Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Maden şirketi örgütlü halkı yenemedi, Turgutlu’yu terk etti | Metin Sert

Maden şirketi örgütlü halkı yenemedi, Turgutlu’yu terk etti | Metin Sert

Yıllardır Turgutlu Çaldağı’nda “sülfürik asit liçi yöntemiyle” nikel çıkartılmasına ve vahşi madenciliğe karşı mücadele eden Turgutlu ve çevre köylerin halkı, maden şirketini dize getirdi. Geçtiğimiz ay 2 Haziran’da  yapılan bilirkişi keşfinde halkın madene karşı kararlı tavrını gören şirket tüm hisselerini satarak Turgutlu’yu terk etti.

Yıllardır Turgutlu Çaldağı’nda “sülfürik asit liçi yöntemiyle” nikel çıkartılmasına ve vahşi madenciliğe karşı mücadele eden Turgutlu ve çevre köylerin halkı, maden şirketini dize getirdi. 2 Haziran’daki keşifte halkın madene karşı kararlı tavrını gören şirket tüm hisselerini satarak Çaldağı’nı terk etti. Resmi rakamlara göre Çal Dağı’nda 160 bin ağaç kesilmiş, 2 milyon ağacın da kesilmesine onay verilmişti…

Yıllardır Çal Dağı’nda “sülfürik asit liçi yöntemiyle” nikel çıkartılmasına ve vahşi madenciliğe karşı mücadele eden Turgutlu ve çevre köylerin halkı, maden şirketini dize getirdi. Geçtiğimiz ay 2 Haziran’da  yapılan bilirkişi keşfinde halkın madene karşı kararlı tavrını gören şirket tüm hisselerini satarak Çaldağı’nı terk etti.

Tıklayınız: Turgutlu Çaldağı’nda keşif günü (Video)

2000’lerin ortasından bu yana Turgutlu-Ahmetli-Gölmarmara ilçelerinin tam ortasında ve bereketli Gediz Ovası’nın tam ortasında yükselen Çal Dağı’nda dünyanın hiçbir yerinde izin verilmeyen “sülfürik asit liçi yöntemiyle” nikel çıkarmak isteyen maden şirketi, halkın kararlı tavrı ve mücadelesi karşısında ilçeyi terk etti. Mücadeleyi koordine eden Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), maden şirketinin tüm hisselerini sattığını duyurarak, “Ortada maden şirketi kalmadığına göre, şirketin aldığı ÇED raporu ve işletme ruhsatı da hükmünü kaybetmiştir. Bu durumda Çal Dağı’ndaki madencilik projesi de mutlaka iptal edilmelidir” dedi.

Turgutlu Çaldağı nikel madeninin 2. ÇED raporunun da onaylanması “vahşi madenciliğe hayır” eylemi ile protesto edildi

HALK MADENCİLİK RUHSATLARINI ÇÖPE ATTIRDI

Yazılı bir basın açıklaması yayınlayan TURÇEP, Çal Dağı’ndaki VTG Madencilik Şirketi’nin elinde kalan son hisseleri de satarak madencilik projesinden çekildiğini açıkladı. TURÇEP’in açıklamasına göre, 2 Haziran tarihindeki keşif günü halkın madene karşı kararlı tutumu sonrası projeden tamamen umudunu kesen maden şirketi, 2. ÇED davası ile ilgili mahkeme sonucunu beklemeden projeden vaz geçti ve elindeki son hisseleri de İsviçreli Sable Capital adlı bir şirkete satarak projeden ayrıldı.

23 Kasım 2013 tarihinde Turgutlu’da yapılan ve yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı “Madene Hayır” mitingi

“BU PROJE TAMAMEN İPTAL EDİLMELİ”

TURÇEP’in konu ile ilgili basına yaptığı açıklama ise şöyle:

“2 Haziran’daki keşif günü Turgutlu halkının madene karşı kararlı tutumu ve madenin mutlaka kapatılmasını istemesi sonucu, Çal Dağı’ndaki madencilik projesinin halk tarafından tüm senaryosuyla birlikte çöpe atıldığı görülmektedir. Durumu sezinleyen maden şirketi, daha mahkeme sonucunu bile beklemeden elindeki son hisseleri İsviçre’den Sable Capital adlı bir nakliyat şirketine satarak projeden de böylece çekilmiştir. Bu durumda bu maden şirketi tarafından alınan ÇED raporunun da hiç bir anlamı, geçerliliği ve hükmü kalmamıştır. 2. ÇED raporu ile ilgili davayı görüşen mahkeme heyeti ve bilirkişilerin vereceği kararda bu durumu göz önüne alacağına inanıyoruz. Bu sonuca göre Çal Dağı’ndaki madencilik projesinin de artık iptal edilmesi gerekmektedir.”

Güçbirliği Platformu tarafından 18 Mayıs 2009’da yapılan mitingten bir görüntü

TURÇEP’TEN MADENE GEÇİT VERMEYİP DİRENEN HALKA TEŞEKKÜR

TURÇEP’in açıklamasında Turgutlu ve çevre köylerin halkına teşekkür edilerek şöyle denildi:

“Böylece Turgutlu halkı yıllardır vahşi madenciliğe karşı verdiği onurlu yaşam savaşında bir kez daha büyük bir başarıya imza atmış, dünyanın en bereketli topraklarını sülfürik asitle cehenneme çevirecek olan bütün madencilik senaryolarını da çöpe atmıştır. Hem geleceğine, hem de topraklarına sahip çıkarak bu maden şirketini de kovan saygıdeğer Turgutlu halkına sonsuz teşekkür ediyoruz. Vahşi madenciliğe karşı verdiği mücadelesinde yıllardır gösterdiği birlik ve dayanışma anlayışı ile örnek olan halkımız, ayrıca bu onurlu mücadelesi ile Turgutlu’yu ülkemizde adeta yurtseverlik ve doğaseverlik sembolü haline de getirmiştir. Turgutlu halkı yıllardır verdiği kararlı mücadelesi, örnek birlik ve dayanışması ile karşısına çıkan tüm maden şirketlerini birer birer eritip, parçalayarak yok etmiştir.”

Çaldağı’ndaki madene karşı Turgutlulu çevreci yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte oluşturdukları TURÇEP tarafından kurulan direniş çadırı

“MADENİN GERİDE BIRAKTIĞI POSALAR TEMİZLENSİN”

Maden şirketinin geride ayrıca büyük bir posa ve kirlilik bıraktığının da vurgulandığı açıklamada, şu cümlelere yer verildi:

“Yıllardan beri kılıktan kılığa girerek, önce isim değiştiren, sonra kimlik değiştiren, en son da ÇED raporunu değiştirerek çeşitli senaryolar ve yalanlarla halkımızı kandırmaya çalışanlar, Turgutlu halkının dev gibi karşılarına dikilip kararlı direnişi karşısında elinde kalan son hisseleri de İsviçre’nin Sable Capital şirketine satarak apar topar kaçmaya hazırlanıyor.

Peki deneme çalışmaları adı altında yıllardır yaptıkları çevre tahribatı, etrafa yaydıkları kirli atıklar, pislikler ve posaları kim temizleyecek? Bu konuda gerekli yerler ve ilgililere yazacağımız dilekçelerle maden şirketi tarafından yaratılan tüm bu posalarla kirli atıkların temizlenerek, açtıkları cehennem çukurlarının da elbette kapatılması için gereğinin yapılmasını isteyeceğiz.”

Çaldağı’ndaki keşif gününde Turgutlu halkı ve yöre köylüsünün maden protestosu

“SERMAYENİN OYUNUNA KARŞI UYANIK OLACAĞIZ”

TURÇEP, açıklamasında Turgutlu halkının sermayenin oyun ve hilelerine karşı uyanık olması gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:

“Halkımızı yine de uyanık kalmaya davet ediyoruz. Son perde henüz kapanmadı. Şu anda ortada maden şirketi diye bir şirket kalmadı, ama bu madencilik projesinin arkasındakiler yenilen pehlivan güreşe doymaz misali şanslarını yeni oyunlar ve senaryolarla yine denemeye çalışacaklardır.

Bu madencilik projesinin asıl sahibi İngiliz European Nickel şirketidir. Önce Çaldağı’nı projelerinin “amiral gemisi” ilan eden şirket temsilcileri, halkın kararlı mücadelesini aşamayınca, sonrasında şirketi Türkleştirme taktiğine başvurarak bir taşeron Türk şirketi ile anlaştı. Aynı projeyi bir Türk firma olarak sürdürmek üzere tesisleri ve şirketi devralan VTG Madencilik şirketi de halkımızın kararlı mücadelesi sonucu dayanamayarak eriyip paramparça oldu. Geçen yıl şirketin yüzde 50.01’lik hissesini bir inşaat şirketine devreden maden şirketi, 2 Haziran’daki keşif günü Turgutlu halkının kararlı direnişi karşısında daha fazla dayanamayacağını anlayınca elinde kalan yüzde 49.09’luk son hisseyi de İsviçre’den bir nakliyat şirketine satarak projeden vaz geçti. Böylece ortada maden şirketi diye bir şey kalmadı. 

Mevcut şirket, şu anda bir inşaat ve nakliyat şirketi görünümüne dönüştü. Yıllardır European Nickel, Bosphorus, Sardes ve son olarak VTG Madencilik gibi maden şirketlerine karşı dünyanın en bereketli topraklarını savunma mücadelesi veren Turgutlu halkı, inşaat ve nakliyat şirketi görünümü altında madencilik faaliyeti yapılmasına da elbette izin vermeyecek, başka senaryolara da geçit vermeyecektir. Bu bakımdan şimdi maden şirketinin hisselerini elinde bulunduran NATA İnşaat Şirketi ile İsviçreli Sable Capital AG şirketini de yakından takip edeceğiz.”


Metin Sert
1959 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dünyaya geldi. Çevre sorunları ve ekoloji mücadelesi ile ilgisi 1997 yılında Leylek Çayı‘nın akibeti ve bazı çocuk ölümlerini araştırarak başladı. Bugün başta Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madenciliği ve diğer çevresel tehditlere karşı mücadele yürüten TURÇEP YK üyeliği ile ayrıca EGEÇEP ve Ekoloji Birliği'nde de YK üyeliği görevlerinde bulundu.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top