Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Yeşil Artvin Derneği: Maden ihaleleri iptal edilsin

Yeşil Artvin Derneği: Maden ihaleleri iptal edilsin

Yeşil Artvin Derneği, ülke genelinde 766 maden sahasının ruhsatlandırma ihalesiyle en verimli toprakların altın tepside maden firmalarına sunulacağını öne sürerek tepki gösterdi: “Maden ihaleleri iptal edilsin!”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından neredeyse tüm illerde toplamda 766 adet maden sahası için ihale başlatıldı. Ülke genelinde 68 ilde yaklaşık 900 bin hektar (300 bin futbol sahası büyüklüğünde) alanı kapsayan ve 28 Eylül’de sonlandırılacak maden arama ve işletme ihalelerine karşı tepkiler de giderek daha artmaya başlıyor.

İhaleye çıkarılacak madencilikle ilgili alanların çoğunlukla orman ve mera alanları ile sulak ve verimli tarım alanlarını kapsaması karşısında yörelerinde mücadele vermekte olan ekoloji örgütleri ve STK’ların tepkileri de giderek yükseliyor. Açıklanan tepkilerde; ihalelerin iptal edilmesi talep edilirken, engellenmesi amacıyla bir mücadele etme kararlılığı da ifade ediliyor. Artvin’den de bir tepki ve protesto açıklaması gecikmedi.

Yeşil Artvin Derneği başkanı Nur Neşe Karahan

Yeşil Artvin Derneği başkanı Nur Neşe Karahan maden ihaleleriyle ilgili 26 Ağustos günü “Maden ihaleleri iptal edilsin” taleplerini ifade eden bir açıklama yaptı. Yeşil Artvin Derneği, yaptığı basın açıklamasında, en verimli toprakların altın tepside maden firmalarına sunulacağını belirterek MAPEG tarafından ülke genelinde 766 maden sahası için başlatılan ruhsat ihalelerine sert tepki gösterdi. Yeşil Artvin Derneği başkanı Nur Neşe Karahan tarafından açıklanan basın bildirisi şöyle:

VERİMLİ ORMAN VE TARIM ALANLARI İHALE EDİLİYOR!

“Korona virüsün yaşamamızın her anını zorlaştırdığı bir dönemde, doğal alanlarımızın maden şirketlerine peşkeş çekilmesi süreci ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor. Bilindiği üzere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından ülkemizin neredeyse tüm illerinde toplamda 766 adet maden sahası için ihale süreci 20 Temmuz 2020’de başlatılmıştı. Ülke genelinde 68 ilde yaklaşık 900 bin hektar (300 bin futbol sahası büyüklüğünde) alanı kapsayan ve 24 Ağustos’ta başlayıp 28 Eylül’de sonlandırılacak olan maden arama ve işletme ihalelerinin, çoğunlukla orman ve mera alanları ile verimli tarım alanlarını da kapsadığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. 

Yaşanılan salgını adeta bir fırsat bilerek hızla yaygınlaşan bu tür toplu maden ihalelerinde geçtiğimiz 18 Haziran 2018 tarihinde ise 616 alanın, Temmuz ayında ise 286 farklı alanın, maden ihalesi yapılmıştı. Anlaşıldığı üzere Haziran’dan bu yana toplam 1668 kutsal yurt köşemiz talana kurban edilmeye hazırlanmaktadır. 

Doğu Karadeniz Bölgesi, maden talanı açısından en fazla olumsuzluk yaşayan bölgedir. Bakanlığın verilerine göre, Artvin, Gümüşhane, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize illerinde toplam 1012 maden ruhsatı ve 1 milyon 372 bin hektarlık alan maden talanı ile karşı karşıyadır. Bu illerimizin toplam büyüklüğünün neredeyse % 40’ının, yani 549 bin hektarının madenlere ayrıldığı ortaya çıkmıştır. Bu büyüklük içinde, Artvin’in 153 maden sahası ile toplam 292 bin hektar alanın madencilere peşkeş çekildiğini ve en ciddi ekolojik, ekonomik ve sosyal yıkım görecek illerin başında geldiğini, özellikle Murgul ve Cerrattepe örnekleri başta olmak üzere açıkça yaşamaktayız. 

BÖLGEMİZ ALTIN TEPSİDE MADEN ŞİRKETLERİNE SUNULACAK!

Murgul, Cerattepe, Aşağı ve Yukarı Maden, Yusufeli, Ardanuç ve Şavşat’ta işletilmekte olan açık ve kapalı maden sahaları ile taş ve kum ocakları nedeniyle karşı karşıya kaldığımız maden talanı yetmiyormuş gibi bu son ihalede de Artvin’imizde toplam 15 yeni saha daha maalesef ilgililer (!) tarafından altın tepside maden şirketlerine sunulacak. Dernek olarak, yaptığımız incelemelerde, Arhavi’de 4, Artvin Merkez’de 3, Yusufeli’nde 7 ve Ardanuç’ta ise 1 saha olduğu tespit edilmiştirr. Artvin’deki bu 15 yeni maden sahası için 26 Ağustos 2020’te yapılmasını da protesto ediyoruz. 

Daha önce defalarca söylediğimiz gibi mevcut Maden Yasası, özellikle 2009 yılındaki değişikliklerle, orman ve mera alanlarından alınacak izinler konusunda maden şirketlerinin işini oldukça kolaylaştırmakta ve düzenlenen yönetmeliklerle, değil devletin ve milletin pay alması, madencilere halkın cebinden “teşvik” adı altında nice yetimin hakkının verilmesini adeta yasal hale getirmektedir. Oysa ki yüzlerce yıldır maden kaynakları sömürülen bazı Afrika, Güney Amerika ve Uzakdoğu ülkelerindeki emperyalist maden şirketlerine dahi bu tür kolaylıklar ve imtiyazlar verilmemişken, bizim ülkemizin doğal kaynaklarının, zararına olduğunu bile bile bir-kaç maden şirketine peşkeş çekilmesi kara bir talihtir. 

NE PANDEMİDEN NE DE SEL VE HEYELANLARDAN DERS ALINMADI!

Ne yazıktır ki, son yıllarda sıkça yaşadığımız sel, taşkın ve heyelan gibi afetlerden de ders alınmadığı görülmektedir. Oysa bu olayların hem sayısındaki hem de neden olduğu can ve mal kaybındaki artışta ilk nedenin, doğal yaşam alanlarımıza yapılan acımasız müdahalelerin olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir.

Toprağı koruyan orman ve meraların yok edilmesi, daha fazla taşın, toprağın ve çakılın derelere birikmesi ve artık en küçük bir yağışta bile sel ve taşkınların ciddi zararlar vermesine neden olduğu bir gerçektir. Tüm bu yaşananlar ve nedenleri bariz bir şekilde ortadayken doğa tahribatının baş sorumlusu olan vahşi madencilik sahalarının arttırılması akıl almaz bir adımdır. 

MADEN İHALELERİ İPTAL EDİLSİN, BİZ İZİN VERMEYECEĞİZ!

Bu nedenle, son yıllarda sayıları artan “Toplu maden arama ve işletme ihalelerinin” bir an önce iptal edilmesini Halkımızın da ortak çığlığı ve Yeşil Artvin Derneği olarak talep ediyoruz.”

Dernek Başkanı Karahan, 26 Ağustos’ta yaptığı açıklamasını, Kurtuluş Savaşı sürecinde “karşı taarruz”un başladığı 26 Ağustos‘un anlam ve önemine de vurgu yaparak şu sözlerle sona erdirdi:

“Dün aynı emperyalist ülkeler olan yedi düveli nasıl tam da bugün başlayan Büyük Taarruz ile kovduk ise bugün de aynı azim ve inançla bugünün emperyalistlerini ve işbirlikçilerini kovacağız. Maden ihalesi için 26 Ağustos bilerek mi seçildi bilemiyoruz ama biz kendimizi biliyor ve Zafer Günü‘ne olan inancımızı hiç yitirmiyoruz.” 

YERALTI ZENGİNLİĞİMİZ SOYULUYOR, DEVLET ŞİRKETLERİN YANINDA DURUYOR

Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bedrettin Kalın

Dernek yönetim kurulu üyesi Avukat Bedrettin Kalın da “Türkiye’de 766 maden ihalesi birden yapılıyor bunun 15’i maalesef ilimizde bulunmakta” sözleriyle açıklamada bulunurken, “766 maden ihalesinin aynı anda yapılması oldukça sakıncalı ve hukuksuzdur. Çünkü her ilin her coğrafyanın farklı yapısı var, çevre etki değerlendirmesi farklı farklıdır. Aynı anda bir torbanın içinde ihale yapılıp işletmeye açılması çok büyük dünya çapında çevresel sorunlara yol açacaktır” dedi.

Vatandaşların, Anayasa’nın 56. maddesine göre sağlıklı bir çevrede yaşama hakları olduğunun altını çizen Avukat Bedrettin Kalın, devletin koruması gereken yaşam alanlarını maden şirketlerine vermesinin acı bir durum olduğunu söyledi. Sağlıklı bir çevrede yaşamak isteyen insanların maden şirketleriyle mücadele ettiğini belirten Kalın, “Oysa bu görev aynı zamanda devletin, devleti yönetenlerindir. Maalesef devleti yönetenler doğanın, yaşam alanlarının yanında yer alması gerekirken maden şirketlerinin yanında yer almaktadırlar” eleştirisinde bulundu.

Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bedrettin Kalın, ayrıca şunları söyledi: “Bu işin yurttaşların kandırıldığı bir yanı, ortada kocaman bir aldatmaca da var. Çünkü madenler çıkaran şirketlerin malı oluyor, bu şirketlerin neredeyse tamamı yabancı şirketler olup çıkan maden yurt dışına gitmektedir: Devlete verilen yüzde 2 pay da esasında verilmemektedir! Hatta üstüne biz bir anlamda para koyarak madenlerimizi bu şirketlere peşkeş çekmekteyiz. Yapılan yeraltı zenginliğimizin soyulmasıdır bu anlamda. Bu kadar çok maden alanının ihaleye çıkarılması önümüzdeki günlerde büyük bir sıkıntıya neden olacak. Bizler, mücadelemize davalarımız açmaya devam edeceğiz Bu mücadele bitmeyecek.”

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top