Kaz Dağları’nın eteklerinde, Çanakkale İli Ayvacık İlçesi Arıklı Köyü yakınlarında MTA tarafından başlatılan uranyum toryum arama sondajlarına karşı dava açıldı. Üç kurum ve 43 davacı tarafından açılan davada, sondaj arama ruhsatının iptali ve yürütmenin durdurulması istendi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Nusratlı Köyü Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği ve Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği’nin yanı sıra yörede yaşayan 40 vatandaş tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na karşı açılan “arama ruhsatı iptal” davasında, 2017 tarihinde verilen ve 5 yıl süresi bulunan, 3444,71 hektar alana yönelik arama ruhsatının iptal edilmesini istendi.

İlgili haber için ayrıca tıklayınız: Uranyum madenciliğine karşı yurttaşlardan MTA’ya suç duyurusu

URANYUM ARAMALARI YAŞAM HAKKINI İHLAL EDİYOR 

Dava dilekçesinde şu görüşlere yer verildi:

“Davalı idare; iklim değişikliği ile mücadele strateji ve eylem planlarına, yutak alanların korunmasına ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata aykırı bir şekilde hareket ederek maden arama ruhsatı vermiştir. Davalı idarenin bu idari işlemi neticesinde, Çanakkale ili Ayvacık ilçesi Arıklı Köyü başta olmak üzere, maden arama etki alanı içerisindeki civar köylerde ve Körfez bölgesinde yaşayan kişilerin sağlıklı bir çevrede yaşam haklarını ihlal eden sondaj çalışmaları başlatılmıştır.

Bütün bunlardan bahisle,

1. Sondaj faaliyetinin gerçekleştirildiği yer ve civarında yaşayan insanların sağlığına etkilerinin yanı sıra Kazdağları’ının flora ve fuanası başta olmak üzere; biyolojik çeşitliliğinin zarar göreceği,

2. İlgili bölge içerisinde yer alan Gargara Antik Kenti’nin başlatılan sondaj çalışmalarıyla kültürel varlığın zarar göreceği,

3. Uranyum toryum, partikülleri ve radon sebebiyle toprak, yeraltı ve yer üstü sularının kirlenmesi nedeniyle bölgedeki bir diğer geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın olumsuz etkileneceği,

4. İlgili bölgede yaşayan kişiler için gelir kaynağı olan ekolojik turizmin olumsuz etkileneceği, gerçeği dikkate alınarak;

MTA tarafından başlatılan maden arama faaliyeti için yürütmenin durdurulması talep edilir.”

İKİNCİ DAVA ÇED KAPSAM DIŞI KARARINA 

Uranyum sondajlarına açılan ikinci dava, aynı gerekçelerle, arama sondajı için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilen “ÇED kapsam dışı” kararına karşı açıldı. 

ÜÇÜNCÜ DAVA ORMAN İZNİNE 

Aynı davacılar taraflardan üçüncü dava, arama sondajları için ormanlık alanı tahsis eden Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı açıldı. Davada, Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığı tarafından toplam 4.689,42 metrekare alanla ilgili verilen iznin iptali ve yürütmenin durdurulmasını istendi. 

HUKUK MÜCADELESİNİN YANINDA EYLEMLER DE DEVAM EDECEK

Davacı kişi ve kurumlar tarafından yapılan açıklamada, uranyum gibi oldukça tehlikeli bir madenin aranmasına olanak sağlayan arama ruhsatının, çevre üzerinde yaratacağı zararları görmezden gelerek verilen “ÇED kapsam dışı” kararının ve ormanların delik deşik edilmesine ve zehirlenmesine yol açacak orman izninin iptali için hukuk mücadelesi başlatıldığı dile getirildi. 

Açıklamada Arıklı, Nusratlı, Yeşilyurt, Küçükkuyu, Kayalar, Çatlı, Tartışık, Dibekli, Güzelköy, Hasanobası, Ahmetçe, Sazlı, Kozlu, Büyükhusun, Demirci, Hüseyinfakı ve civardaki diğer köylere yakın olan uranyum toryum arama sondajının sonlandırılması ve MTA’nın bölgeyi terk etmesi için hukuk sürecinin takibinin yanı sıra eylemlere de devam edileceği belirtildi.

Evrensel