Yapılan araştırmada, 2022 yılının tüm zamanların en sıcak yıllarından biri olacağı açıklandı. Met Office tarafından yapılan açıklamada, sıcaklıkların önümüzdeki yıl ortalamanın 1,09 santigrat derece üzerinde olacağı belirtildi. Antarktika’daki dev Thwaites buzulunun koparak çöktüğü ve erimeye başladığına ilişkin uyarılar bir başka endişe verici gelişme olarak görüldü.

2022 yılı başlarında iklim krizi ve küresel ısınmaya ilişkin dikkat çekici mesajlar ile birlikte yayınlanan raporlar da paylaşılmaya başlandı. İngiliz ulusal hava durumu servisi Met Office tarafından paylaşılan rapor ise kısa sürede gündeme oturdu. İngiltere ulusal hava durumu servisi Met Office tarafından yapılan araştırmada, 2022 yılında küresel düzeydeki sıcaklıkların endüstri öncesi ortalamalarının 1,09 santigrat derece üzerinde olacağı belirtildi.

SERA GAZLARI DÜNYAYI ISITIYOR

Met Office’in uzun vadeli tahmin başkanı Adam Scaife, tahmin sonuçlarının sera gazlarının dünyayı artan bir oranda ısıttığını gösterdiğini vurguladı. Tahminin, küresel iklimin “temel itici güçlerine” dayalı olarak hesaplandığı, ancak iklimi soğutan büyük volkanik patlamalar gibi beklenmeyen olayları içermediğini belirtti.

Ocak-Eylül 2021 verileri, Met Office’in yıl için 2021 tahmininin gerçek küresel ortalama sıcaklıktan yaklaşık 0,03 derece düştüğünü gösterdi. Ulusal hava durumu servisi, ortalama küresel sıcaklığın 2000-2020 yılları arasında 0,7 derece arttığını bildirdi.

KÜRESEL MAHSUL VERİMİ YÜZDE 30 AZALACAK

Bloomberg ise, bu değişikliğin küresel mahsul veriminin yaklaşık yüzde 30 düşmesine ve gıda talebinin hızla artmasına neden olabileceğinin altını çizdi. İngiliz kalp ve akciğer nakli cerrahı Bill Frist, daha aşırı ve değişken sıcaklıkların insan sağlığını da doğrudan etkilediğini, felç ve miyokard enfarktüsünden ölüm oranını artırdığını söyledi.

2022’nin, 1850-1900 ortalamalarının 1,96 derece üzerinde olsa da, hala Ocak-Eylül 2021’den daha soğuk olması beklenirken, Met Office’in uzun vadeli tahmin başkanı Adam Scaife, bunun temel olarak geçici bir soğutma etkisi olan “La Niña” hava olayı nedeniyle olduğunu söyledi.

Met Office iklim uzmanı Doug Smith, küresel ortalama sıcaklıktaki kabaca 2 derecelik bir artışın, dünya çapında önemli sıcaklık farklılıkları olduğu gerçeğini maskelediğini söyledi.

2021 YILI 107 YILIN EN SICAKLARINDAN BİRİ OLARAK KAYDEDİLDİ

Geride bıraktığımız 2021 yılı ise iklim krizi ve küresel ısınma nedeniyle küresel düzeyde yaşanan pek çok ülkedeki yangın, sel ve benzer doğal afetlerle iklim krizinin kendisini her yönüyle hissettirdiği bir yıl olurken, son 107 yılın en sıcak yıllarından biri olarak kayıtlara geçti.

Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi‘nin 2021 yılına dair sıcaklık raporu da ciddi uyarılar içeren bir diğer rapor olmuş, iklim bilimcisi Zeke Hausfather tarafından analiz edilen bulgularla, 2021 yılı tarihin en sıcak beşinci yılı olarak kayıtlara geçmişti. 

BM Genel Sekreteri António Guterres, Glaskow’da yapılacak COP26 İklim Zirvesi öncesinde yayımlanan ve 2013’ten bu yana iklim değişikliği biliminin en büyük incelemesi niteliğinde olan IPCC raporunu “insanlık için kırmızı bir alarm” sözleriyle yorumlamıştı. Ancak buna rağmen Glaskow’daki dünya liderleri ve hükümet temsilcilerinin katıldığı COP26 zirvesi, iklim aktivistlerinin gözünde bir hayal kırıklığı olarak sonuçlandı.

KUZEY KUTBU REKOR KIRMIŞTI

Geçen 2020 yılı için ise şimdiye kadarki en yüksek Haziran-Ağustos arası ortalama kara sıcaklığının tespit edildiği belirtilirken, Pasifik Okyanusu’nda görülen bir soğuma örneği olan La Niña hava olayının Ekim ayında geldiği ve sıcaklıkların düşmesine neden olduğu da aktarıldı.

Ancak öte yandan Kuzey Kutbu iklim değişikliğinin en çarpıcı biçimde dönüştüğü bölgelerden biri olurken, 20 Haziran 2020’de Dünya Meteoroloji Örgütü, Sibirya’nın Verkhoyansk kasabasında 38 santigrat derece sıcaklık kaydederek, Kuzey Kutbu için tüm zamanların en yüksek seviyesine yükseldiğini bildirmişti.

1961 yılından bu yana sıcaklık derecesi tutulan Antarktika’da ise şimdiye kadarki en yüksek sıcaklık değeri ölçüldü. “Kıyamet Günü Buzulu” olarak da adlandırılan buzullarda sıcaklık 18,3 derece ile yeni rekorunu kırdı.

KIYAMET BUZULU HIZLA ERİYOR!

2022 yılına adım atılırken, 2021 Aralık ayının ortalarında “kıyamet buzulu” olarak adlandırılan, yeryüzünün en büyük buzul kütlesi olan Batı Antarktika’daki dev Thwaites buzulunun koparak çöktüğü, parçalara ayrılmaya ve erimeye başladığına ilişkin uyarılar bir başka endişe verici gelişme olarak gündeme gelen olaydı. Yaklaşık 500 milyar ton ağırlığında olduğu düşünülen ‘Kıyamet Buzulu’nun erimeye başladığı ve Weddell Denizi’nde binlerce buzdağı adacığının oluştuğu belirtildi.

New York’un 3 katı büyüklüğündeki dünyanın en büyük yüzen buz dağı olarak tanımlanan, A76 olarak bilinen buz dağı bunlardan biri. Buzuldan koparak ayrılmak doğal bir döngü olarak görülse de, bununla birlikte bazı bilim insanları buz sahanlıklarındaki bu tür parçalanmaları iklim krizi ve yarattığı küresel ısınma ile ilişkilendiriyor.

Yaklaşık olarak Büyük Britanya adası büyüklüğünde, neredeyse Türkiye’nin yüzölçümünün üçte biri kadar olan, 130 km. genişliğinde ve yaklaşık 500 milyar ton ağırlığındaki dev Thwaites Buzulu, sahip olduğu buz miktarı ve erirse oluşturacağı potansiyel tehdit nedeniyle “kıyamet buzulu” diye de anılıyor. Bilim insanları, iklim krizinin etkileri nedeniyle özellikle Batı Antarktika’daki dev buzulun erimesinin hızlandığı ve son 30 yılda iki kat daha hızlı erimeye başladığı yolunda sürekli uyarılar yapıyordu.

Uzmanlar, çökmenin sadece 10 yıl içinde, hatta 5 yıl gibi daha kısa süre içerisinde de gerçekleşebileceğini açıkladı. Sonuçları ise gezegenimiz için bir dizi felaket senaryosunu tetikleyebilir. Çünkü bazı araştırmacılar, Thwaites buzulunun erimesinin dinozorların sonunu getiren göktaşından bu yana Dünyada yaşanan en büyük felaket olabileceğini belirtiyor.

KRİTİK EŞİK 10 YIL İÇİNDE AŞILABİLİR!

Buzulbilimciler, Thwaites’i dünyadaki “en önemli” ve “en riskli” buzul olarak tanımlıyor. 1990’lardan bu yana en hızlı erime seviyesine ulaşan dev buzul, 2000 yılından bu yana net 1 trilyon tondan fazla buz kaybına uğrarken, erime hızı son 30 yılda istikrarlı bir şekilde artarak ikiye katlandı. Bin 255 kilometrekarelik (3 bin 250 kilometrekarelik) Larsen B buz sahanlığının hızla eridiği biliniyordu, ancak kimse 200 metre kalınlığındaki dev Thwaites’in tamamen parçalanmasının sadece bir ay süreceğini tahmin etmemişti.

Bilim insanları buzulun ilk kez 20 yıl önce kırılmaya başladığını belirtirken, tamamen parçalanmasının ise zaman alacağını düşündüklerini aktardı. Bilim insanları şaşırdıklarını belirtirken, “Bu şaşırtıcı. Sadece parçalandı. Bir duvar gibi devrildi ve yüzbinlerce tuğlaya bölündü” ifadelerinde bulundu.

İklim krizinin etkileri nedeniyle Batı Antarktika’daki dev Thwaites buzulunun her geçen gün erimesinin hızlandığı açıklanırken, 2000 yılından bu yana 1 trilyon tondan fazla buz kaybına uğrayan ve son 30 yılda iki kat daha hızlı eriyen buzulun tamamen erimesi durumunda küresel deniz seviyesini 65 santimetre yükselteceği belirtildi. Oregon Eyalet Üniversitesi’nde buzul bilimci olan Erin Pettit, dev buzulun doğudaki buz sahanlığının yüzeyinde çatlaklar tespit edildiğini ve on yıl içinde çökebileceğini söylerken, bilim insanları bunun “sonun başlangıcı” olacağının altını çizdi.

Buzulun tamamen erimesi halinde aralarında New York, Tokyo, Miami, Şanghay ve Mumbai gibi dev kentlerde su baskınları gerçekleşeceği şeklinde bilim insanlarında yapılan endişeli yorumlar yer aldı. 130 kilometreyle dünyanın en geniş buzulu olan Thwaites, ayrıca şehirleri sular altında bırakması öngörülen buzul erimesi ile deniz seviyesinden alçaktaki ada ülkeleri Maldivler, Kiribati ve Tuvalu’yu büyük ölçüde haritadan silebilir.

Dünya Haberleri