Manisa Muradiye‘deki Orta Ölçekli Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren 3 fabrika siyanür ve sülfür atıklarını Karaali Köyü içinden geçen sulama kanalına bırakmaso sonrası ölgede incelemeler yapan CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa’nın büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Manisa ili Muradiye‘deki Orta Ölçekli Sanayi Bölgesi’nde dün akşam saatlerinde üç fabrika siyanür ve sülfür atıklarını Karaali Köyü içinden geçen sulama kanalına bıraktı. Bırakılan zehirli gazlardan dolayı kanal yanında faaliyet yürüten fabrikalarda çalışan 8 işçinin zehirlendiği öğrenilirken, işçilerin Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi ve Şehir Hastanesi’ne sevk edildikleri bilgisi verildi.

Muradiye’deki OSB’de faaliyet gösteren 3 fabrika siyanür ve sülfür atıklarını bıraktı. Kanalın yakınında faaliyet gösteren fabrikadaki 8 işçi zehirlenirken, kanalının suyunun ise olduğu gibi Gediz Nehri’ne bağlandığı belirtildi. Bu nedenle büyük bir çevre katliamı söz konusu olabilir!

Konuyla ilgili bir açıklama yapan CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu; Manisa’nın büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Manisa Karaali Köyü’nün tarımsal sulamada kullanılan sulama kanalına bazı sanayi kuruluşları tarafından siyanür ve sülfür atıkları bırakıldığı iddiaları üzerine bölgede incelemeler yapan Bakırlıoğlu , “Manisa Bir büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya” dedi.

SULAMA KANALINA SANAYİ ATIKLARININ DEŞARJINA NASIL İZİN VERİLEBİLİYOR?

Manisa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bülent Mersinli ile birlikte bölgede çiftçilik yapan çiftçiler ve vatandaşlarla görüşen Bakırlıoğlu, “Vatandaş gerçekten çok dertli, yıllardır yaptıkları şikayetlere sonuç alamamışlar” diyerek olanlara tepki gösterdi. “Burasının sulama kanalı olmasında rağmen sanayi atıklarının buraya nasıl deşarj edildiğini anlamak mümkün değil, Buna nasıl izin veriliyor” diye soran CHP’li Bakırlıoğlu, vatandaşlarla birlikte yaptığı açıklamada; “Gördüğümüz manzara gerçekten çok vahim. Kanaldan su akmıyor. Simsiyah bir sıvı akıyor.”

Vatandaşlar, özellikle gece yarısından sonra atıkların kanala boşaltıldığını ifade ettiler. Sadece çevreye değil insan sağlığını da olumsuz etkiliğinin kanalın yakınında faaliyet gösteren bir fabrikada 8 işçi zehirlenerek hastaneye kaldırılmasıyla da kanıtlandığı görülüyor.

MANİSA ÇOK BÜYÜK BİR ÇEVRE FELAKETİ İLE KARŞI KARŞIYA

Bölge sakinleri 50 yıl önce tarımsal sulama amacıyla yapılan bu kanalda yüzdüklerinden, balık tuttuklarından, hayvanlarını, bağlarını ve bahçelerini bu suyla suladıklarından, hatta içme suyu olarak da kullandıklarından bahsederken, ama bugün ise ağır koku ve yayılan gazlar nedeniyle kanala yaklaşmak bile tehlikeli hale geldiğinden yakındılar.

Ülkemizin en önemli sorununun denetim ve kontrol eksikliği olduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, “Sanayileşmeye, üretime ne kadar önem veriyorsak, çevreye, insan ve hayvan sağlığına da o kadar özen göstermemiz gerekiyor. Gediz havzası tarımsal üretim açısından önemli bir bölge. Adeta Manisa’mızın can damarı. Sularımızın, topraklarımızın kirletilmesi tarımımıza da büyük darbedir” ifadelerine yer verdi.

Manisa’da çok ciddi bir çevre felaketi ile karşı karşıya gelindiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef bu güne kadar hiçbir önlem alınmamış. Burada sadece atık sularını kanala deşarj eden sanayi kuruluşları değil, kontrol ve denetimle görevli kamu kurumları da doğrudan sorumludurlar. Bu felakete sebep olanların bir an önce tespit edilmesi ve hak ettikleri cezayı almaları gerekiyor. Konunun takipçisi olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.”