Manisa bölgesi ve Gediz Ovası kuraklık tehdidi ile karşı karşıya!EkolojiHaberlerİklimRaporlarTarım by Ekoloji Birliği - 1 Aralık 20201 Aralık 20200 Manisa bölgesi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Küresel iklim değişikleri sonucunda yeterli yağışların yağmaması ve buna bağlı olarak barajlardaki su seviyesinin inmesi dünyanın en bereketli havzası Gediz Ovası‘nı olumsuz etkiliyor. Buğday üreticisi buğdayını her zamankinden bir ay sonra ekmek zorunda kaldı.Türkiye’de tarımın gözbebeği ve ekonomiye tarımsal gelir sağlamade 1. sırada olan Manisa bölgesi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Küresel iklim değişikleri sonucunda yeterli yağışların yağmaması ve buna bağlı olarak barajlardaki su seviyesinin inmesi dünyanın en bereketli havzası Gediz Ovası‘nı olumsuz etkiliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran, “Eylül ayından bu yana ciddi miktarda yağış almamız gerekiyordu. Ama Aralık ayı geliyor ama hala toprak kupkuru. Meteoroloji önümüzdeki hafta yağış ihtimali verdiği için çiftçimiz ekimini yapabildi. İnşallah haftaya yağış alır. Bu buğday çimlenir” dedi.Son yıllarda yağmur yağışının yetersiz olması, doğal hayatı da olumsuz etkiliyor. Pek çok ürünün yetiştiği, tarımda Türkiye’nin gözbebeği olarak ekonomik gelir sağlamada her zaman birinci sırada yer alan Manisa Ovası da bu durumdan etkileniyor. Yeraltı suları gibi yerüstü su kaynakları da azalınca barajlardan tarım arazilerine yeterince su takviyesi yapılamıyor ve arazilerde kuraklık belirtisi baş göstermeye başladı. Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran, Manisa genelinde yaşanan kuraklık sorununa dikkat çekti. Küresel ısınma ve bunun sonucunda iklimlerdeki anormalliklerin tüm Türkiye’yi, Ege Bölgesi’ni ve özellikle de tarımda ülkenin gözbebeği durumunda olan Manisa ve Gediz Ovası’nı ciddi şekilde etkisi altına almaya başladığını söyledi.Mevsimin kurak geçmesi dolayısıyla tarım arazilerine su verilemediğini belirten İbrahim Demran, “2020’nin 20 Temmuzundan bu yana üretim daha fazla önem kazanırken, kanallara ne yazık ki su verilemedi. Bunun nedeni 2019-2020 kış aylarının ve 2020 bahar ayının kurak geçmesi ve Manisa’yı sulayan barajların su seviyesinin artık sıfır noktasına yaklaşması” dedi.Gediz Ovası’nda susuzluk tehdidiDevlet Su İşleri (DSİ) 2. Bölge Müdürlüğü tarafından da daha 2018 yılında yapılan açıklamada, Manisa‘da barajların doluluk oranlarıyla ilgili verilen bilgiler de karamsar tablo oluşturacak özellikteydi. Sıkıntılı bir durum yaşandığı ortaya konulan açıklamada, özellikle Gediz Ovası‘nın can damarı olan Demirköprü Barajı‘nda su oranının yüzde 1.7’ye düştüğünü belirterek, “Hep beraber dua edeceğiz. 2017 yılı 44 yılın en kurak yılıydı. Geçen sene sıkıntıyı çok hissetmedik. Çünkü daha önceki akımlardan depolarımızda bir suyumuz vardı. O kurak yılı geçirdik. 2018’de de maalesef yağışlar iyi gitmiyor” denilmişti.DSİ 2. Bölge Müdürü Ali Fuat Eker, İl Koordinasyon Kurulu toplantısında Manisa’daki barajların doluluk oranlarıyla ilgili bilgi verirken, barajlarda sıkıntılı bir durum yaşandığını belirterek şunları söylemişti:“Marmara Gölü, yüzde 24.4 oranında bir doluluğu var. Avşar Barajı yüzde 10.8, Buldan Barajı yüzde 12.6 oranında. Demirköprü maalesef çok ciddi bir sıkıntıda, 1.7 civarında bir doluluk oranı var. Demirköprü Barajı, Gediz Ovası’nın can damarı, tüm suyun geldiği yer. 1 milyar metreküp sulama depolaması olan bir tesis. Şu anda 250 milyon metreküp bir ölü hacmi var. Yani çok ciddi bir sıkıntı var. Geçen sene Demirköprü Barajı’nın doluluk oranı yüzde 22 civarındaymış. Demirköprü Barajı maalesef Gediz Ovası’ndaki sulamalar için ciddi bir sıkıntı. Gördes Barajı malum. Zemindeki problemlerden dolayı bir kere boşaltılmıştı. Geçen sene sıfırdı zaten. Şuan itibarıyla yağışlarla birlikte yüzde 5.6 civarına geldi.” 2018 yılı raporlarına göre; kentte geçen yıl yüzde 40 doluluk oranına sahip olan Marmara Gölü yüzde 24.4’e, Avşar Barajı yüzde 17.8’den yüzde 10.8’e, Buldan Barajı yüzde 24.3’ten yüzde 12.6’ya, Sevişler Barajı yüzde 81.2’den yüzde 58.8’e, Demirköprü Barajı yüzde 22.3’ten yüzde 1.7’ye, Güneşli Barajı ise yüzde 80’den yüzde 48.3’e düştü.Aralık ayına girdik ama toprak hâlâ kupkuru!Manisa’nın yaklaşık 5 milyon dekarlık tarım alanına sahip olduğunu vurgulayan Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran, bunun yüzde 50’sinin sulanabilen tarım alanından oluştuğunu belirterek, “Bu alanların büyük bir kısmı 1950’li, 1960’lı yapılan sulama sistemleriyle sulanabiliyor. Ancak açık sistemler ciddi su kaybına neden olmakta. 2020 yılında sıkıntısını yaşamaya başladığımız kuraklık iyiden iyiye artıyor. Eylülden bu yana ciddi yağış almamız gerekiyordu normalde. Aralık ayına girdik ama toprak hâlâ kupkuru. İnsanlar buğdaylarını ekmeyi bir ay ötelemek zorunda kaldılar. Umarım yağış bir hafta sonra gelir de buğdaylar çimlenir” diye konuştu.Küresel iklim değişikliğine karşı oda olarak mesleki görevlerinin insanları uyararak alternatifler oluşturmak da olduğunu kaydeden Demran, Manisa Kulis’e yaptığı açıklamada “Manisa’da 1 milyon dekar bağ alanı bulunuyor. 22 milyon zeytin ağacımız var. Bunun ötesinde 350-400 bin dekar alanda ciddi sebze üretimimiz var. Manisa’da her türlü ürün yetişebiliyor, 4 mevsim boyunca sürekli tarım yapılabiliyordu. Ama su olmazsa çok ciddi, vahim bir sıkıntıya düşeceğiz. Bugünden üretim planlamasının Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılarak insanların, tarımın yönlendirilmesi gerekir. Bizim önerimiz acil eylem planı yapılıp, ürün desenlerinin su ihtiyacına göre belirlenmesi ve onun ötesinde halen açıkta olan sulama sistemlerinin, kanal ve kanaletlerin kapalı basınçlı sisteme dönüştürülmesi. Eğer yağış alınamazsa sadece bitkisel üretim ve tarımsal üretim değil, insanların su ihtiyacı da etkilenecek vehamette. Bugünden itibaren oturup hangi tasarrufları yapabilir, hangi alternatifleri değerlendirebiliriz gibi planlamaların yapılması gerekir. Pandemiyle zaten dertte olan insanlığın bir de bu dönemde iklim krizi nedeniyle kuraklıkla da bir sınavı var. Bu sınavı en iyi şekilde verebilmek için acilen bugünden bir çözüm haritası oluşturmak zorundayız” dedi.Üretici de susuzluktan dertliManisa Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Ziraat Mühendisi Rıza Şahbaz da, yaklaşık 400 dönüm arazi üzerinde çiftçilik yaptığını, bunun 100 dönümünün bağ, 300 dönümünün de açık alan olduğunu belirtirken, “Bu kuraklık nedeniyle önümüzü göremediğimizden buğday üretimine geçmek istiyordum. Ama yağış olmaması ekimimi 1 ay geciktirmeme neden oldu. Benim kaynağım sondajdı. Ancak yeraltı su kaynaklarındaki azalma nedeniyle, önümüzdeki sulama sezonunda sondaja da güvenemiyorum. Gerekli adımların hükümet tarafından atılması zorunludur. Yoksa gıda krizi de pandemi günleri ve iklim krizinin getireceği bir başka dert olacak” dedi. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print