Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Ekoloji Birliği (EB), İklim Adaleti Koalisyonu, Muğla’da bulunan termik santrallerin kapatılması talebiyle Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde belgesel gösterimi ve basın açıklaması düzenledi.

“Muğla’da kömür için yok edilen köyler” adlı belgesel gösteriminden sonra yapılan basın açıklamasında, “Kömürsüz ve termik santralsiz bir Muğla ve dünya mümkündür. İklimi değil sistemi değiştirelim” denildi.

Basın açıklamasını kurumlar adına Candan Süsoy okudu. Muğla’nın, 1980’lerden itibaren üç termik santral ve bunlara yakıt sağlamak üzere açılan devasa kömür sahaları ile iklim ve doğa düşmanı politikaların ekolojik ve sosyal tahribatını en ağır yaşayan bölgelerden birisi olduğuna dikkat çeken Süsoy, Aydın İdare Mahkemesi’nin üç termik santral için kapatma kararı verdiğini, Danıştay tarafından da onanan kararın dönemin hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile uygulanmadığını hatırlattı.

TARIMSAL ÜRÜNLERDE NİTELİK VE VERİM KAYBI YAŞANIYOR

İktidarın AİHM kararını uygulamayarak santrallerin işletilmesinin devam etmesine yol açtığını ifade eden Süsoy, “Bu santrallere tahsis edilen maden sahalarının yarısına yakını ormanlık alanlardır. Santrallerin neden olduğu emisyon Muğla’yı Türkiye’nin havası en kirli illerinden biri haline getiriyor. Termik santraller su kıtlığı çeken ülkemizde aşırı su sarfiyatlarıyla, kömür madenleri ise yok ettikleri yeraltı su rezervleri ile bölgenin su varlıklarını tehdit ediyor. Bugüne kadar toplam 360 milyon tonu bulan karbondioksit salımlarıyla iklim krizini derinleştiriyorlar. Bölgenin temel geçim kaynakları olan zeytin, bal ve diğer tarımsal ürünlerde ciddi oranda nitelik ve verim kaybına yol açıyorlar” dedi.

KÖMÜRSÜZ VE TERMİK SANTRALSİZ BİR MUĞLA MÜMKÜN

Kömürü çıkarmak için köylerin taşınması, zeytinlerin, ormanların ve toprağın yok edilmesiyle çok sayıda insan ve canlının yaşam alanlarından koparıldığını hatırlatan Süsoy, “Göçe zorlanmaları hem doğal yaşamı tehdit ediyor hem de bölgede yaşayan insanımızı aidiyetsizlik hissiyle ve derinleşen yoksullukla karşı karşıya bırakıyor” diye ekledi.

“Kömürsüz ve termik santralsiz bir Muğla ve dünya mümkündür. İklimi değil sistemi değiştirelim” diyen Süsoy son olarak Muğlalıların taleplerini şu şekilde sıraladı:

• Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santralleri ve bunların maden sahaları kapatılmalı;
• Türkiye Cumhuriyeti devleti, bir an önce hukuk devleti olmaya dönmelidir.
• Kamu kaynaklarının sermayeye aktarımından artık vazgeçilmelidir.
• Termik santrallere kamu bütçesinden ayrılan her türlü teşvik ve destek kapatılacak olacak santral ve maden ocaklarında çalışan emekçilere yeni istihdam alanları sağlamak için harcanmalıdır.
• Kömür dışı sektörlere geçişte, bölgenin potansiyeli ile halkın yaşam biçimi ve tercihlerinin merkeze alınacağı bir planlama yapılarak, doğayla uyum ve ekolojik sürdürülebilirlik hedeflenmelidir.

Evrensel