Milas ve Bodrum’da orman yangınlarını fırsata çevirme oyunlarına karşı tepkiler büyüyor!Bileşen EtkinlikleriEkolojiHaberlerHukukTarım by Ekoloji Birliği - 7 Aralık 202111 Ocak 20220 Milas’ta orman yangınlarından 15 gün önce tapulara istimlak edilebilir şerhi konmasına karşı çıkan köylüler ve ekoloji örgütleri toplantı yaptı. Toplantıda hukuk mücadelesi ile birlik ve dayanışmayla talana karşı çıkılması değerlendirildi.Milas ve Bodrum’da orman yangınlarından zarar gören zeytinliklere ve tarım arazilerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kamulaştırma amacı ile “Yenilenebilir Enerji Alanı” olarak tespit edilerek “tapu şerhi” konulmasına köylüler tepki gösterdi. Muğla’nın Milas ilçesi Fesleğen köyünde orman yangınlarından 15 gün önce yenilenebilir enerji üretimi için tapularına istimlak edilebilir şerhi konması, geçtiğimiz günlerde Meclis gündemine de taşınmıştı.4 Aralık 2021 günü de Fesleğen köyü sakinleri Muhtar Erkan Kaba eşliğinde bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Eğitim-Sen Bodrum Temsilciliği yöneticileri Bodrum Emek Partisi (EMEP) yöneticileri, Bodrum Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyeleri, Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Bodrum temsilcisi de katılımlarıyla destek verdi. “YENİLENEBİLİR ENERJİ BAHANE EDİLEREK TARLALARA GÖZ DİKTİLER”Aylardır Akbelen Ormanı’nın korunması için direnen İkizköylülerin de katıldığı ziyarette, yenilenebilir enerji üretiminin bahane edilerek köylünün üretim yaptığı tarım arazileri ya da tapulu yerlerine göz dikilmesiyle yangınların nedenleri ve sonuçları değerlendirildi. Köy Muhtarı Erkan Kaba; kendilerini bekleyen tehlikenin farkında olduklarını, bu konuda köylülerle ortak hareket edeceklerini ve köyün mağdur olmaması için uğraşacaklarını söyledi. Kaba; “Biz atalarımızdan, dedelerimizden devraldık bu toprakları, doğal yapısının korunması için elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizden habersiz çivi bile çakamazlar” dedi. “KADINLAR TALANA TESLİM OLMAYACAK”İkizköy Çevre Komitesi Üyesi Necla Işık, konuşmasında; “Siz işin çok başında fark ettiniz çok, şanslısınız, biz her türlü desteği sunmaya hazırız. Çevreci avukatlar hukuksal olarak her türlü bilgi ve desteği veriyorlar, siz yeter ki toprağınızdan vazgeçmeyin, umutsuzluğa düşmeyin. Bizi yıldırmak için jandarmayı, devletin kolluk güçlerini harekete geçirdiler, biz yine de direndik, dayanışmayla kazanacağız” dedi. Ektikleri sebze meyvelerin yetişmediğini, doğalarının kirlendiğini söyleyen Işık, “Bizim elimizde kalan doğamızı, doğal alanlarımızı, tarlalarımızı talan etmelerine izin vermeyeceğiz, hep birlikte olacağız. Kadınlar bu işin motor gücü, kadınlar bu talana teslim olmayacaklar, birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu.“ZEYTİNLİK ALANLARINIZI TESCİLLETİN”Karadam ve Karacahisar mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Oğultürk ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “2019 yılının mayıs ayında Karadağ Mahallesi’nde de şu şu parselleri almak istiyoruz dediler ve kendileri gelmediler, biz de tutanak tuttuk muhtarımıza teslim ettik, ama muhtarımız şirketin ajanı gibi çalışıyormuş. Biz de notere gidip ihtarname çektirdik. Topraklarımızın altında maden olmadığını, şirketin aslında topraklarımızı elimizden almak istediğini gördük. Zeytin Kanunu’muz var, ama keşke kanunlar uygulansa. Sizler de zeytinlik alanlarınızı tescilletin.”BİRLİKTE OLMAK UMUT VERİCİKöyden üniversite öğrencisi üç-dört genç dernek kurma ve iletişim gibi işleri üzerlerine alırken, TEMA Vakfı Temsilcisi Rana Öztürk; “Doğal alanlarımızı, topraklarımızı genç nesillere bırakmak için mücadeleyi bırakmayacağız, birlikte olmak çok umut vericidir” diye konuştu. Toplantı sonrası sohbetler sırasında arıcılık yapan Olgun Özkan en büyük geçim kaynaklarının arıcılık olduğunu, bunun unutulmaması gerektiğini, bu bal ormanlarının yok edilmesinin arıcılığın son bulmasına sebep olacağını söyledi.Kaynak: Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print