Buradasınız
Ana Sayfa > Ekoloji > Özür dileriz Tarzan | Metin Sert

Özür dileriz Tarzan | Metin Sert

Tarzan şöyle sesleniyordu vasiyetinde: “Ahmet Bedevi bir çıplak, garip adamdır. Amma ölünce, ağaç sevgisinin sembolü olacak, hangi idareci ağaç kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur!”

“O, dünyanın ilk çevrecisidir.” Türkiye’nin en büyük çevre ve doğa dostunu Manisalı araştırmacı yazar Bedriye Aksakal böyle tanımlıyor.

Adı Ahmet Bedevi. Esas adı ise Ahmettin Çarlak. Ama biz onu hep Manisa Tarzanı olarak bildik, öyle tanıdık ve öyle sevdik.

Kurtuluş Savaşı sonrasında işgalci kuvvetlerin yakıp kül ormanına çevirdiği Manisa’yı yemyeşil bir kent yapıp bir yeşillik ormanına çeviren O’dur. Ülkemizdeki pek çok çevrecinin yolunu O’nun ağaç ve doğa sevgisi aydınlatmış, ilham vermiştir.

Ulusal Kurtuluş Savaşı’na katılarak gösterdiği yararlılıklar nedeniyle madalya ile de ödüllendirilen Tarzan‘ın bize verdiği en büyük ödülse arkasında bıraktığı en büyük eseri ise işte bu “doğa sevgisi”ydi.

Ama hal böyleyken biz ise bugün O’na özür borçluyuz. Hem de kaç kere! O’nun bize armağan diye sunduğu doğa, yeşil ve insan sevgisine ihanet ettiğimiz için.

pray
Manisa Tarzanı Ahmettin Çarlak

31 Mayıs’ta Spil Dağı’ndaki mezarı başında anılırken, O’na karşı mahcubiyetin izleri de okunuyordu törendekilerin yüzlerinde. Başlıcası da Tarzan’ın ölüm nedeninde saklıydı zaten. O’nun bir baba şefkatiyle okşayarak, severek, kendi elleriyle yetiştirdiği ağaçlar cahil yöneticiler tarafından bir beton ormanı yaratmak amacıyla kesilince, bu katliama yüreği dayanamamıştı. Bir daha geri dönmemek üzere çekip gitmişti aramızdan…

Sonra son anma törenindeki mahcubiyette ise bu kez bir başka daha büyük özür borcu daha hissettiriyordu kendini. Tarzan‘ın anısı ve bir sevgi bu tür törenlerle bir şekilde yaşattırılmaya çalışılırken, bölgemizi Türkiye’nin, hatta dünyanın en verimli topraklarına sahip bir yer yapan Gediz Nehri ise can çekişiyordu. Bizim yüzümüzden, bir türlü çevreye duyarlı ve saygılı olamayışımız yüzünden. Bu ne yaman çelişki ama?

Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi de tanıktır ya, Gediz sadece ölmüyor, öldürüyor da. İnsanın doğaya zulmedişi ve katledişine karşı doğa da hiç sessiz kalmıyor. Kendi tavrınca intikam alıyor sanki, cezalandırmak istercesine.

“Gediz ölmesin, öldürmesin!” Tarzan‘ı mezarı başında ananlar, farkında mıydılar acaba Gediz’in can çekişmekte olduğunun.

Ama Gediz’in dili yok, bunu biliyoruz. Ancak doğa bize bunu kendi dilinden anlatıyor bazen. Doğanın dilinden anlıyorsak eğer, Tarzan’dan özür dilememizin vaktidir. Gediz ölürse, Tarzan’ı da bir kez daha öldürmüş sayılacağız.

Oysa Tarzan şöyle diyordu vasiyetinde: “Ahmet Bedevi bir çıplak, garip adamdır. Amma ölünce, ağaç sevgisinin sembolü olacak, hangi idareci ağaç kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur!”

İlgili yazı: Gediz ölmesin, öldürmesin


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top