Giresun’da yaşanan sel felaketi sonrası önceki gün bölgede incelemelerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum burada yaptığı çeşitli değerlendirmelerde Karadeniz halkının sel ve heyelanlarla yaşamayı öğrenmek zorunda olduğunu söylemişti. Bakan’ın bu açıklamalarına ilk tepki çevreci ve HES karşıtı davaları gönüllü olarak üslenen yaşam savunucusu Av. Yakup Okumuşoğlu‘ndan geldi.

HESLER YIKILSIN, DERELER ÖZGÜR KALSIN

Başta Karadeniz derelerinde olmak üzere dereyi kelepçeleyen HES yapılarını yıkıp dereler özgürleştirirlerse, sorunun çözüleceğine dikkat çeken Av. Okumuşoğlu; Rize Nabız’in haberine göre “Başta Karadeniz derelerinde olmak üzere dereyi kelepçeleyen HES yapıları yıkılıp dereleri özgürleştirirlerse, derelerin sularını yutan HESlerden arta kalan can sularına bakarak inşa edilen ve dereleri kanalizasyon oluğu haline getiren dere ıslah projelerinden vaz geçerlerse, dere ıslahı denen uygulamaların dereleri öldürdüğü, derelerin akarken kendilerini var ettiği, aynı zamanda biyolojik varlığını da akarak oluşturduğu, derelerin akarken çağlarlarken, göllenirken, kıyısındaki temas ettiği topraktan, çarptığı taştan mineral toplayarak biyolojik varlığını tamamladığı, tüm bu doğal akış ve işlevini ortadan kaldıran su yapılarının ıslah değil tehdit olduğu, tüm bu dereye etki eden yapıların derelerden temizlenmesine ıslah denilebileceği anlayışına ulaşıldığında en azından dereler konusunda olumlu ve etkili adımlar atılmış olacaktır” dedi.

Yaşam savunucularından Recep Memişoğlu ise; “Çok talihsiz bir açıklama. Talihsiz olmamaması için devletin elinden geleni yapmış olması gerekir. Ama nerede. Doğayı yakın, yıkın, talan edin, yağma edin sonrada ‘kader’ anlamına gelen sözler ifade edin.” diye tepki gösterdi.

DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, önceki gün Giresunda yaptığı incelemeler sırasında ; “Üzerimize düşen sorumluluğu hızlı bir şekilde yerine getireceğiz. Diğer illerde de çalışmalar var. Rize’de, Trabzon’da, Ordu’da dere güzergâhı üzerindeki yapılara ilişkin rezerv konutlar yapıyoruz ve taşınma süreçlerine ilişkin çalışmaları da tamamlıyoruz. Riskli yapıların yıkım süreçleri de devam ediyor. Biz, deprem bölgesiyiz, aynı şekilde bölgesel olarak baktığımızda çok fazla sel ve heyelan riski altında olan yerleşim yerleri de var. Depremle selle heyelanla yaşamayı öğrenmek zorundayız.” demişti.

Bakan Kurum’un bu açıklamalarına çevreciler yaşam savunucuları ve bölgedeki yurttaşlar nasıl tepki göstereceği ise merak konusu olmuştu.