Marmaris Kent Konseyi, Marmaris’te 200 bin dekar ormanlık alanın yok olduğu yangına ilişkin yaptığı açıklamada Marmaris’in panoramik görüntüsünün çoğu ve Datça yolunun ayırdığı yarımadanın ormanlık alanlarının %80’inin yandığını belirtti.

Muğla’nın Marmaris ilçesinde 29 Temmuz tarihinde başlayan ve 5 Ağustos tarihine kadar devam eden orman yangınında 200 bin dekar ormanlık alan kül oldu. Bunun yanı sıra İlçede 60 bina yangınlar nedeniyle yıkılırken 97 bina ağır hasar gördü. Marmaris Kent Konseyi, Marmaris’te 200 bin dekar ormanlık alanın yok olduğu yangına ilişkin yaptığı açıklamada Marmaris’in panoramik görüntüsünün çoğu ve Datça yolunun ayırdığı yarımadanın ormanlık alanlarının %80’inin yandığını belirtti. “Marmaris’in doğasını ve denizini çıkarırsanız geriye bir hiç kalır” vurgulamasında bulunan Marmaris Kent Konseyi, “İşte Marmaris yandı kim kazandı şimdi? Emekçiler mi, otelciler mi, balcı mı, esnaf mı, halk mı, genel idare mi, yerel yönetim mi? Maalesef hepimiz kaybettik” ifadelerine yer verdiği açıklamasında, siyasi iktidarın rant politikalarıyla doğaya yönelik talana yol açan tutumunu da eleştirdi.

Marmaris Kent Konseyi’nin konuyla ilgili açıklaması şöyle:

KOORDİNASYONSUZLUK YANGIN FELAKETİNİ BÜYÜTEN ETKİ YAPTI

“29 Temmuz günü öğlen saatlerinde bir yangın felaketi ile karşı karşıya kaldık. Yaklaşık on gün süren yangın sebebiyle Marmaris’in panoramik görüntüsünün çoğu ve Datça yolunun ayırdığı yarımadanın ormanlık alanlarının %80 i maalesef yandı. Kent Konseyi olarak çevreyi ilgilendiren her olayda (Ralli, milli parkta kanunlara aykırı şekilde iş makineleri vasıtasıyla yol açmak, yangın vb. gibi) yaptığımız tüm basın açıklamalarımızda “Marmaris bir Milli Park’tır ve buna göre yaşamımızı ve ilçemizi şekillendirmemiz gerekirken, milli parkı kendimize uyduruyoruz diye uyardık. Turizmde kendini ormanları ve denizi ile bir marka haline getiren ilçemizin mutlaka bu doğasının ve çevresinin korunması ve temiz tutulması gerektiğine vurgu yaptık. Turizm bahanesi ile tüm çevre ihlallerinin görmezden gelinmesin hatalı olduğunu belirttik.

Unutmayalım ki; Marmaris bizim ortak yanımız. Hepimiz burada yaşıyor ve bu güzel kentte kazanıyor ve huzuru buluyoruz. Böylesi ve daha da büyük bir felaketle ralli organizasyonu gerçekleştiğinde de karşılaşabilirdik ya da bir ay önceki yangın bütün Marmaris’i yakabilirdi. Yangın gerçeğinin her zaman farkında olmalıyız. Bu kenti korumak adına yaptığımız tüm çevre ihlali uyarılarına bir tarafgirlikle cevap verilmesi yerine neler yapabiliriz diye hep beraber konuşmalıydık ama beceremedik. İşte Marmaris yandı kim kazandı şimdi? Emekçiler mi, otelciler mi, balcı mı, esnaf mı, halk mı, genel idare mi, yerel yönetim mi? Maalesef hepimiz kaybettik. Güzel Marmaris’imiz doğa harikası milli parkımız yandı ve küle döndü. Umarız bir musibet bin nasihatten alacağımız dersi hepimize vermiştir. Şimdi tüm Marmarisliler olarak yangın olmadan orman içi ve dışı tedbirleri almanın şart olduğuna hemfikirizdir. Orman içi ve dışı temizliği ve “Milli Park” kurallarına uygun yaşamak gerektiği bilincine varmışızdır. Eğer tüm bunlara rağmen bir yangın felaketi olursa da başta uçak olmak üzere yangın ile mücadelede nitelikli personel ve teçhizata sahip olunması ve kriz yönetimi planlarının da hazır olması gerekliliğini de yaşayarak öğrenmişizdir.

KENT KONSEYİNİN DAVET EDİLMEDİĞİ BİR KRİZ MASASI OLUŞTURULDU

Yangın günlerini değerlendirmek gerekirse; herkesin ortak olduğu ve gözle görülen en önemli husus koordinasyonsuzluktu. Maalesef Kent Konseyinin davet edilmediği bir kriz masası var ama sadece adı var. Yangın süresince kriz yönetilemediği gibi herhangi bir bilgi paylaşımı da yapılmadı. Bu sebeple yangın süresince özellikle gelen yardımların ulaştırılması ve dağıtımı konusunda kente tam bir kargaşa hâkimdi. Bu da halkın kendi çözümünü kendisinin yaratmasına yol açtı ve gönüllüler organize olarak ihtiyaçları hızlıca çözmeye çalıştı. Bununla birlikte yangın söndürmede kullanılması gereken yangın söndürme uçağının hiç olmaması ya da çok çok az olması ve havadan müdahalenin yetersizliği, emir almadıklarını ifade ederek köylünün gösterdiği yerlere müdahale edilmemesi veya Hisarönü mahallemizde yaşanan şekilde yangına müdahale etmesi gereken araçların başka tarafa yönlendirilmesi gibi sebeplerin yangının yayılmasına sebep olduğu yangın mahallindeki halk tarafından gözlemlendi. Görünen eksikliklerin biri de canla başla çalışan orman yangın söndürme ekiplerinin elinde bulunan donanım ve malzemenin kalitesiz ve yetersizliği ile bilgi eksikliği denilebilir. Belki de bu sebeple itfaiye ekiplerinin nitelikli donanımları ile sistemli, bilgili ve doğru şekilde yangına karşı verdiği mücadele her yerde örnek gösterildi ve halkımız onları alkışlarla uğurladı.

Marmaris Kent Konseyi olarak, bu felakette yaptığımız en doğru şey her akşam whatsapp gruplarına attığımız yangın bilgilendirme notları oldu. Böylece halkımız yangın hakkında doğru bilgiyi edindi ve panik hali ortadan kalktı. Ayrıca diğer kent konseylerinden ve gönüllülerin çabaları ile oluşturdukları yardım araçları ve kolilerinin hem belediyeye hem de gönüllülere teslimini sağladık. Ayrıca bu felakette de net olarak görüldü ki, mahalle meclisleri bu kargaşa ortamında bile yangın mahallinden doğru bilgi edinme ve yardımları ulaştırmada çok çok faydalı olmuştur.

MİLLİ PARK KURALINA GÖRE YAŞAMALIYIZ

Peki, bundan sonra ne yapmalıyız? Öncelikle yanan orman alanlarımızın tekrar orman vasfını kazanana dek tüm halk olarak buraların maden sahalarına dönüşmesine ve turizm bahanesiyle yapılaşmasına asla ve alsa izin vermemeliyiz.

• Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin yeterli sayıda olması ve bölgemizde konuşlanması için gerekenler yapılmalıdır.
• Yanan ormanlarımızda gerçekleşecek kesim işlemlerinin şeffaflıkla yapılması ve orman içi temizlik için halktan da yardım alınarak el birliği ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
• Yangından kurtulan ormanlarımız için farklı senaryolar çalışılmalı ve bir afet karşısında teçhizat ve personel hazırlığımız olmalı.
• Yangınla mücadele ekiplerinin malzemelerinin kalitesi artırılmalı ve ekiplere rutin olarak eğitimler verilmelidir.
• Mahallelerimizde özellikle orman alanına yakın bölgelerde yangın söndürme tedbirleri alınmalıdır. Ayrıca ormana yakın turizm tesislerine yangın söndürme tedbirleri ve düzenekleri zorunlu hale getirilmelidir.
• Orman içinde yangın yolları yangının atlamasına engel olacak şeklide açılmalıdır. Yangın yolu açılamayan yerlerde ise yangın hidratlarının ya da su deposu gibi önlemlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
• Önemli bir hususta bal üreticisinin içine düştüğü durumdur. Dünya çam balı üretiminin %85’inin ülkemizde gerçekleştiğini ve bunun ekonomimize katkısını da düşünerek Coğrafi işaret aldığımız Marmaris çam balımızın üretilmesini sağlamak için arıcılarımıza askeri bölge içinde kalan ormanlarımızdan ve Cennet adasında yer tahsis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
• Ayrıca yangını fırsat bilip evlerinin veya tesislerinin etrafındaki ağaçları keserek alan genişletmesine giden şahıs ve şirketlerinde gerekli cezalara çarptırılması için ilgili kurumların hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Kent Konseyi olarak biz de tarafımıza gelen şikâyetlerin takipçisi olacağız.

YANGIN MAĞDURLARININ BİR DE TOKİ ELİYLE BORÇ YÜKÜ ALTINA SOKULMASINA RAZI OLAMAYIZ

Marmaris Kent Konseyi olarak önümüzdeki süreçte tüm bu hususların takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kaymakamlık, Belediye ve kurumlarla işbirliği içinde olmak istiyoruz. Yeri gelmişken belirtmek isteriz ki; Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlettir. Yıkılan evlerin yerine TOKİ eliyle mağdurları borçlandırılarak yeni evlerin yapılması kabul edilebilir değildir. Ayrıca ileriki dönemde yangın bölgesinde yaşayan halkımıza olan ilginin azalacağı düşüncesiyle yaralar sarılana kadar yangından zarar gören halkımızın yanında olacağız. Zararlarının kısmen de olsa karşılanması adına elimizden gelen desteği sağlayacağız. Mahalle meclislerimizin yangın sonrası değerlendirmeleri sonucu taleplerinin hayat geçirilmesi için çaba göstereceğiz. Tüm bu çalışmaları tüm şeffaflığı ile halkımızla ve ilgililerle paylaşacağız.

Marmaris’imizi dünyanın incisi yapan doğamıza ve çevremize sahip çıkıyoruz ve çıkmaya da devam edeceğiz.”

MARMARİS KENT KONSEYİ