Melmin Mezarlığında ağaçlar neden kesildi?

Çıtlık Göleti için ağaç kesimi yapılırken proje sahası içinde olmamasına rağmen, hemen sınırında kalan Melmin Mezarlığındaki ağaçlar da kesilmişti. DSİ’ye mezarlığın da proje sahası içinde olup olmadığı ve ağaçların neden kesildiği de soruldu. Cevap inanılır gibi değil! Melmin Mezarlığı proje sahası içinde yer almıyormuş ama buradaki ağaçlar yıkılma riski taşıdığı için kesilmişler! Orman Bakanlığı’nın mezarlıktaki ağaçlara dahi göz dikmesi, odun üretimi için artık ne ekolojik, ne de kutsal değer tanımadığını ortaya koyuyor.

Şimdi de endüstriyel plantasyon belası

2019 yılında Karabörtlen Orman İşletme Şefliği’nin Çıtlık’ın Taşkesiği mevkiinde, Gölet Proje Alanının hemen yanında, yeni bir orman alanını daha kesmeğe hazırlandığının duyulması üzerine bölge halkı bu kesimi durdurmak üzere harekete geçti. İmza kampanyaları düzenlendi, köylüler ormanın kesilmesini istemediklerini belirten dilekçeler verdiler. Bu arada Muğla Milletvekili Burak Erbay da Tarım Orman Bakanlığı’na soru önergesi vererek kötüye giden ekonominin Çıtlık’taki ormanları kesip satarak mı düze çıkartılmak istendiğini sordui yanıtı hala verilmedi. Muğla Çevre Platformu’nun Gökova Meclisi üyeleri de CİMER üzerinde Orman İşletmesine planlanan kesimle ilgili sorular yönelttiler. Bu sorulara 2019 yılının son günleri içinde cevap verildi.

Verilen cevapta Taşkesiği’nde 30 hektar orman alanının kesilmesinin planlandığı bildiriliyor. İlginç bir şekilde ağaçların zaten kesildiği, Melmin Mezarlığı da kesim sahası içinde yer alıyor. Plantasyon projesinin amacı ise “… verim gücü yüksek ormanlardaki emvaller hasat edilerek bu işlemin akabinde diri örtü temizliği ve derin toprak işlemesi yapılacak ve yine o ormandaki asli tür kullanılarak bu türlere ait üstün bireylerden seçilerek kurulmuş tohum bahçelerinden toplanan tohumlarla orman fidanlıklarında üretimi gerçekleştirilen seçilmiş Kızılçam fidanları dikilerek orman yenilenerek gençleştirilecektir. (…) Böylece gelecek nesillere orijini belli, genetik açıdan daha üstün bireylerden oluşan verim gücü daha yüksek ormanlar bırakılmış olacaktır “ şeklinde ifade edilmiş.

Bu ifadeden de anlaşıldığı üzere; oluşması yüzlerce yıl alan orman ekosistemi ve biyolojik çeşitliliğin tamamen yok edilerek yerine odun üretimi açısından verimi yüksek türlerin dikilmesi planlanmış. “Genetik açıdan üstün bireyler” ile kastedilen ise, yalnızca odun üretimine odaklı, orman ekolojisini, biyolojik çeşitliliği umursamayan, ormana yalnızca ekonomik değer biçen anlayışı bir kez daha açıkça ortaya koyuyor.

Çıtlık ormanları bağlamında irdelediğimiz bu sorun, Türkiye genelinde düşünüldüğünde, olağanüstü boyutlarda orman ekosisteminin odun üretimine kurban edileceğini gösteriyor. Bakan Pakdemirli’nin 2020 hedefi ile açıkladığı 31 Milyon metreküp odun üretimi hedefinin tutturulabilmesi için korkunç bir ormansızlaştırma planı yürürlüğe konulmuş durumda.