Toprağın üstü Altından daha değerli, topraklarımızda maden istemiyoruz!BildirilerBileşen EtkinlikleriHaberlerHukukTarım by Ekoloji Birliği - 27 Haziran 202028 Haziran 20200 Havran’ın Halılar ve Büyükşapçı Köyleri’nde Teck Madencilik A.Ş. (Bahar Madencilik) tarafından gerçekleştirilmek istenen altın madeni projeleri için Balıkesir 2. İdare Mahkemesi tarafından 26 Haziran 2020 tarihinde yerinde inceleme ve keşif gerçekleştirildi. Keşiş sırasında yöre halkı ve STKlar ile çevre örgütleri “toprağın üstü altından çok daha değerli, bu topraklarda maden istemiyoruz” sözleri ile topraklarına sahip çıktıklarını belirttiler.Balıkesir il sınırları içinde yer alan Kazdağları‘nın doğu bölgesinin baslangıç noktası olan bölgede, Bahar madenciliğe ait Büyük Şapçı ve Halılar madencilik projeleri için kesif ve bilirkişi heyetinin yapacağı inceleme toplantısı gerçekleştirildi. Keşif sırasında yöre halkı ve STKlar ile çevre örgütleri “burada toprağın üstü altından çok daha değerli, bu topraklarda maden istemiyoruz” sözleri ile topraklarına sahip çıktıklarını belirttiler. Büyük Şapçı, Halılar, Sarnıç, Dere Ören, Koca Seyit köyleri ile Havran ilçe merkezi ve Edremit Körfezi‘nin ekosistemini doğrudan etkileyecek olan iki altın maden ocağı bölge için büyük tehdit oluşturuyor. Arıcılık , zeytin üretimi yaş meyve, sebze ve hayvancılık için çok verimli olan bölgeye yapılması planlanan maden ocakları bölgeyi yaşanılmaz hale getireceği belirtiliyor.Keşifte mücadeleci dayanışma ve mücadelede kararlılıkDün (26 Haziran) gerçekleşenKeşif günü, desteğe gelen Burhaniye Çevre Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Havran Çevre Platformu temsilcileri ve köylülerle Havran’da buluşuldu. Yapılan keşif sonrası bir açıklamada bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “Keşif bizim açımızdan olumlu geçti” derken, bilirkişi keşfi sırasında yöre halkının topraklarına sahip çıkma konusunda gereken duruşunu ortaya koyarak madene karşı tepkisini de ifade ettiğini ve söz konusu madencilik projelerinin iptalinin istendiğini belirtti. Yapılan açıklamada; itiraz dilekçelerinin detaylı dokümanlarla bilirkişi heyetine verildiği ve kendilerine de bu bilgileri değerlendirerek göz önüne alacakları ve böyle bir sonuca varacaklarını söyledikleri ifade edilirken, şirketin bu süreçte uygulamak istediği bütün hileli yöntemlerinin de keşif sırasında görevli heyete anlatıldığı da belirtildi.Maden işlerse yeraltı ve yerüstü suları zehirlenecek!Altın madeninin hayata geçirilmesi durumunda hem ağaçların yok edileceğini hem de suların zehirleneceği öyle açıklandı: “Bu maden işlediğinde bize oksijen sağlayan ağaçlar, yeşillikler yok olacak. Hemen altımızda Havran Barajı var. Derelerin sularıyla besleniyor. Bu maden eğer işlerse altın çıkarılırken oluşacak zehir, yeraltı ve yerüstü sularını zehirleyecek. Dolayısıyla barajın zehirleneceğini söylüyoruz. Baraj burada tarım alanını suladığı için tarım arazilerini zehirleyecek. Dolayısıyla zehirli ürün tüketilecek.”Halk; zengin toprakların yoksul bekçileri haline getirilecekAyrıca madencilik projesinin hayata geçmesi halinde köylülerin de büyük zarar göreceği belirtilerek, yöre halkının yaşayacağı zorluklar da şöyle ifade edildi: “Binlerce yıldır tarımsal verimliliği ile bu zengin topraklar buradaki insanlara ürün vermiştir. Buranın köylüleri bu doğadan ürettikleri sebzelerle, meyvelerle yaşayan köylüler. Bu altın madeni yapılırsa bu zenginliğin tümü yok olacak. Dolayısıyla burada yaşayan halk kendi zengin topraklarının yoksul bekçileri olacak. Bunu istemiyoruz. Kaldı ki biz bu doğayı torunlarımızdan ödünç aldık. Onlara aynı sağlıkla verme yükümlülüğümüz var.” Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print