Büyüknohutçu çifti anısınaBileşen EtkinlikleriHukuk by Ekoloji Birliği - 8 Mayıs 201910 Mayıs 20190 Finike’de Taşocakları ile mücadele platformu sözcülüğü yapan Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu 9 Mayıs 2017 tarihinde Finike’de korumaya, yaşatmaya çalıştığı sedir ormanlarının içindeki evlerinde bir kiralık katile vahşice öldürtüldüler…Ülkemizde özellikle son yıllarda çok yoğun ve önlenemez bir biçimde çoğalan taş ocaklarına karşı en azından Finike bölgesindeki eşsiz sedir ormanlarını koruyabilmek için bir mücadele yürütüyordu.Emekli olunca huzur bulmak için Finike Alacadağ yöresine doğa içinde yaşamaya giden çift aslında tam da sorunların ortasına gittiklerinin farkında değillerdi. Alacadağ’da taş ocakları ile tanıştılar. Taş ocaklarının doğaya, yaşama nasıl zararlar verdiğini gördüler. Kuru kesim sonucu oluşan kireç tozunun bitkiler üzerine yapışması ile yörede portakal üretiminde yarattığı verim düşüşünü, yöre halkının önemli geçim kaynaklarından olan küçükbaş hayvanların ölü doğmaya başlamasını, arıların ürettikleri bal içine karışan taş tozlarını, endemik bitkilerin ve karakurt, Finike engereği gibi nesli tükenmekte olan canlıların nasıl etkilendiğini gördüler.Bu durum karşısında tepkisiz kalamayan Büyüknohutçu çifti taşocaklarına karşı yasal süreçler başlattı. Taşocağı patronları ile karşı karşıya geldi. “Üretimi engellemek” suçlamasıyla haklarında davalar açıldı. Tehditler aldılar. Öldürülmelerinden birkaç gün önce evlerinin çok yakınında orman yakılmaya çalışıldı. Bütün bunlar Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’yu durdurmadı. Bir yandan öğrenirken bir yandan da halkı bilgilendirerek farkındalık yaratmaya çalıştılar…Büyüknohutçu çiftini öldüren kiralık katil 31 yaşındaki Ali Yamuç, tutuklu olduğu Alanya L Tipi Cezaevi’nde ölü bulundu. İlk bilgilere göre kendisini asarak intihar ettiği iddia edildi. Katil zanlısı Yamuç cezaevinden gönderdiği mektupta, kapatılan mermer ocağında çalışan ‘Çirkin’ lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL’sini ödediğini söylemiş, “10 gün içersinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun” demişti. Yamuç daha sonra verdiği ifadede bu mektubu reddetmişti. İddianamenin önümüzdeki hafta tamamlanması ve davanın başlaması bekleniyordu. Şimdi ölüm nedeniyle takipsizlik kararı verilmesi bekleniyor.Taşocakları, onların nasıl işletmeye açıldıkları, doğaya ve yaşama verdikleri zararlar… Bunlar üzerine pekçok şey söylenebilir. Ya da Büyüknohutçu çifti ile ilgili güzellemeler yapılabilir. Büyüknohutçu çifti gerçekten de yaşamı ve mücadelesi ile çok önemli, saygın bir yerde durdular ve herzaman saygı ile anılacaklardır.Bizim esas üzerinde durmamız gereken, doğayı ve yaşamı yağmalayanların egemen güçler tarafından nasıl kayırıldıkları, rant uğruna yaptıklarına nasıl yasal zeminler hazırlandığı, korundukları, kollandıkları ve kendilerine karşı mücadele edenlere karşı ne denli acımasız olabilecekleri ve gerekirse gözlerini kırpmadan öldürebilecekleri gerçeğidir. Tıpkı doğaya yaptıkları gibi…2005 yılında Karadeniz sahil yoluna karşı mücadele eden Avukat Erhan Eren’in öldürülmesini de hatırlatmadan geçemeyiz.Yıllardır Alakır Vadisi’nde doğa içinde doğa ile birlikte yaşamlarını sürdürmeye çalışırken bir yandan da HES’lere karşı dimdik ayakta kalmayı başaran, doğa ve yaşam savunucularına rehber olan Birkan ve Tuğba ve ülkenin dörtbir yanında bu uğurda mücadele eden yaşlısıyla genciyle insanlarımız, nükleer karşıtı direnişler vb. vb. unutulmamalıdır.Sonuçta ekolojik yıkıma sebebiyet verenlerin tek tek kişiler ya da kurumlar olmadığının, bütün bunların kaynağının kapitalizmin kar hırsına bağlı olduğunun bilinci ile doğru hedeflere doğru araçlarla mücadeleyi yükseltmeliyiz.Bu uğurda mücadele edenlerin, can verenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz.ANTALYA EKOLOJİ MECLİSİ Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print