Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Ali-Cennet Coşkun ailesine Ali-Aysin Büyüknohutçu plaketi verildi | Özer Akdemir

Ali-Cennet Coşkun ailesine Ali-Aysin Büyüknohutçu plaketi verildi | Özer Akdemir

Evlerine 60 metre yakınlıktaki maden ocağına karşı direndikleri için silahlı saldırıya uğrayan Ali-Cennet Coşkun ailesine Ali-Aysin Büyüknohutçu plaketi verildi. Ali Coşkun: “Büyüknohutçularla aynı kaderi paylaşmamıza ramak kalmıştı!”

Aydın‘ın Çine ilçesi Madran Dağı‘ndaki Topçam köyünde evlerine 60 metre yakınlıkta patlatmalı maden ocağı işletilmesine karşı direndikleri için maden çalışanlarının silahlı saldırısına uğrayan Ali-Cennet Coşkun ailesine Ali-Aysin Büyüknohutçu anısına beşincisi düzenlenen etkinliklerde plaket verildi. Hayvanlarını bırakacak kimse bulamadıkları için Antalya’daki törene gidemeyen Coşkun ailesine plaketleri kargo ile gönderildi.

Topçam köyündeki evlerinde görüştüğümüz Ali-Cennet Coşkun çifti ile plaket ve mücadeleleri üzerine konuştuk. Plaketin kendilerini çok duygulandırdığını söyleyen Coşkun ailesi, “Aynı kaderi paylaşabilirdik, kıl payı kurtulduk ölümden” dediler.

“HATIRLAMAK BİLE İSTEMİYORUM”

Kendi mücadelelerinin Büyüknohutçu’ların mücadelesine benzetildiğini söyleyen Ali Coşkun, “Aynı kaderi paylaştığımızı düşünmüşler ki an meselesiydi, kıl payı kurtulduk silahların altından” dedi. Kendilerine silahlı saldırının yapıldığı günü hatırlamak bile istemediğini aktaran Coşkun, “Çok zor bir dönemdi, silahların altında kötü bir geceydi. Zengin para hırsı ile çalıştığı için insanları, diğer canlıları, bazı değerleri görmüyor” diye konuştu.

Kendilerine öldürme kastı ile ateş eden kişinin halen elini kolunu salayla sallaya dolaştığını söyleyen Ali Coşkun, “Şikayetimizden sonra 11 gün içinde takipsizlik verdiler. Saldırı araştırılmadı bile. 11 Aralık’ta olay oldu 22 Aralık’ta savcı takipsizlik kararı verdi. İşin garip tarafı ateş eden bizmişiz gibi davanın seyrini değiştirmeye çalıştılar. Neredeyse biz tutuklanıyorduk. Bazen ümitsizliğe kapılmıyor da değilim. Zengin malına mal katmaya devam ederken, senin ‘bunlar benim varlıklarım, geçim kaynaklarım, emeğim’ demen bir işe yaramıyor. Kanun bile zengine çalışıyor bu devirde” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

Kanunları yapanların kendilerinin kanuna uymadıklarını belirten Coşkun, “Yerleşim yerlerine 3 kilometre mesafesi olan işletmelerde patlatma yapılamaz diyor kanun. Patlatma yapılan yer evime 60 metre” dedi. Ne olursa olsun evlerini, topraklarını terk etmeyeceklerini söyleyen Coşkun, “Biz ancak tabutla terk ederiz! Koskoca bir ömür burada geçti” dedi.

Fotoğraflar: Özer Akdemir

“ONLARIN ACISI BİZİM ACIMIZ GİBİ”

Büyüknohutçu çiftinin kızları Emine Büyüknohutçu ile telefonla görüşerek plaket için teşekkür eden ve baş sağlığı dileyen Cennet Coşkun çok duygulandığını söyledi. Coşkun, “Büyüknohutçularla benzer acılar yaşadık, yaşıyoruz. Tanımak isterdim çocuklarını. Belki bir gün umarım tanışırız” dedi.

Madenin patlatmaları, tozu nedeniyle bazı günlerde kapının önüne bile çıkamaz olduklarını söyleyen Coşkun, “Geçenlerde askerler vardı komutanlarına söyledim, gelin bakın dedim, siz olsanız burada oturabilir misiniz? Neredeyse kürekle dışarı attık toprağı. Artık patlatma yapılacağını haber bile vermiyorlar” diye konuştu.

Patlatma haberinin önceden verilmemesinin patlatmaların kayda alınması korkusundan olduğunu söyleyen Ali Coşkun “Jandarma ‘Ben senin güvenliğin için geldim’ diyordu. Ben de ‘Şirketin arabasıyla buraya gelen jandarma beni korur mu?’ dedim. Bu sözlerden sonra haber etmeden patlatmaya başladılar” dedi.

BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİ CİNAYETLERİ!

Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu çifti Antalya Finike ormanlarının mermer şirketleri tarafından kesilmesine karşı verdikleri mücadele ile tanınmıştı. 9 Mayıs 2017’de Kızılcık yaylasındaki evlerinde kiralık katil Ali Yamuç tarafından silahla vurularak öldürüldüler. Ali Yamuç, cezaevinden mermer şirketi patronuna yazdığı mektupla yakalanmıştı. Yamuç, Bahçeci Mermer şirketinin sahibi Necmi Bahçeci’ye yönelik mektubunda “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içerisinde 100 bin TL’yi Fatma Yamuç’a vermezseniz Ali Ulvi Büyüknohutçu cinayetinden sizler de benim kadar sorumlu olursunuz” diyordu. Yamuç kısa süre sonra “güvenlik” gerekçesiyle sevk edildiği Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamına son vermişti. Katil zanlısının intiharı sonrası dosyada yargılanan tek sanık Fatma Yamuç da beraat ettirilerek dosya kapatılmıştı.


Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir cevap yazın

Top