Şimdiki filmi de artık sessizce izlemenin hiç bir anlamı yok. Çünkü hiç kimse bu kadar çok yanlışı da, yalanı da hak etmedi. Ve hayat, çok fazla yanlışı hiçbir zaman bağışlamaz… "Annelerin ninnilerinden, spikerin okuduğu habere kadarSokakta, kitapta ve yürekte, yenebilmek yalanı.Anlamak sevgilim, o bir müthiş bahtiyarlıkAnlamak gideni ve gelmekte olanı…" Her sabah
Author: Metin Sert
Öldükten sonra dirilen yazar yaşama ebediyen veda etti | Metin Sert
Aydoğan Yavaşlı, Sivas katliamını ve tarihteki Menemen olayı benzeri bir kalkışmanın tekrarı anlamındaki bu gerici kalkışmanın içinde biriktirdiği öfkeyi de hiç unutamamıştı. Sivas katliamını kuruluşundan beri gericilerin saldırısı altında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bir "iç kanaması" olarak tanımlardı. Sevgili dostum, değerli yazar ve şair Aydoğan Yavaşlı'nın 17 Mayıs tarihinde hayata veda
‘Ölmez ağaç’ zeytin ağacının mitolojideki efsaneleri ve mucizeleri
AKP iktidarının inatla 10. kez TBMM'de verdiği "torba yasa" tasarısı ile zeytinlik alanların talanı ve ağaç katliamı getirecek girişimlerine karşı ekolojik ve hukuksal mücadele sonucu kamuoyu tepkileri yükselince AKP iktidarı bir kez daha geri adım atmak zorunda kaldı. Zeytinin fendi, doğa düşmanı AKP’yi bir kez daha yendi. Zeytin ağaçlarının önemi
Mitolojide ‘ölmez ağaç’ zeytin ağacı efsaneleri ve mucizeleri | Metin Sert
Zeytinlik alanları madencilik için talana açan AKP’nin inadı bir kez daha geçit bulamadı. AKP tarafından inatla Meclis’e sunulan “torba yasa”dan yükselen tepkiler sonrasında çıkarıldı. Yirmi yıllık iktidarı boyunca defalarca zeytinliklerin maden sahalarına açılmasını gündeme getiren AKP, yine geri adım atmak zorunda kaldı. Zeytinliklerle ilgili madde bir kez daha, “daha sonra
“Ya Benimsin Ya Toprağın” – Defne Ağacı Efsanesi | Metin Sert
Doğu Akdeniz’in en nadide ağaçlarından defne ağacı, dört mevsim yeşil yaprakları, mis gibi kokusuyla çağlar boyunca barışın, zaferin ve ölümsüzlüğün simgesi olmuş. Ve tarihteki diğer köklü ağaçlar gibi o da çok hüzünlü bir aşk hikayesini saklamış kalbine. Güzeller güzeli su perisi Daphne ile tanrı Apollon’un imkansız aşkını… Doğanın ve bileşenlerinin Tanrılar
Savaş Değil, Barış Daha Fazla Cesaret İster! | Metin Sert
Dünyayı tarih boyunca kana bulayan sömürgeci politikalarının, savaşlarla kendilerine imparatorluk kurmak isteyen savaş baronlarının, kan ve ölümle beslenen silah tüccarlarının dünyayı içine soktukları bugünkü atmosferde insanlığın yükseltmesi gereken ses “savaş için değil ama barış için akıl gereklidir” sesi olacaktır. Çünkü savaş insanlığın çılgınlık noktası, barış ise akılcı duruşudur. Savaş değil,
Asıl Beka Sorunu Eko-Sistemin Bekasıdır! | Metin Sert
Tarihin en büyük doğa talanının yaşandığı Türkiye’de ve iklim krizi ile pandemi kabusunun yaşandığı Dünya genelinde, 5 Haziran Dünya Çevre Günü artık hamasi nutuklarla kutlanacak bir gün değil, doğaya ve canlı yaşama yönelik işlenen suçlara en yüksek sesle “DUR” denilmesi gereken bir anlam taşıyor. Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Ancak
Su Savaşları! | Metin Sert
Doğa, kusursuz bir beden gibi çalışır. Bu bedeni var eden de, suyun ta kendisidir. Gökyüzünden gelen hayat, tüm canlılara akarsularla taşınır. Su, ulaştığı her noktaya can verip tekrar gökyüzüne döner. Su yaşamdır, yaşamın kaynağı, hikayesi de doğadaki yaşamın döngüsüdür... Dünyanın geleceği için kafa yoranlara göre; su savaşları çağa damgasını vuracak biricik savaş nedeni
Prof. Dr. Özbaran: “Muammer Arabulan’ın En büyük mirası taşıdığı direnç bayrağı olacaktır”
Turgutlulu tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. Salih Özbaran, dün hayatını kaybeden ‘Çevreci Dede’ lakaplı Muammer Arabulan ile ilgili bir mesaj yayınladı: "Turgutlu Çevre Platformu'nun sembolüydü O” Muammer Arabulan, Turgutlu Çaldağı ormanında yapılacak orman karliamının durdurulması için tek başına başlattığı çadır direnişi nöbeti sırasında yanına gelen ziyaretçileri ile Turgutlulu tarihçi ve akademisyen Prof.
Bir mum deler karanlığı… | Metin Sert
Toprağa gömülen her aydınla birlikte, bir adım daha karanlığa gömüldü Türkiye, tıpkı ülkeyi aydınlatan tüm ışıkların birer ikişer söndürülmesi gibi! Ankara kar altındaydı...Ayaza teslimdi başkent...Aylardan Ocak'tı...Günlerden Pazar...Bir ara sokakta patlayan bir bomba, ülkenin bağrını yaktı, bir ateş gibi.Kan düştü kara..Parçalanmış bir ceset duruyordu ortada...Gözler, kırılmış bir gözlükten son defa baktı dünyaya o gün...