Marmara gölünü çöle çeviren yanlışlar sürüyorBilimEkolojiHukukİklimRaporlarTarım by Ekoloji Birliği - 26 Ekim 202324 Ekim 20230 Binlerce kuşa ev sahipliği yapan, ülkenin önemli sulak alanı olan Marmara Gölü çöle döndü. Bölgenin tarıma açılmasına karşı açılan dava ise sürüyor. Göl Uzmanı Dr. Kesici: “Havzanın bütün olarak korunması gerekiyor.”Manisa’nın Salihli ve Gölmarmara ilçeleri sınırları arasında yer alan, bir alüvyon set gölü olan Marmara Gölü kurudu. Su sondajları, kaçak ve düzensiz sulamalar ile kuraklık gölün sonunu getirdi.Gölü kurtarmak için harekete geçilmesi gerekirken göl havzası, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Bölgede tarım yapılmaya başlandı. Ramsar gibi uluslararası arası sözleşmelere aykırı bu işleme açılan dava ise sürüyor.‘Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan’ tescilli, ‘kuş cenneti’ olarak bilinen Marmara Gölü yıllar içerisinde kurudu. Aralarında nesli tehlike altında olan tepeli pelikan ve karabatak gibi kuşları da barındıran ve 101 farklı türden 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan gölde balıkçılık da bitti, kayıklar karaya oturdu.TİGEM’E DEVREDİLDİManisa Valiliği, DSİ gibi çeşitli kurumlardan “gölü kurtarma” projeleri açıklansa da henüz harekete geçilmedi. İktidar çareyi göl su tutana kadar, bölgede tarım yapılması için havzayı TİGEM’e devretmekte buldu.Geçen yıl Manisa’da gölün kurtulması için eylem yapılmıştı.Marmara Gölü’nün 5 bin yıllık tarihine dikkat çeken Göl Uzmanı Dr. Erol Kesici geçen yıl hazırlanan protokollerle bir kısmının tekrar su tutturulmaya çalışırken büyük bir kısmının da tarımsal faaliyete açıldığını hatırlattı. Havzanın bütün olarak korunması gerektiğini belirten Dr. Kesici, “Göl havzasının parçalanması ve tarıma açılması beraberinde yapılaşma sorununu da getirecek. Bu tür projeler gölün kurtarılması için hizmet etmeyecek. Ancak sabredilerek yapılacak göl bilimleri çalışmalarıyla, havzadaki doğal su akışına engel olmadan, bütün halinde sulak alana dönüştürülmesi mümkündür” dedi.GÖL TAHRİP EDİLDİMarmara Gölü’nün kuruma nedenin yetkililerin söylediği gibi sadece iklim değişikliği olmadığını belirten Kesici sebebepleri şöyle sıraladı.Doğal gölün doğal yapısına müdahale edilerek, adeta su deposuna dönüştürülmesi,Aşırı tarım (dört mevsim farklı ürün dokusu, vahşi sulama) su çekimleri ve sınırsızca açılan kuyular sorgulanmalıdır.Gölde yapılan istilacı türlerle ilgili balıklandırmalar sorgulanmalıdır.Gölün doğal biyolojik çeşitliliği ve ekosisteminin tahrip edilmesi gölün havuza dönüştürülmesi su kaynağının üretkenliğini yok etmiştir.Tarımsal amaçla suya artan talebin giderek artması,Gölde su seviyesinin giderek azalmasıyla artan buharlaşma, nem azalmasına bağlı iklim değişimi.Geçen yıl, Manisa Valiliği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile TİGEM arasında işbirliği protokolü imzalandı. TİGEM’e tahsis edilen göl havzasının 35 bin dekarlık kısmında buğday ve ayçiçeği yetiştirilmeye başlandı. Bu kez göldeki tarımsal faaliyetler yargıya taşındı.S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve bazı bölge sakinleri, göl havzasının tarımsal faaliyete açılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek dava açtı.Manisa İdare Mahkemesi’nde görülen davaya ilişkin konuşan Avukat Kerem Altıparmak, “Gölün kurumasının ardından köylülerin tarım için arazileri işgal etmesi sonucu anlaşmazlıklar ortaya çıktı, çatışmalar oldu. Bu işgalleri engellenmesi gereken kamu idareleri, yaşananları bahane ederek arazileri tarıma açmak için protokol hazırladılar ve hayata geçirdiler” dedi.“Göl havzasında tarım faaliyeti yapılamaz, çok net” diyen Avukat Altıparmak, “Sulak alanların korunmasına ilişkin yönetmeliği ve uluslararası Ramsar Sözleşmesi’ne aykırı bir durum. Bu yanlıştan geri dönerek gölün geri kazandırılması için projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.BirGün Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print